|Manga~Dünyanın Sonuna Doğmuşum|
Selam hoşgeldiniz.
Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?
İthaflar gelsin:
İsteyen yazabilir yine variskalpben azrabook10 yediay hayrunisazafer demtoo6161 Kubram_yapmaz NurYldrm55 (ortakk)TugceSrtsBaşlayalım o zaman...
Son 3 oy kalmasına rağmen attım, canım kendim...|Sınır: 400 oy, 140 yorum|
Ben sanki hiç göremeyecekmiş gibi yanımdaki Can'ın arkasına saklanmıştım.
Ama o beni alıp kadının tam önüne atmıştı "Bak babaanne torunun."
İkimizde birbirimize ördek gibi bakıyorduk. Sonra kaçışımın olmadığını anlayıp ilk hamleyi ben yaptım.
"Merhaba bağsurlu tey-ay hanımefendi." dedim. Yaptığım rezillikle gözlerimi sımsıkı kapattım.
Embarassed yani embarassed!
Evet, babaannem otobüste karşılaştığım o kadındı.
Şu an ailem karışabilir tekrar, Mix yap oğlum!
Ben ne kadar utanmaz arsız biri gibi görünsem de aslında karşılaştığım küçücük de olsa bir hadiseden sonra utanırdım.
Elini öpüp doğruldum. Bana ilk başta sertçe baksa da sonra gülümseyip "Öp bakayım dedenin elini." dedi.
Ben de 'dedeme' baktım. Onun da en az Kaan bey kadar sert yüz hatları vardı. Yanına gidip elini öpüp doğruldum.
"Hoşgeldin yuvana." dedi iki kere koluma vururken.
Zaten canım acıyor, sen de öldür beni!
Ben de sesimi toparlayıp "Hoşbuldum." diyip gülümsedim. Yuvana demişti...
Hani şu gakgakların içinde mutlu mutlu yaşadığı yer...
"Aa hadi geçin içeri, kız hasta." dedi babaanne.
Biz de yavaşça geçip ayakkabılarımızı çıkarttık.Salona geçip boş bir yere oturduk. Krem rengi koltuk takımı vardı, ortada da bir sehpa vardı ve üstünde çok iyi işlenmiş bir dantel vardı. Tam karşımızda da televizyon ve raflar vardı.
Rafların bazılarında kitaplar, dergiler varken; bazılarında ise film ve oyunlar vardı. Köşede gördüğüm tombalayla gülümsedim, çok severdim.
Her yılbaşında Sarp'larla oynardık. Eski amcam gece dağıtmaya gittiği için ben de rahatlıkla gecemi Sarp'ların evinde geçirirdim.
Ve orada tombala olmazsa olmazımızdı.
"Kuzum gel, sana bol kemik sulu bir çorba yaptım. Hadi iç bakalım." diyerek elindeki tepsiyle yanıma oturdu babaannem.
Daha adını bile bilmezken, çorbasını içiyordum.
Çorbayı yutup "Pardon, adınız nedir?" diye sordum.
Dedem "Sen ona bakma, sen geleceksin diye çok heyecanlı. Ben İsmail, o da Zehra." dedi.
Başımı sallayıp "Tanıştığıma memnun oldum." dedim.
"Hadi iç iç." diyip bir kaçık daha uzattı ağzıma.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaprak Kız
Literatura Feminina28.04.2021 Tamı tamına 14 yıl önce hayat yüzüme tükürmüşken, tırın altında kalmış ruhum bambaşka insanların evine misafirlik ediyor: Gerçek Ailemin... Bedenimdeki ve ruhumdaki acıları kapatmaya çalışırken yeni hayatıma attığım adımlarda bana destek...