4

27.4K 1.4K 505
                                    

Selam!
Aslında cuma atacaktım ama yazmış bulundum.

Nasılsınız?

Neyse yeni bölüm geldi.
Oy ve yorum atmayı unutmayın

Başlayalım.

Bir de sizden bir şey isteyebilir miyim?
Kitap manyağı olan biri olarak kitap alıntılarını çok seviyorum.
Ve sizden ricam okuduğunuz iyi kitapların alındılarını kitap adlarıyla birlikte panoya yazmanız.

Orasının bir kültür merkezine filan dönüşmesini istiyorum.

Hadi bismillah...

Şu anda bir yerlerimi tutuştura tutuştura hazırlanmaya çalışıyorum.

Bugün pazartesiydi ve benim o hiçbir işe yaramayan kafam alarm kurmayı unutmuştu. Dün akşam yemek yemiştik, cumartesi olduğu gibi yine beni görmezden gelmişlerdi.

Kafamı bunlarla yorarsam geç kalırım, geç kalırsam Nazım hoca da beni doğrar.
Kendisi tarih hocamız olur, dersini sevdiğim kadar onu da çok severim.(!)

Okul formamıza bayılıyordum. Altıma siyah kot giyinip üstüme de yeşil formamı giyindim. Siyah montumu da üstüme geçirip dün akşamdan hazır olan çantayı alıp odamdan çıktım.

Aşağıya bir Hint dizisi edalı yalpalaya yalpalaya inerken salondaki insanların bakışlarının bana döndüğünden eminim. Ama şimdi hiç bakamam valla, şu anki durumum bir ayağım çukurda sendromu çünkü.

Dediğim gibi herkes salonda oturuyordu.
Büyük ihtimalle çocukları kolejde okuyordu ve bu da en az yarım saatlik saat farkı demek. Bir de yol farkı da olabilir. Ohooo

Hızla salona giriş yaptım. Nefes nefese bir biçimde "merhaba, günaydın, ben okula geç kalıyorum, görüşmek üzere." diyip salondan tüyecekken Mirza beyamcanın seslenmesiyle durdum.

"Kızım şoförler bıraksın seni."
"Zahmet olmazsa." diyip beklemeye başladım. Ne yapayım? Geç mi kalsaydım?

Okula gelip hızla içeri Hüseyin Bolt edasıyla koşmaya başladım. Dersin ilk beşinci dakikasında yoklama alınıyordu. Eğer ilk ders yoksan yarım gün yok sayılıyorsun. Berbat bir durum, öğk!

Sınıfın kapısının önünde kendimi frenleyip üstümü başımı düzelttim ve kapıyı tıklattım. "Gel" konutunu duymamla içeri girdim.

Nazım hoca sinirli haliyle duruyordu. "Kızım bu ne laubalilik! Öğrenci değil misin sen. Dersimi bozmaya hakkın yok, çabuk geç otur yerine teneffüste müdürle konuşacağız."

"Derse geç kaldığım için özür dilerim, bazı sebeplerim vardı." diyip sırama geçtim.

Adam haklı. Bu okulun bir diğer özelliği de katı kuralları olmasıydı. Hiçbir hatayı kabul etmezdi. Bazen çok sıksa da bizim için yapılmış olduğu belliydi. İnek öğrenciyim ben aga, bizde böyle.
Bu dayanmalarımın hepsi büyüyünce kasiyer olmak için. Bir de A101'e kapak attım mı oh mis.
Acun gibi köşeyi dönerim.

Melisa bana ne oldu diye göz kırparken boşver anlamında elimi salladım. O da başını geri çevirdi.

SapSarp'la aynı okulda değildik. Beyefendi'de pek beyin olmadığı bu okulu kazanamamıştı. Daha doğrusu çoğu okulu kazanamamıştı.

O yüzden Hakkı amca onu özel okula vermişti. Bana da teklif vermişti ama ben bu okulu kazanınca sevincimden kendimi yerden yere attığım için duymazlıktan gelmiştim.
Ee, 1000 okul ister 1 okul alır.

Yaprak KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin