28

11.3K 869 137
                                    

|Hele bir gel~Pinhani|

Selam!
Nasılsınız?

İthaflar geliyorrrr
dipsy_dipsy kuzuma evonunpattisi lnsanegirls12 caglam_yapmaz Mysterious_Sunset vee 901534S a yarasınnn kuzularıma
İsteyen yazsın yine

Biliyorum uzun zamandır bölüm atamadım ama işlerim vardı ve malum okul da vardı...

Amaa geri döndüm, yeni ama biraz kısa bir bölümle karşınızdayım.

Oy verip yorum atarsanız çok güzel olur, hadi başlayalım.


"Olum, şunu düzgün tut!" dedim.
"Ya bıraksan bi, ben seni oturtsam. Hem bak canın da acımaz." dedi Yıldırım.
"Elleşme çok, çekil ben yaparım. Beceriksiz." dedim.

Kendimi bazen Masumlar Apartmanı'ndaki Safiye gibi hissetmem normal mı?

Ne istersem yapacaktı değil mi? Ben de ilk iş olarak tekerlekli sandalye istemiştim. Ama elit devimiz uygun olup olmadığını bilmediği için ilk önce doktora sorup öyle getirmişti. Planlarım hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Aslında ben de bir şey bilmiyordum, çaktırmayın!

Şimdi de yatağın kenarına tekerlekli sandalyeyi koyduruyordum. Bacağımdaki ezilme sorun değildi ama kaburgam ve karnım ağrı yapıyordu ve nefes almam bile ağrıması için yeterliyken hareket etmek zor olacaktı.

Zar zor oturup ona baktım.
"İlk işimiz danışma." dedim elimle kapıyı göstererek.

O da kaşlarını çatıp önümde oturdu ve "Ne yapacaksın sen orayı?" dedi.
Kral Lear'la çay sefası yapacağım...
"Sür sen işte, sus!" dedim.

O da "Peki" diyip arkama geçti ve sürmeye başladı. Kapıdan tam çıkacakken "Dur." diye fısıldadım. O durunca kapının pervazından sağıma ve soluma bakınıp "Temiz." diyerek itmesi gerektiğini belirttim.
Kokpitim acemiydi.

Oraya doğru sürdüğünde ona baktım.
"Bak koçum," diyerek başladım söze.
"Koçum mu?" dedi şaşkınca.
"Ah dostum, böyle ayrıntılara takılırsan lanetler peşimizi bırakmaz!" dedim Amerikan aksanıyla.

"Neyse bak şimdi, sen buradaki bilgisayardan kayıtlara bakacaksın. Devir beyin kullanma devri. Hadi koçum!" diyip anlatmama devam ettim. Ona adım adım her şeyi anlatırken o ise daha çok şaşırıyordu.

"Şimdi sen bilgisayardan yere ve şifreye bak, ben de kolidoru gözetleyeceğim. Hadi!" dedim.
"Bu suç biliyorsun değil mi?" dedi.
Cevap vermedim, ama kötü bir şey yapmayacaktık ki...

"Aferin sana be, valla bak çok güzel sundun bugün beyin kırıntılarını." dedim gülerek.
O kaşlarını çatarken ben de tutuşmuşlukla "Asansördeyiz bak, negatif enerji yayma kalırız." dedim. Ardından da her zamanki sırıtmamı ekledim.

Asansör durunca indik. Amacımız olan yere doğru sürmeye başladı Yıldırım yine. Kapının önüne gelince Yıldırım şifreyi girerken ben şimdiden tırsmaya başlamıştım.
"Ulan koya koya morgun yanına mı koymuşlar?" dedim.

"Buradakilerin çoğu oraya gidiyor da ondan." dedi. Kapı açılınca da beni içeriye sürdü. Gördüğüm şeylere el salladım.

Bitkisel hayatta kalanlar kabilesinin yanına gelmiştik. "Ne yapacağız burada çok merak ediyorum." dedi Yıldırım. Ben de bilmiyordum aslında. Yaklaşık 4 senedir bu bitkisel hayatta kalan kişilerin yanına gitme konusunda ısrarcıydım.

Yaprak KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin