۵ Kutlama

1.4K 176 319
                                    

beni korkutuyorsunuz canolarımm bu hikaye nereye gidiyor...
Oy sınırı yok zaten
geçiyorsunuz :') Ama yinede oy vermemezlik yapmayın djjd




Aynada kendime son kez baktıktan sonra saçlarımı arkaya yatırıp şekillendirici kremle düzeltmeye çalıştım. Giydiğim koyu lacivert takımımın yakalarını düzelttikten sonra çekmeceyi açıp üstüme uygun bir saat seçtim ve gülümsedim. Giyinme odasından kendi odama girince telefonu masamın üstünden alıp cebime koydum.

Dün o aptal omega yüzünden evime geç gelmiştim ve tam tamına bir saat on dakika geç uyumuştum. Tanrım gerçekten dünü düşündükçe sinirlerim zıplıyor ve kendimi zor tutuyordum.
Ona acıdığım yetmezmiş gibi bir de orta sınıf ailesinin tribini, saygısızlığını çekmiştim.

Bir tek babaannesi çok tatlıydı.
Bir alfayla nişanlıymış bu yaptığım uygunsuz bir davranışmış!'
Tanrım cidden kendilerini ne sanıyor bunlar ki? Koskoca Kim Namjoon lütfedip kapınıza gelmiş ve eviniz azda olsa safkan feromonlarım sayesin de canlanmıştı. Yatıp kalkıp şükür etmeleri gerekiyordu.

Ama onlar iyilikten ne anlardı kendileri gibi evleri de basit ve kalitesizdi.
Odamdan hışımla çıkıp salona indiğim de annem koltukta tabletinden bir şeyler bakıyor ve gülümsüyordu yanına sessizce gidip yanağına bir öpücük kondurduğumda beklemediği için ürkmüş daha sonra da kolumu cimciklemişti.

"Niye sessiz sessiz geliyorsun kalbime iniyordu."

"Özür dilerim kraliçem seni korkutmak ne haddime. Dalmış gitmişsin neye bakıyordun?"
Elinde ki tableti yanına bıraktığında yakın gözlüğünü çıkartıp tabletin üstüne koydu ve bana döndü.

"Sizin yarışmanın fragmanına bakıyordum bugün yeni bölüm yayınlanacakmış."
Gülümsediğim de hizmetçinin getirdiği maydonoz suyunu tepsiden aldım ve gitmesi için işaret verdim.

"Oğlunun ne kadar yakışıklı göründüğüne mi bakıyordun yoksa?"

"Hımm öyle yapıyordum evet tabi, ama hoşuma gitmeyen bir şey var Namjoon. Yarışmacılara çok mu sert davranıyorsun sen?!"

Birden değişen ruh haliyle kaşlarını çattığında yine başladığımızı anlamıştım. Kaç yaşına gelmiştim ama hala annemden azar işitiyordun tanrım...

"Benim nasıl buralara geldiğimi nasıl şef olduğunu hatırlıyorsun değil mi annecim? Ben onlara iyi bile davran-"

"Onlara değil ona diyeceksin. Çünkü sen sadece o zavallı minnacık olan omegaya kötü davranıyorsun! Oysa ki ne hayallerim vardı..."
Kollarını önünde birleştirip arkasını döndüğün de elim de ki bardağı kafama diktim ve ayağa kalkıp ceketimi ilikledim. Bu konunun nereye gideceği belliydi ve gerçekten hiç vaktim yoktu.

"Ekranda masumu oynuyor ve insanlara kendini acındırıyor ah gerçekten nasıl inanıyorsunuz bu kötü oyunculuğa?"
Sinirle saçlarımı dağıttığımda saatime baktım, şimdi evden çıkmazsam geç kalacaktım ve geç kalmaktan nefret ederdim.

"Senin omegaları sevmediğini biliyorum ama bu çocuğa bildiğin lüzum ediyorsun. Seni böyle yetiştirmedim ben."
Kapıya yöneldiğim de burnumdan soluyordum. Bir insan nasıl olurda sadece isminin geçmesiyle bile benim moralimi bozup sinirlendirebilirdi ki? Annemin bile kanına girip kendini sevdirmeyi başarmıştı ne güzel ama!

"Ben çıkıyorum akşam görüşürüz."

Seokjin tam zamanında gelmişti en azından işe tam zamanında gidebilecektim. Öne oturduğumda Jin arabayı çalıştırdı. Bana bugünün planından bahsederken telefonumdan diğer işlerle ilgileniyordum.

Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin