۵ Yalancı çoban

938 108 161
                                    

Yorum ve oylarınızı bekliyorum
özellikle yorumm






Gözüm karşımda ki saate çarptığında zamanın su gibi aktığını gördüm. Oturduğum yerden kalkıp bilgisayarı kapattığımda odamdan çıkıp aşağıya indim. Restoranda kimse kalmamıştı sadece çalışanlar etrafı temizleyip topluyordu. Baş şef beni görünce selam vermişti.

"Efendim siz çıkıyorsunuz sanırım biz de biraz sonra kapatıp çıkacağız-"

"Ben biraz daha buradayım siz çıkabilirsiniz, ah bu arada yarın herkes izinli restoran kapalı haberiniz olsun."

Başını sallayıp iş arkadaşlarına çıkabileceklerini söylediğinde hepsi selam verip çıkmıştı. Kepenkleri indirip tüm kapıları kitlediğimde etrafa bakındım ve mutfağa geçip kendime bir kahve yapıp geri odaya çıktım. Çekmeceden boş bir defter alıp derin nefes aldığımda aklıma ilk gelen şeyi yazmaya başladım. Bunca yıllık öğrendiğim bilgileri birleştirerek kafamda kombinasyon yapmış ve yazmaya başlamıştım.

Kaç saat geçti bilmiyorum ama en son hatırladığım şey havanın yavaşça aydınlanmaya başladığı vakitti ve ben uyukluyordum. Bir kaç dakika uyuya kalmış ve gözümü açtığımda havanın tamamen aydınlandığını görmüştüm.

Çok fazla uyumamıştım zaten, sol göğsümde başlayan ağrı buna izin vermiyordu. Alfa sürekli onun adını sayıklayıp dururken başıma ağrılar giriyordu. Onu hemen şimdi görmek istiyordum, kokusunu koklamak ve yanında olmak ama bunu yapamazdım. Zaten beni asla yanında istemezdi.

Defterin kapağını kapatıp çekmeceye koyduğumda ceketimi giyip zorda olsa ayağa kalktım. Tüm kaslarım kasılıp uyuşmuştu. Ama defteri azda olsa doldurmuştum bu yetmezdi ama biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı.
Restorandan çıkıp arabaya bindiğimde doğruca eve sürdüm Hoseok eve geçmiş miydi bir bilgim yoktu ama bizimkilere bir şey söylediğini sanmıyordum.

Eve geldiğimde kimse uyanmamıştı zaten o kadar erken bir vakitti ki gözlerim uykusuzluktan acıyordu. Odama gidip hızlı bir duş aldığımda yeni takım elbiselerimden giyip içeriye geçtim. Yatak odasına bakınıp her yeri taradığımda yağmur kokusunun baskın geldiği yere adımlamış ve komidinin üzerinde ki yüzükle bileziği avucuma alıp yatağa uzanmıştım.

Yastıktan hala hafifte olsa gelen feromonla burnumu oraya yaslayıp ciğerlerime kadar çekmiştim. Çok güzel kokuyordu...

Kalbime tekrar bir ağrı saplandığında iki büklüm olmuş ve yatakta doğrulmuştum.

Omega ağlıyordu

Gözlerimi kapatıp tekrar yatağa uzandığımda onun gözleri, yüzü, dudakları, gülüşü, kısılan gözleri ve ona ait olan tüm detayları gözümün önüne geliyordu. Alfam deli gibi yanına gitmek istiyordu ve sanırım tek gitmek isteyen o değildi...

^^

"Teyze sorgulamasan ve sadece benim için gelsen olmaz mı?"

Hoseok Jasmine olayı üstün körü anlatıp yanında gelmesini isterken Namjoon bir şeyler yemeye çalışıyordu. Midesi bir kaç gündür iyi değildi.

"Nasıl sorgulamayım Hoseok? Ne demek evleneceğim nereden çıktı bu?"

Gözleri oğlunu bulup yumruklarını sıktığında ona ithafen konuştu.

"O ailenin başını zaten biriniz yaktınız şimdi de sıra sende mi?"

Namjoon metal çubukları sertçe masaya bırakıp annesine baktığında ikisi de gözleriyle savaşmıştı. Jasmin hışımla Hoseoka dönüp tek kaşını kaldırdığında beta omuzlarını düşürdü.

Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin