Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️

۵ Hayatlar

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum♥️

Odamdan çıkıp aşağı kata indiğimde tüm masaların dolduğunu ve büyük bir yoğunluk olduğunu gördüm, bu manzarayı çatal kaşık gürültüsünü insanların memnun ifadelerini görmeye bayılıyordum.
Bir kaç müşteriye selam verdikten sonra tanıdık bir alfayı görünce yanına gidip selam verdim. Kendisi ünlü bir beyin cerrahıydı ve özel bir hastaneyi satın almıştı ve orayı yönetiyordu.

"Afiyet olsun Bay Wang umarım hizmetimizden memnunsunuzdur?"
Selamıma karşılık verdiğinde karşısında ki omega da ona katılmış ve selamını vermişti. Evli olmadığını biliyordum buraya sürekli başka omegalarla geliyordu ciddi ilişki adamı değildi.

"Her zaman ki gibi yemekleriniz harika ve çok iyi hizmet ediyorlar çalışanlarınız Bay Kim."
Memnunca gülümsediğimde kravatımı düzeltip elimi cebime soktum.

"Size özel yeni çıkardığımız bir tatlımızı ikram etmek isteriz çok lezzetlidir, hem hafif hem de az kalorili."
Alfanın karşısında ki omega cilveyle bana bakarak gülümsediğinde midemin bulandığını hissettim ve arkamı ona döndüm.

"Çok memnun kalırız Bay Kim, eminim çok lezzetlidir. Bu arada yeni bir yarışma düzenliyormuşsunuz juri olacaksınız değil mi?"

"Evet üç gün önce başvurular sonlandı beklediğimizden daha fazla katılım oldu, şimdi seçim yapmaya çalışıyoruz."
Karşımda ki alfa gülümsediğinde memnunca başını sallamış ve omega kadına dönmüştü.

"Şimdiden katılacak omegalara üzüldüm fazla seçici biri olduğunu biliyorum Bay Kim. Restaurantın da bile omega çalışan yok onlara karşı önyargılısın ama bence bu kadar sert olmamalısın."
Tek kaşım havaya kalktığında bana sanki çok yakınmışız gibi küstahça konuşması sinirlenmeme neden olmuştu ve feromonlarımı salmamak için zor tutuyordum kendimi. Gevşekçe bana bakıyor gülümsüyordu, eğer şu an mekanım da olmuyor olsaydık baskınlığımı hissettirir ve onu acıya mahkum ederdim.

"Kararlarım bir başkasını ilgilendirmez Bay Wang. Size afiyet olsun."
Gülümseyip yanından ayrıldığımda beta bir çalışana yeni çıkan tatlımızı ikram etmelerini söylemiş ve odama geri çıkmak için merdivenleri kullanmıştım ki balkon tarafında ki masalarda dolu gözüküyor ve herkes halinden memnun gözüküyordu.

"Namjoon."
Arkamda duyduğum sesle kaşlarım havalanırken omzumdan kuzenime bir bakış atmış daha sonra odama girip deri koltuğuma oturmuştum.

"Bilerek mi yapıyorsun Hoseok?"
Ellerimi masanın üzerinde birleştirdiğim de gözlerimi üzerinden ayırmamış ve oturuna kadar çekmemiştim.

"Neyi bilerek mi yapıyorum?"

"İş yerinde bana Bay Kim diye sesleneceksin yada Namjoon Bey. Kaç kere daha söyleyeceğim!" 
Sesimi kontrol etmeye çalışıyordum ne kadar ses geçirmez duvar olsada kendimi kontrol etmeye çabalıyordum.
Hoseok karşımda gülmeye başladığında gözlerimi kapattım ve arkama yaslandım.

"Gerçekten kuzen olduğumuza inanamıyorum bazen, alfa olmasaydın tanrı bilir kendini öldürürdün o yüzden ona şükretmelisin."
Gözlerimi açıp karşımda bana alayla bakan beta kuzenine baktığımda sinirden dişlerimi sıktım gerçekten sabrımı çok zorluyordu, söze gireceğim sırada kapı tıklanma sesiyle oraya döndüm.

"Gir."
Asistanım Seokjin içeri elinde dosyalarla girdiğinde derin bir nefes aldım ve Hoseoka bakmamaya çalıştım her an patlamaya hazır bir bomba gibiydim.

"Nasılsınız Bay Kim ve- Hoseok?"
Elimle sandalyeyi gösterdiğim de oturup elinde ki dosyayı bana uzattı.

"İyi değilim Seokjin çünkü senin 'alfa' patronun her zaman ki gibi ateş saçıyor."
Dosyayı elinden aldıktan sonra sayfalara bakmaya başladım iki gündür düzgün buldukları ve gerçekten başarılı olan yarışmacıları televizyon ekipleriyle birlikte ayıklamışlardı. Ben bir kaçına bakmış ama çoğunu elemiş sadece on kişi seçebilmiştim. Fazla seçici ve her şeyi beğenmeyen biri olarak çok bile seçmiştim.