۵ Davet

1.4K 172 255
                                    

İlginiz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederimm
Sınır; 35 oy



"Konumu gir."
Parmağıyla arabanın akıllı ekranını gösterdiğin de navigasyon uygulamasından evimin konumunu girip onaylamıştım.

"Kurallara uymalısın."
Söylediği şeyi geçte olsa algılamamla hemen emniyet kemerini takıp arkama yaslandım arabayı sürmeye başladığında halamlara ne hesap vereceğimi düşünüyordum...

^^

Sanırım hayatımda ilk defa bu kadar geriliyordum, yarışmaya katıldığım gün  bile bu kadar gergin değildim. Yol boyunca arabanın için de buz gibi bir soğuk ve sessizlik vardı. Bileğimi oynatamıyordum hala acıyordu. Kapının önünde arabayı durdurursa eğer halamlar beni soru yağmuruna tutar ve neden beni eve bıraktığını sorup bir sürü azar işitirdim.

Hem zaten komşularımızın radarları o kadar açıktı ki lüks bir arabanın evimizin önünde bu saatte durması bile ki ben 'nişanlı bir omegaydım' olay olurdu.

"Beni şu köşe başında bırakır mısınız evim hemen şu karşıda zaten. Size zahmet verdim teşekkür ederim şefim."
Arabayı yavaşlattığında boş olan bir yer de durdu ve bana baktı. Ona selam verip kapıyı açtığımda ayağımı hareket ettirmeye çalıştım ama o kadar acıyordu ki beni zorlayacaktı.

"Neden burada durduk ki? Hem yürüyemiyorsun hem de uzakta iniyorsun aptal mısın?"
İki bacağımıda yavaşça dışarıya attığımda acıyla dudağımı dişledim.

"Burası sizin zengin mahallenize benzemez şefim, laf olur söz olur."
Kapıdan tutunarak ayağa kalktığımda burkulan ayağımı havaya kaldırdım ve tek ayak üstünde durdum. Namjoonda arabadan inip eli cebin de suratsız bir şekil de bana baktığında gözlerimi devirdim ve çantamı koluma takıp arabanın kapısını örttüm.

"Sizin şu fakir mahalle dedikoducularınız var değil mi? Ah cidden acıyorum."

"Acımınıza gerek yok çünkü biz halimizden memnunuz. Hem siz gidebilirsiniz artık evinize."
Dişlerimi sıkarak konuşmuştum gerçekten sinirlerimi bozuyordu bir insan nasıl olurda bu kadar gıcık olabilirdi ki? Sonuçta beni buraya bırakarak 'iyilik' etmişti ama onu bile burnumdan getirip pişman ettiriyordu.

"Aptal olduğun yetmiyormuş gibi bir de inatçısın."
Sinirle homurdandığında ona bakmadan yürümeye çalıştım daha doğrusu sekerek gitmeye çalıştım.

"Ah cidden!"
Arkadan sesini duyduğumda yanaklarımı şişirdim ve etrafa bakınmaya başladım neyse ki kimse yoktu.

"Hih!"
Bir anda yerden ayaklarım kesildiğin de ne olduğunu anlayamadan kendimi onun kollarında bulmuştum. Gözlerim dehşetle açılırken refleksle ceketini tuttum. Yürümeye başladığında inmek için hareket ettim ama asla bırakmamıştı.

"Siz deli misiniz bir gören olacak tanrım indirin beni!"
Etrafıma telaşla bakınmaya başladığımda yanaklarım kızarmış feromon salgılamamak için kendimi zor tutmuştum.

"Evin şurası değil mi?"
Ben hala kucağında debelenirken sinirlenmiş ve beni biraz daha sıkı tutmuştu. Gözlerime baktığında baskın feromonları beni geri çekerken bahçemize girmişti bile.

"Ben yürüyebilirdim neden laftan anlamıyorsunuz ki?!"
Beni duymazlıktan gelip zile bastığında gerçekten halamların beni bu şekilde görecek olması beni fena halde korkutuyordu. Kadının yüreğine inecekti...

Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin