۵ Savaş

1.3K 179 147
                                    

Yorum yapar mısınız? 100 küsür okuyucu var ama sadece 20 beğeni geliyor... Sınır koymak istemiyorum ama lütfen hayalet olmayın :(


"Yarın ki 'zorlu' yarışmada görüşmek üzere Bay Park."
Bana iddialı bir bakış attığında, omuzlarımı dikleştirdim ve gözlerimi kıstım.

"Görüşeceğiz Bay Kim."

^^

Gözlerimi güneşli güzel bir güne açtığımda yatağımdan kalktım ve Yoongi hyungu uyandırmamaya çalışarak banyoya girip elimi yüzümü yıkadım ve hafif bir makyaj yaptım. Saçlarımı tarayıp kendi haline bıraktıktan sonra dolabımın önüne geldim ve ne giyeceğimi düşündüm. Nefret ediyordum böyle karar verememekten bana kalsa bir tişört bir pantolon giyip giderdim ama makyöz kızın dediği hala aklımdaydı.

Bana 'güzel' giyinmemi söylemişti sanki ben kötü giyiniyormuşum gibi. Bir daha onların lafını çekemeyeceğim için elime en güzel bulduğum şeyi aldım ve giyindim. Bebek mavisi beyaz puantiyeleri olan bir gömlek giymiştim altına da koyu kot bir pantolon çekmiştim. Bir kaç düğmemi açtım ve geçen doğum günüm de halamın hediye ettiği gümüş ucunda melek kanatları olan kolyeyi taktım.

Aynada kendime son kez baktıktan sonra çantamıda aldım ve aşağıya inip mutfağa girdim. Kendime atıştırmalık bir şeyler çıkarttığımda ayak üstü yemeye başladım.

"Jimin oğlum?"
Arkamda halamın sesiyle irkildiğim de ona döndüm ve gülümsedim.

"Günaydın halacım ben mi uyandırdım yoksa?"

"Yok hayır ben tahmin ettim senin erken kalkacağını ama seninle birimiz gelsin tek gitme."
Çaydan bir yudum daha aldım ve bardağımı lavabonun içine koydum.

"Halacım artık gerçek yarışmaya gidiyorum yani ne kadar süreceği bile belli değil ve sizi içeri almazlar. Beni merak etme seni ararım sürekli zaten haber ederim tamam mı?"
Çantamı aldım ve telefonumu içine koyup halamın yanağına bir öpücük kondurup salona geçtim.

"Kendini sakin ezdirme Jimin ve beni haberdar et sürekli. Keşke Jiwanda-"

"Tamam hala merak etme sen beni şimdi çıkıyorum yoksa geç kalacağım. Seni seviyorum!"
Ayakkabılarımı hemen giydim ve halama havadan öpücük atıp dışarıya çıktım. Parmağımda ki yüzüğe baktığımda elimi cebime soktum ve otobüs durağına yürüdüm.

Dün olanlar gözümün önüne geldikçe sinirleniyordum beni eve bırakırken hiç bir şey dememiştim ağzımı bile açmadan arabadan inmiş ve eve girmiştim. Beni dün akşam resmen rezil etmişti hem de o alfa bozuntusunun önünde. Benim kendi ayaklarımla onun restoranına gelmiş olmam kendisine ne büyük keyif vermiştir kesin. Yanaklarımı şişirdim ve beklediğim otobüsün gelmesiyle bugün şanslı olduğumu varsayarak tanrı budaya teşekkürlerimi sundum.

Arkalarda boş bir koltuğa oturduktan sonra başımı cama yasladım uzun bir yolculuk olacaktı ve şimdiden içimi sıkıntılar girmeye başlamıştı.
Telefonumu cebimden çıkardım ve Twittira girdim. Hesabımı bir süreliğine gizliye almıştım çünkü izleyiciler sürekli beni bir şeylere etiketliyor ve mesaj atıyordu.

Masterchef'in kendi resmi hesabında paylaşmış olduğu twit önüme düşerken aslında çokta şanslı olmadığımı düşündüm. Telefonu açar açmaz böyle bir şeyin karşıma çıkması kesinlikle şansızlığımdandı.

Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin