۵ Dans? Dans!

1.3K 174 280
                                    

Sınırı biliyorsunuz :)
Uzun bir bölümle iyi okumalar <3
Bu bölüme bol bol yorum bekliyorum :*




Namjoon beni doğrultup sırtıma hafifçe vurmaya başladığında yuttuğum sular yavaşça öksürerek çıkmaya başlamıştı. Ne kadar sıcak olsada rüzgarlı havanın etkisiyle giydiğim ince gömleğin de ıslammasıyla çenem titremeye başlamıştı. Kollarımı birbirine doladığımda bir anda etrafımda toplanan insanlara göz gezdirdim.

Ekiptekilerin yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade varken yarışmacıların göz devirmesiyle 'oynadığımı' düşündüklerini biliyordum. Bir tek iki jurinin gözlerin de endişeyi gördüğüm de kadın yanıma çökmüş ve yüzüme yapışan saçlarımı geriye itmişti.

"Nasıl oldu bu böyle? İyi misin bir şey olmadı değil mi bir yerine Jimin?"

Başımı iki yana salladığımda gözlerim anında diğer yanımda ki Namjoona kaymıştı. Giydiği beyaz dar gömlek ve siyah ceket kaslı vücuduna yapışmışken kahve saçlarından sular akıyordu. Gözleri benimkiyle buluştuğunda kısılırken başını iki yana sallamış ve ıslak ceketini çıkarıp omuzlarıma bırakmıştı.

"Yarım saat ara veriyoruz toparlanın sonra çekime devam ederiz."

Yanımdan ayrılıp arkasına bile bakmadan hızla otele girdiğinde omuzlarıma bıraktığa cekete biraz daha sokuldum ve kadının elimden tutup beni ayağı kaldırmasıyla minnetle gülümsedim. Elim cebimde duran telefonuma gittiğin de içimden bir küfür savurdum. Telefonu açmaya çalıştım ama tabi ki de açılmamıştı zaten açılmasını beklemiyordum ama bir umuttu işte.

Çok güzel gerçekten çok güzel! Telefonum çöp oldu ve seoulden bilmem kaç km uzaktayken halamlara haber bile veremeyecektim. Versem bile bu durumu nasıl açıklayacaktım zaten. Bir sürü şey sorup buraya bile gelmeye kalkabilirler...

"Seni odana götüreyim Jimin gel."

Kadın koluma girdiğin de etrafta ki kalabalık dağıldı, kendimi aptal hissediyordum. Hırs yapıp kutuyu almaya çalışmış ama onu bile beceremeyip suyu boylamıştım. Yarışmacıların gözünde eminimki ezik bir omega gibi görünüyordum yeterince değilmişim gibi.

Peki ya Namjoon? O ne düşünmüştü yada beni ilk görüp havuza atladığında aklından ne geçiyordu? Hiç kimse yanıma gelmeyip bir tek o gelmiş ve beni kurtarmıştı. Benden hatta omegalardan nefret adam beni kurtarmıştı. Demek ki o kadar da nefret etmiyordu benden, yada artık nötrdü. Kötü biri olduğunu düşünmemiştim hiç bir zaman ama sadece gıcık, katı kuralları ve önyargıları olan biriydi.

Belki de hayatında karşılaştığı bütün omegalar ona kötü davranmıştı ve o da diğerlerinden acısını çıkarıyordu.

"Kaçıncı katta odan Jimin?"

Beta juriye baktığımda düşüncelerimden ayrıldım ve gülümsedim. Asansöre binmiştik ama o beni bekliyordu. Olduğum katın düğmesine bastığımda ıslattığım zemine baktım. Paçalarımdan bile su akıyordu ve ben bir an önce bu halimden kurtulmak istiyordum.

Odamın önüne geldiğimiz de kolundan çıktım.

"Ben çok teşekkür ederim Bayan Lee, gerçekten minnettarım."

"Ne demek Jimin ılık bir duş al ve giyin. Odana ıhlamur göndereceğim için ısınsın."

Başımı salladım ve son kez teşekkür ettikten sonra odama girip hemen üzerimdekilerden kurtuldum. Hemen banyoya girip suyu ayarladığımda ılık suyun altına girdim ve kısa bir duş alıp yanımda getirdiğim yedek kıyafetleri giydim.

Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin