Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️

۵ Sadece sev

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
sınır: 60 oy

"Jungkook beni sinirlendirme bak çekil önümden!"

Kulağıma gelen bağırış seslerine kaşlarımı çattığımda gözlerimi hafifçe aralayıp yattığım yerde sırt üstü döndüm. Kim odama girmeye cesaret etmişti ki? Onu geçtim kim kulağımın dibinde bağırıyordu?!

"Hyuin sabah kahvemi hazırla!"

Gözlerimi tamamen açıp etrafıma bakınca nerede olduğumu bir süre anlamamıştım. Her yerim ağrıyordu ve lanet olsun boynum bile tutulmuştu.

"Günaydın enişte."

Kafamı kaldırıp sesin sahibine baktığımda karşımda otuz iki diş sırıtan çocuğu gördüm, daha yeni nerede olduğum kafama dank ederken etrafıma bakındım.

"Ben ne zaman içeri girdim ya?"

Ensemi kaşıyıp kanepede doğrulduğumda üzerimdeki poları kenara ittirdim.
Jungkook kıkırdayıp omuz silkerken parmağıyla tekli koltukta oturan babaannesini göstermişti.

"Sabaha yakın seni uyandırıp buraya getirmiş uyku sersemliğiyle hatırlamıyorsundur enişte, hadi kalkta kahvaltı yapalım."

Bayan Parka bakıp çekinerek gülümsediğimde ayağa kalkıp banyoya giderken etrafa bakındım ama gördüğüm kalabalık sıra beni şok etmişti.

"Bu banyo sırası mı?"

Başını sallayıp hızla Taehyungun yanına gittiğinde yer kavgası yapıp birbirlerini çekiştirmeye başlamışlardı.
Ben misafirdim ve bana öncelik verirlerdi heralde yani koskoca Kim Namjoon bu kadarda düşemezdi.

Yanlarına yaklaşıp duraksadığımda kapı açılmış ve Jiminin amcası içeriden çıkmıştı. Fırsattan istifade içeri girecektim ki Yoongi hemen önüme geçmişti.

"Ama bu çakallık! Kusura bakma ama sıranı beklemen lazım."

Ne diyeceğimi bile beklemeden içeriye girip kapıyı kilitlediğinde Jungkooka dönmüştüm. Ama ne diyeceğimi anlamış gibi gözlerini kaçırıp hemen Taehyungun arkasına geçmişti.

"Koskoca evde bir tane mi lavabo var?"

"Sizi memnun edemedik mi Namjoon bey?"

Kafamı kaldırıp merdivenlere baktığımda Jiminle göz göze gelmiştim. Tek kaşı havada yanıma doğru gelirken gülümsedim.

"Günaydın sevgilim, yukarıda ki lavaboyu kullanabilirim değil mi?"

"Hayır."

Tek kaşım havaya kalktığında kollarını göğsünde birleştirip bana yaklaşmıştı. Daha yoğun gelen feromonlarıyla gözlerimi kapattım. Alfam içten içe ona yaklaşmak istese de bana olan tavrını bildiğim için kendimi geri çekiyordum.

"Yukarıda ki lavabo tadilatta o yüzden bunu kullanıyoruz. Sende diğerleri gibi sıranı beklemelisin eğer istemiyorsan kendi evine gidebilirsin."

Alt dudağımı dişleyip gülümsemeye çalıştığımda başımı salladım ve Jungkookun arkasına geçip beklemeye başladım. Jimin yanından geçip bahçeye giderken moniyle ilgilendiğini gördüm. Beni süründürmeyi mi planlıyordu? Eğer pes edip onu bırakacağımı düşünüyorsa çok yanılıyordu. Benim ne kadar hırslı ve inatçı olduğumu daha bilmiyordu.

^^

"Namjoon sende yesene çocuğum."

Babaannem yanında oturan ve sofraya oturduğumuzdan beri tabağına dokunmayan Namjoona seslenmişti. Onun bu tür yemekler yemediğini biliyordum ama alışması lazımdı. Eğer istemiyorsa da kendi bilirdi.