We're Not Friends | Jenlisa

19

[Randevu gecesi]

Lisa hiç bu kadar zamanını bir kıyafet seçmeye harcamamıştı. Okul, partiler, 'tarihler' veya düğünler için değil - asla. Bir kıyafet seçmek hiç bu kadar önemli görünmemişti. 

Öyleyse neden şimdi oldu? 

Evet, Jennie onun için özeldi ama onu defalarca sayısız kıyafetle gördü. Hiç farklı değil.

Tamam, evet öyleydi. 

Belki ... belki de aslında kızı etkilemeye çalıştığı içindir. 

Daha önce hiç birini etkilemek istememiş veya buna ihtiyaç duymamıştı. Ama Jennie ... o farklıydı. Ya onun için yeterince denemiş gibi görünmüyorsa hayal kırıklığına uğradıysa? Ya da çok uğraştığı için güldüyse?  

O gergindi.

Lalisa Manoban bir randevuya çıkacağı için gergindi. Bu yüzden nefes alamadığını ya da yaptığı hiçbir şeyin yeterince iyi olamayacağını hissetti.

Lisa kıza çıkma teklif etti;  zamanını harcamış ve onun için mükemmel bir randevu düşünmek için çaba sarf etmişti. 

Umarım Jennie beğenir ..

Saate baktı, hazırlanmak için kırk dakikası kaldı ve sadece iç çamaşırıyla, saçıyla ve makyajıyla ​​duruyordu. 

'Tamam Lisa, bu o kadar da zor değil.  Sadece bir şey seç!'

Amigo kıza yarı resmi giyinmesini söyledi ama bunun ne anlama geldiğini neredeyse hiç bilmiyordu. Onu lüks bir restorana götürüyordu ama bu ... gece kıyafeti süslü değildi ve Seul'de yaşadılar-  seçici olamazlardı.

Dolabını parçaladıktan sonra iki seçeneğe indirdi. Onda süper harika görünen çiçekli bir yazlık elbise ya da hoş bir etek, düğmeli gömlek kombinasyonu.

Şimdi hangisini seçmeli ... ama bekle, belki o elbise biraz fazla rahattı ve şimdi bunu düşündüğünde o bluzun içinde çok daha iyi görünüyordu ...

"UGGGH!" Hayal kırıklığı içinde bağırdı, dağınık bir şekilde saçlarını karıştırdı. 

"Lithh?" Kapı aralığından küçük bir ses geldi. 

"Nics! Seni uyandırdım mı? Üzgünüm bebeğim" diye bağırdı. 

Küçük çocuk başını salladı. "Beni uyandırmadın ... ama neden bağırıyorsun?" 

Sarışın derin bir nefes verdi. "Jennie'yi hatırlıyor musun?"

"Uh-huh, çok nazikti. Roshy gibi ama .. farklı ..." onu hatırladığını söyledi. 

"Pekala, onunla bu gece bir randevum var ve ondan gerçekten hoşlanıyorum, bu yüzden onu gerçekten etkilemek istiyorum .. ama ne giyeceğimi bilmiyorum ..." diye surat asarak yatağına uzandı.

Küçük ağabeyi Nico, başka bir söz söylemeden dolabına gitmeye, çeşitli giysiler çıkarmaya ve hepsini doğrudan ablasının üzerine atmaya başladı ve onu gafil avladı. 

"İşte LITHHA!" Onu yanağından öpmeden önce bağırdı. 

Şüpheci bir şekilde, Lisa seçtiği kıyafetleri inceledi ve ... bu onu sanki ... Bilmiyorum, bir homo gibi mi gösterdi? 

Kısa ekose bir etek ve güzel siyah uzun kollu bir bluz seçmişti. Kötü imajına pek uymuyordu ama kesinlikle ona iyi geliyordu ... ve sahip olduğu ayak bileği yüksek çizmelerle gerçekten iyi görünüyorlardı ...

"Nics bilmiyorum ... bu gerçekten benim tarzım değil. " 

"Öyleyse neden dolabında duruyor?"