Medya Lora Vargı.
Hocayı takip ettiğimde beni eski beden öğretmeninin odasına getirdi.Buraya beni getirmiş olması heyecanlanmama sebep oldu.Okulda beden öğretmeni ve müzik, resim öğretmeni için ayrı oda vardı.Büyük bir okuldu.Özel okulda okuyorduk.
Hoca kapıyı açtığında arkasından girdim.
"Şimdi Lora, daha bugün geldiğim için hiçbir şeye bakamadım.3 hafta sonra yarışmalar var ve bunun için lisanslı öğrenci dosyalarını bulmamız lazım.Kayıtlar birkaç gün içinde yapılmalı." dedi bana bakarak.
Ona gülümsedim ve, "Tamam." diye mırıldandım.Etrafta birkaç kutu vardı.
Odada bir masa ve sandalye, iki kişilik koltuk, dolap bulunuyordu.Dolaba doğru ilerledim.Kendisi ise kutusunu yerleştiriyordu.Aslında dosya bulma işini kendi de yapabilirdi.Ama beni istemişti.
Beni.
İlk önce üst rafları inceledim.Basit malzemeler dışında bir şey yoktu.
Eğildim ve aşağılara bakmaya başladım.
Bir şey düşürme sesi gelince arkama baktım.Öktem hoca bana bakıyordu ve iyi görünmüyordu.
"İyi misiniz?" Diye sordum.
Başını salladı.Bende arkamı dönüp tekrar eğildim.Bir süre sonra aradığım dosyayı buldum.
"Buldum!" Diyerek neşeyle arkamı döndüm.Hala aynı vaziyette beni izlediğini fark ettim.
Sesimi duyunca kendine gelmiş gibi elini uzattı.Dosyayı ona verdim ve koltuğa oturdum.O dosyayı incelerken bende onu izledim.
"Sen de mi sporcusun?" diye sordu şaşkınca.Güldüm."Elbette.Yüzme takım kaptanıyım."Ufak bir tebessüm fark ettim.
O sırada kapı çaldı ve içeri uzun boylu, yakışıklı bir genç adam girdi.
"Öktem, dostum." dedi ve ona doğru yürüdü.Arkadaşça sarıldılar.
"Geleceğini bilmiyordum." dedi Öktem.
"Arkadaşımı ilk günü için tebrik etmeyecek miydim?" dedi neşeli şekilde.
"Otursana, ne içersin?"
diye konuştu.
Genç adam koltuğa dönünce beni fark etti.Şaşkınca kaşları havalandı ve Öktem'e baktı.
"Teşekkür ederim, kahve alırım.Bu güzel kız kim?Öğrencin mi?" dedi ve yanıma oturdu."Evet." dedi Öktem gergin bir şekilde.
Adam elini bana uzattı, "Uygar." dedi.
Uzattığı elini sıktım.
"Lora."elimi geri çektim.
"Güzel isim, acaba anlamı nedir?"
Gülümseyip Öktem'e baktım.Odadaki kahve makinesinden kahveleri alıyordu.
"Defne ağacı anlamına gelen Laurel sözcüğünden türetilmiş bir ad. Defne ağacı, Eski Yunan ve Roma'da onuru, zaferi ve gücü temsil eder." diye mırıldandım ezberlediğim cümleleri.
"Hoş." Diye mırıldandı Uygar.Uygar'a kahveyi uzatan Öktem yanımdaki boş yere oturdu.
Ve hiç beklemediğim bir şey oldu.Dizlerimin epey yukarısına çıkmış eteğimi aşağıya çekiştirdi.Eli bacaklarıma değmişti.
"Daha kısası yok muydu?" diye geveledi ağzında.Ama ben duymuştum.
Ona şaşkınca baktım.
Bir şey demedi."Nasıl kaynaşabildin mi?"
diye sordu Uygar.Kahvesinden bir yudum almıştı.
"Evet evet.Genel olarak güzel bir okul.Çok beğendim." dedi bana bakarak.
İki adamın ortasında kalmıştım.
"Bu arada ben matematik öğretmeniyim Lora." dedi gururla.Ve ekledi,
"Yardıma ihtiyacın olursa Öktem'den ulaşman yeterli." Ona tebessüm ettim.
Beni süzdüğünün farkındaydım."İhtiyacım olmaz pek.Açıkcası derslerim iyidir." dedim rahatlıkla.
Bunun olması için kıçımı yırtana kadar çalışmam gerekmişti.Ailem zengindi ve çok kötü olmadığı sürece pek kafaya takmazlardı, tabi bende.Sonuçta her türlü bir meslek edinirdim.Ama bunlarla canım sıkılmasın diye çalışmıştım işte."Vaay." dedi gülerek.Teneffüs bitiş zilinin çaldığını duydum.
"Uygar başka zaman vakit geçirsek?Şimdi diğer derse gireceğim de." dedi Öktem samimi bir şekilde.
"Tabi kardeşim.Arada uğrarım ama bak." Tekrar sarıldılar."Görüşürüz." dedi Uygar ikimize de bakarak.
Sonra odadan çıktı.
Bana dokunup beni tahrik eden Öktem'e baktım."Neden eteğimi çektin?" diye sordum sakince.Oysa içimde neler neler oluyordu."Uygar biraz çapkındır." dedi.
"Etekler standart boyda." dedim aklıma gelen şeyle.
Kaşlarını çattı."Anlamadım."
"Eteklerin hepsi aynı boyda.Ben uzun bir kız olduğum için bu kadar kısa durmuş olabilir." dedim, açıklamam buydu.
Ayakta dikilmeyi bıraktı ve tekrar yanıma oturdu.
"Yaptırabilirsin.Ama anlaşılan rahatsız olmuyorsun." dedi iğneleyici bir şekilde.
Elini tutup bacaklarıma koydum.
"Sen rahatsız mı oluyorsun?" Gerilmişti.Bunu fark edebiliyordum.Bacağımı okşadı.Yüzümü yüzüne yaklaştırdım.Güzel gözleri vardı, gerçekten.Ama aniden kendini geri çekti.
"Bak Lora aklının karışmasını istemem ben senin sadece öğretmeninim.Tamam mı?Bu yanlış bir hareketti.Bu olmadı."Dedi ve odadan kaçarcasına çıktı.
Yanlış düşünüyordu.Bu çok güzeldi.Çok güzel hissettirmişti.Bu daha fazla olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGIN MAVİSİ +18
ChickLitDokunuşu nazikti ama ritmi sertti.Benim için sorun değildi.Çünkü onun teni tenimdeyken bambaşka bir dünyada yaşıyormuşum gibi hissediyordum.Sıcak nefesi boynuma çarparken tutkuyla bağlanmıştı bedenlerimiz. O hayatın karşıma çıkardığı en güzel şeydi...