Son ders bittiğinde çantamı toparlayıp sınıftan en son çıktım.Öktem'i bir türlü görememiştim ve bu canımı sıkıyordu.
Koridorda yürürken karşıma geldi ve durdu.
Fısıldayarak, "Beni otoparkta bekle.Fikrini ben gelene kadar değiştirme şansın var, küçüğüm." dedi.
Gülümseyip başımı salladım.Gözleri bir süre dudaklarıma kaysa da kendini çekti ve arkasını dönüp ilerledi.
İçimde yeşeren heyecan ile hızlıca aşağı indim.Merdivenlerin sonunda görmekten kaçtığım Toprak'la karşılaştık.
"Hey, Lora." dedi tatlı bir gülümsemeyle.
"Toprak." Zoraki bir gülümseme gönderdim.
"Acaba partiye geliyor musun diye soracaktım." dedi ve utangaç bir tavırla gözlerini kaçırdı.
Siyah saçlarına hayranlıkla baktım.Beyaz teni pürüzsüzdü.Neden bana takılmak gibi bir hata yaptığını anlayamıyordum.Hayatında bir sürü kız olabilirdi.O ise kendini boşa harcamıştı.
"Evet.Partide olacağım.Sen?"
Cevabını bildiğim sorular soruyordum.
Gözlerime baktığında, "Evet." dedi heyecanla.
"İşin var mı bugün?İstersen bir yere gidebiliriz.Yani başka zamanda olur.İstemezsen sorun değil." Başka bir kız olsa tüm bunlara düşebilirdi.Ben ise Öktem'i ve onun sözlerini düşünüyordum.
Dudaklarını özlemiştim.
"Üzgünüm bugün bir işim var.Ama başka zaman için sonra konuşuruz.Gitmem lazım." dedim ve yanından geçtim.
Bir şey diyemedi.Dememeliydi de zaten.
Otoparka ulaştığımda çoğu araba gitmişti ve boşalmış bir otoparkla karşılaştım.İki araba duruyordu ve ben elbette Öktem hocanın arabasını biliyordum.
Gri bir Maserati.Güzel arabanın yanında hayranlıkla dikilirken biri bana seslendi.
"Lora, tatlım?"
Arkamı dönünce Nergis hoca olduğunu fark ettim.Elbette kırmızı mini Cooper ona aitti."Merhaba hocam."
Nergis hoca orta yaşlı bir kadındı.Koyu kahve saçları vardı ve ela gözleri.Evli olduğunu biliyordum."Burada ne yapıyorsun?İstersen seni eve götürebilirim." dedi nazik bir şekilde.
Dilim tutulmuş gibi konuşamadım bir süre.
"Beni araba almaya gelecek.Teşekkür ederim.Size iyi günler hocam." diye reddettim.
Başka gün olsa tabiki onla giderdim.
Onunla bazen sohbet ederdik.
"İyi günler kızım." dedi başını sallayarak ve arabasına ilerledi.O arabasını çalıştırırken Öktem hoca geldi ve ben gerginlikle ne yapacağımı bilemedim.
Nergis hoca çoktan otoparktan çıkmıştı.
"Gitmemişsin." dedi gülümseyerek.
"Gitmeli miydim?" dedim alayla.
"Hayır gel bakalım, kaçma bir yere." dedi ve benim için kapıyı açtı.
Ben yerleşirken önden dolaşıp kendi koltuğuna oturdu.
Arabanın içi çok rahattı.
Arabada bir müzik duyulunca ona baktım.
Hoş bir yabancı şarkı çalıyordu.
"Nereye gideceğiz?" diye sordum dayanamayarak.
Araba çalışmıştı ve yoldaydık.
"Olmaman gereken yere." deyince şaşırdım.Bana bakmıyordu, gözleri yoldaydı.
"Anlamadım?"
Ufak bir tebessüm etti."Bir öğretmenin evine Lora.Ve sen gitmemen gereken en yanlış yere, gitmemen gereken en yanlış kişiyle gidiyorsun." Yanılıyordu.O hayatımdaki en doğru şey gibiydi.
"Aslında daha önce birçok öğretmenimin," diye başladığım cümlem onun çatık kaşlarıyla aniden bana dönmesiyle duraksadı."evine gitmiştim."
Yola dönse de kaşları düzelmedi.Hemen cümlemi toparladım ve konuşmaya devam ettim.
"Yani ders için.Liseye ilk başladığımda dersleri oturtmak istemiştim.Yanlış anlama aramızda hiçbir öğretmenimle bir şey geçmedi.Yani ben, bu ilk kez-"
"Anladım Lora, sakin ol.Bana bir şey açıklamak zorunda değilsin." Diyerek sözümü kesti.
Sonrasında sessiz kaldım.Sonunda araba yavaşladığında etrafı daha iyi incelemeye başladım.
Öktem bir kumandayla garaj kapısını açtı.Ve arabayı dublex bir evin garajına sürdü.
Gerçekten büyük bir evdi ama bizim evimiz kadar değildi.
"Burda tek mi yaşıyorsun?" diye sordum.
Gerçi ailesi olsa beni niye getirsindi?
"Evet."dedi arabadan inerken.Hızlıca bende arkasından indim.Garajın içindeki kapıdan geçtiğinde onu takip ettim.Burda üç basamak bir merdiven vardı başka bir çelik kapıyı açtığında bunun eve giriş kısayolu olduğunu fark ettim.
İçerisi tahmin ettiğim gibi değildi.Soluk gri duvar koridor boyunca devam etti.Salona geldiğimizde burasının açık mavi olduğunu gördüm.Salon hoş ve moderndi."Sen beni bekle, geleceğim." diye kısaca ağzında geveledi ve merdivenlerden hızlıca gözden kayboldu.Birkaç tablo duvara renk katmıştı.Zevkli döşenmiş bir evdi.Koltuklardan birine oturup çantamı yanıma koydum.
Beklerken telefonumu çıkarıp kısaca göz attım.Annem babamla toplantıda olduklarına dair kısa bir mesaj çekmişti.
Başka mesaj da yoktu.
Telefonu kapatıp arkama yaslandım ve günün yorgunluğu ile gözlerimi kapattım.
"Çok bekletmemiştim ama uyuyan güzel olma kararı almışsın." diye eğlenen bir sesle konuştu Öktem kulağıma.
İrkildim ve gözlerimi açıp doğruldum.Kendini gülerek yanıma bıraktı.Üstünü değiştirmişti.Ya da daha çok üstünde bir şey yoktu ve altına bir şort geçirip gelmişti denilebilirdi.
"Sadece yorgun hissettim bir an için." diye mırıldandım.
Elini yanağıma koydu ve okşarken eline yasladım başımı.
"Çok güzel bir kızsın sen."
diye mırıldandı.Bedeni ile aramda pek mesafe yoktu.
"Ne yapmak istersin?" Diye fısıldadı.
Yüzümün her bir zerresini dikkatle inceliyordu.
"Ne yapabiliriz?" diye sordum onun gibi fısıldayarak.
"Seni yakacak şeyler, ya da bir şeyler içebilir ve sohbet edebiliriz.Ergen çocuklar gibi azgın şekilde üstüne atlamayacağım." dedi gülerek.Ona hayranca bakakaldım.
"Mmm..O zaman önce sohbet edelim.Seni tanımak istiyorum."
dedim.Gözleri parladı.Ayağa kalktı.
"İçki koyup geliyorum."Dedi ve başka bir kapıdan çıktı.
Onu beklerken heyecandan ölecektim.Kalbim sanki tepetaklak olmuştu.
Geri geldiğinde elinde iki kadeh vardı.
İçkiyi bana uzatıp yanıma oturdu.
"Tek başına yaşamak zor olmuyor mu?Senin gibi bir adamın başında kadın olabileceğini düşünmüştüm.Nişanlın, sevgilin falan." diye söze girdim.İçkiden bir yudum alarak.Yavaş içecektim.Sarhoş olup anı mahvetmek istemiyordum.
"2 yıl önce vardı bir sevgilim.Bana ihanet etti.Sonucunda kimseye güvenemedim.
Bir ilişki kurmadım." dedi sakince.İçkisinin yarısını içmişti.
"Aykut demişlerdi?" diye sordu anlatmamı isteyerek.
"Evet.Sorunlu bir çocuktu.Ondan gerçekten hoşlanmıştım.İlk başlarda ilişkiyi biraz da olsa güzel idare edebiliyordum.Sonra Aykut uyuşturucu bağımlısı oldu.Benim haberim yok tabi hiçbir şeyden.Bana sert davranmaya başladı.Zarar da verdi ama onu anlamaya çalıştım kendimi kandırabilecek nedenler buldum.Benden uzaklaştı.Sonra öğrendim kullandığını ve ailesine haber verdim.Tedaviye başladı ama bana kızgındı.Onu ailesine söyledim diye benden ayrıldı.Bu şekilde bitti." Bir süre sustuk."İyi olmuş söylemen." diye mırıldandı.
"Bitmese burda olmazdın." dedi ve sırıttı.
Utançla başımı çevirdim.
"Hey, bana bak.Bir şeyler yaşamak istiyor musun benimle?" Sorusu karşısında afalladım.
Ona döndüğümde gözleri merakla bende dolanıyordu.
"Ne, nasıl yani?" diye sordum.
Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında alkol kokan sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu.
"Öğrencimle tek gecelik ilişkisi yaşamak istemem Lora.Mezun olacaksın zaten, eğer sende istersen diyorum ki aramızdaki şeyin bir adı olsun.Okulda uzak dururuz ama sonra birlikte vakit geçiririz.Mezun olduğunda ilişkimizi ilerletebiliriz, saklamadan." Teklifinde gerçekten ciddiyse bu adamı öpebilirdim.
Tutulmuş şekilde ona baktım.
Nefesim kesilmişti bile.
"Ne diyorsun?" dedi etkileyici bir tonda.
"Ama birbirimizi pek tanımıyoruz." diye bir cümle kurdum.
Cümleye şimdiden küfrettim.
"Tanışırız.Zamanımız var öyle değil mi?"
Başımı salladım onaylarca.
"Tamam." dedim uzatarak."Yani benden hoşlandın mı?" diye sordum merakla.Keyifli bir şekilde güldü.
Dudaklarına baktım.Diliyle dudaklarını ıslattı ve, "Evet.Senden çok hoşlandım." dedi alayla.
Kızgınca, "Ya ciddi misin anlamıyorum, gülmesene." dedim.
Eğildi ve, "Çok ciddiyim." diye fısıldadı.
İçkimi ortadaki sehpaya bırakırken o da aynısını yaptı.
"Artık ne oluyoruz o zaman?" dedim sakince.Oysa içimde durum farklıydı.
Hiç sakin değildim.
"Ne olmak istersen, senin için olurum." dedi etkileyici şekilde.
Bu adama şimdiden kapılmıştım.
Düşünmeden dudaklarımı dudaklarına bastırdım.Kucağına oturdum ve öpüşmeye başladık.
Onun evinde, yeni bir hisle başa çıkarken öpüşme sesleri dışında başka ses yoktu.
Beni çok tahrik etmişti.Sonucu ne olursa olsun, bu adamın yanında yürümek istiyordum.
Her şeyim onundu ve ben onun her şeyi olacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGIN MAVİSİ +18
ChickLitDokunuşu nazikti ama ritmi sertti.Benim için sorun değildi.Çünkü onun teni tenimdeyken bambaşka bir dünyada yaşıyormuşum gibi hissediyordum.Sıcak nefesi boynuma çarparken tutkuyla bağlanmıştı bedenlerimiz. O hayatın karşıma çıkardığı en güzel şeydi...