Bne geldiiiim.
Yorum ve vote atarsanız aşırı mutlu olurum. İyi okumalar!
Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda tutulmuş boynumla inledim. Sandalyede oturuyordum. Yerimden oynamaya çalıştım, işe yaramadı."Ne oluyor lan?!" Sandalyeye bağlı bileklerimi çekiştirerek kurtulmaya çalıştım. Ben en son Emine ve Beyda ile limonata...
Oha. Ciddi anlamda oha. Nuri Alço gibi içeceğime ilaç katmış olamazlardı.
Kapıdan sırıtarak içeri giren Beyda ve Emine'ye bakıp sertçe yutkundum. Ya da yapmış olabilirlerdi.
"Bak şimdi." dedi Beyda sandalyeyi önüme çekerken. Emine'ye döndü sakince. "Ben kötü polisim, sen iyi olansın. Tamam mı?" Tam ağzımı açıp küfredecektim ki Beyda'nın az önce getirdiği sandalyeyi bağırarak tekmelemesine şokla baktım. "Sikerim lan ecdadını! Konuş?!"
Emine derin bir nefes aldı ve sabır dilenircesine baktı tavana. "Yok abi." dedim iki yanıma sallarken başımı. "Geçen yaz arayıp yatırcaktım sizi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine. Böyle iyi olmadı." Şansıma da pazar günündeydik ve evde hiçbir çalışan yoktu.
"Sen bize ne olduğunu anlatana kadar sandalyede bağlısın." dedi Emine. Omzumu siktim.
"Yuhum gelir." Gözlerimi kapatıp başımı eğdim. Zaten babam birazdan yeni piyano hocam ile eve gelecekti. Beni çözüp şu salakları da kovardı evden.
"Konuş!" Çenemden tutup kaldırdığında gözlerine baktım.
"Farkında mısınız bilmiyorum ama," Yüzüme tehlikeli bir sırıtma yerleştirdim. "Manyağım ben. Ben iplerden kurtulmadan önce kaçsanız iyi olur." İkisi birleşip bir ipi bağlayamamıştı, bileklerimi yavaş yavaş çözüyordum.
"Hah, götüm." dedi Emine gülerken. "O ipi asla...." Bileklerimi iki yana çekip ipten kurtuldum ve kollarımı iki yana açtım sırıtarak.
"Hassiktir!" diye bağırıp ayağa kalktı ve koşmaya başladı. Beyda da çığlık atarak onu takip etti ve çıktılar yemek odasından.
Ayağa kalkıp hâlâ yukarıdan gelen çığlıklar ve küfüler ile birlikte vitrindeki çekmecelerden birini açtım ve annemin en sevdiği çatal bıçak setinden parıldayan bir bıçak aldım.
Yemek odasından çıkıp koridorda ilerledim ve durdum salonda. Üst kattaki merdivenlerin oradan aşağı bakan Beyda, elimde bıçakla sırıtan beni görünce, "Fazla acıtmayacak." dedim sakince. Tekrar çığlık atıp yukarı koşmaya başladı.
"Asıl hastaneye yatırılması gereken sensin be!" diye Emine yukarıdan korkuyla bağırıp kafama muhtemelen kaçarken salondan arakladığı yastığı fırlattı. Hızlı bir hareketle kurtuldum.
Kapı açıldığında saniyesinde babamın bağırışını duydum. "Su!" diye bağırıp elimdeki bıçağı aldı. "Kızım kafayı yedin iyicene!"
"Oh be." Aşağı inmeye başladılar. "Tunç amca sen de olmasan bu manya..." Durdular. Kaşlarım çatılırken neden sustuklarını anlamak için onlara baktım. İkisi de kötü kötü birisine bakıyordu.
Bakışlarını takip ettiğimde Korel ile karşılaştım.
Derin bir nefes alıp kollarımı göğsüme kavuşturduğumda Beyda ve Emine hızla yanıma geçti. Tamam az önce onları bıçaklamak istiyordum ama konu içimizden birisinin sinirine dokunan biri olunca yıkıma hazırlanıyorduk. "Senin burada ne işin var?" Babam şokla bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırka
ChickLit+18 Hikaye Ben ki, klasik bir lise son sınıf öğrencisiydim. Ve son iki yıldır peşimden düşmeyen bana takık bir müdürüm vardı Allah razı olsun. Adam resmen manyamıştı, benimle uğraşmayı hobi haline getirmişti. O günlük eğlence gibi benimle eğlenirke...