Hırka

Hırka -14-

Yeni bölümle ben geldim aşkım.

Yorum ve vote vermeyi çok sevdiğinizi biliyorum hadi göreyim aslanlarımı.

Gözlerimi açtığımda kollarındaydım. Üç gündür olduğu gibi.

Bir kolunu üstümden belime dolamıştı ve diğer kolu da başımın altındaydı. Kulağımın dibindeki huzurlu nefes alış verilerini duyabiliyordum. Ve bu istemsizce beni huzura boğuyordu.

Ona dönüp başımı göğsüne koydum, kollarımı beline sardım ve tekrar kapattım gözlerimi. Derin bir nefes alırken bir koluyla beni sıkıca sardı, diğer eliyle de saçlarımı okşamaya başladı. Ah, uyandırmıştım.

Saçlarıma küçük öpücükler bıraktığında yüzümde bir gülümseme yayıldı. "Yaşıtların ortak alanda deneme sınavına giriyor, sen hâlâ burada uyuyorsun." Güldüm.

"Öğretmenlerin hepsi onların başında duruyor, sen burada benimle birlikte uyuyorsun." dediğimde bu sefer de o güldü.

"Sınav umrunda değil, değil mi?" Başımı salladım.

"Çalışsam da çalışmasam da özel bir üniversiteden mimar çıkıp şirketin başına geçeceğim." Tek çocuk olmanın faydalarını kullanıyordum.

"Peki bu istediğin meslek mi?" Başımı salladım. Ardından şirince sırıtıp gözlerine baktım.

"Peki sen istediğin mesleği yapıyor musun?" Laf sokacağımı anladığı için kaşları havalandı, beklemeye başladı. "Uyuşturucu baronluğu gibi?" Sadece onunla da kalmadığını biliyordum. Devlete kendini iş adamı olarak gizliyordu hastane, okul, toplum merkezleri gibi şeylerle. Hatta yaptığı iş de bu yüzdendi. "Okullarınızın müdürü olarak gözüküyorsun, dikkat çekmemek için. Ama amacın adını kağıtta temize çıkarmak." Dudakları kıvırıldı.

"Zekisin ama kaçırdığın bir şey var." Kaşlarım havalandı. "Çevrende bunu yapan tek kişi ben değilim." Kafamı karıştırmıştı şimdi de.

"Şifreli konuşma ama ya!" Gülerek alnımdan öptü.

"Şifreli konuşmam senin yararına." Dudaklarımı büzdüm ve başımı tekrar göğsüne yasladım.

"Belki az önce dediklerimi ses kaydına aldım. Şüphelensene azıcık?" Kahkaha attı.

"Bilmediğin şeyler var o yüzden şüphelenmeye gerek duyacak bir ortam yok. Ses kaydı alsan bile kullanamazdın." Omzumu silkip gözlerimi kapattım.

"Zaten şantaj kuyruğu çok uzun, sana sıra gelene kadar unuturdum." Elini saçlarıma daldırıp tekrar okşamaya başladı.

"Bence biz çok iyi bir takım olduk, ne dersin?" diye alayla fısıldadı kulağıma. Gülümsedim.

"Olabilir."

"Bugün gitmem lazım." Gözlerimi açıp gözlerine baktım. "Senin için erteledim ama bugün cidden gitmem lazım." Bir gerçek vardı, onunla vakit geçirmek için buradaydım ben de.

"Ben de gelirim o zaman." Derin bir nefes aldı. "Sen de babamın burda olduğumu sanması için yoklama listesinde ufak oynamalar yaparsın." Kararsızca gözlerime baktığında elimi çıplak göğsüne yaslayıp hafif doğruldum ve dudaklarımı dudaklarına sürttüm. "Biraz daha vakit geçirmek istemiyor musun benimle?" Elini enseme çıkartıp beni kendine çekti ve dudaklarımızı birleştirdi.

Sakin başlayan öpücüğü derinleştiğinde, dudaklarımın şişeceğinden emin olmuştum. Benden zar zor ayrıldı. "Tamam gel." Zaferle gülümsedim. Ardından tekrar eğildim dudaklarına.