Bu bölümde Korel sona doğru geliyor.
Basorexia'ya yeni bölüm atarım yarın.
Yorum ve vote atmayı unutmayın!
"Değiştiriyorum!" dedim gülerek sandalyemde dönerken. Ardından karşımdaki psikoloğa odaklandım. "Seni sevdim. Birlikte alış verişe çıkmalıyız." Giyim tarzını işaret edercesine üstüme dokundum. "İyi giyiniyorsun, tarzını beğendim."
Karşımdaki otuzlarının başındaki adam bana baktı, aynı şekilde. "Alış veriş yapmayı sever misin?" Başımı salladım.
"Deli misin, bayılırım!" Tek hayat felsefem olabilirdi.
"Peki hep gereksiz şeyler de aldığın oluyor mu? Öylesine?" Gözlerim oda büyüklüğündeki giysi odama kaydı. Genişçe sırıttım, yalan söyledim.
"İsraf günah." Yatağımda oturan babam derin bir nefes aldı.
"Bak Su." dedi adam bana doğru eğilirken. Gözlerine baktım. "Sana yardımcı olmaya çalışıyorum." Güldüm.
"Ben iyiyim, yardıma ihtiyacım yok ki." Gülümesdim. "Mutluyum, sağlığım yerinde, istediğim her şey tıkırında ilerliyor. Üzgün olmam için bir nedene ihtiyacım yok."
Doktor önündeki kağıda bir şeyler daha not aldı ve babama baktı. "Tunç Bey sizi dışarı alabilir miyim?" Babam başını sallayıp bana baktı odadan çıkmadan önce.
Kapıyı kapattığında doktor bana döndü. Ardından derin bir nefes aldı. "Sana tanı koymakta zorlanıyorum, haftalardır görüşmemize rağmen."
Parmağımı şıklattım. "Çünkü tanı koyulacak bir şey yok?"
"Geçen hafta iki çocukluk arkadaşından bahsetmiştin. Bana onlardan bahseder misin?" Boş boş baktım yüzüne. Kaşları çatıldı. "Emine ve Beyda."
"Yakın mı?" dedim alayla gülerken. "Biz yakın değiliz."
"Ama geçen hafta öyle olduğunu söyledin." Gözlerindeki kuşkuyu fark ettim.
"O geçen haftaydı." dedim geçen haftanın üstünü vurgularken. "Artık hiçbir şeyim değiller." Beni yargılamaya başlamışlardı. Sonunu biliyordum, beni terk edeceklerdi. Onlar yapmadan, ben tekmeyi koymak isterdim ama daha o kadar kötü değildik. Son bir şans vermiştim arkadaşlığımıza.
"Ama onlar senin çocukluk arkadaşın." Kaşlarım havalandı. "Nasıl bir şeyde silebilirsin ki hemen?" Omzumu silktim. Onun gerçekleri bilmesine gerek yoktu. Tek amacı olmayan bana tanıyı koyup akıl hastanesine yatırmaktı. Ona gram güvenmiyordum.
"Onlar yapmadan ben yaptım." Gözlerindeki ifadeyi çözemiyordum.
"Seni terk edeceklerini mi düşündün?" Olumsuz anlamda başımı salladım.
"Düşünmedim, beni terk edeceklerine emindim." Gözlerini gözlerimde dolaştırırken defterine bir şey daha yazdı. "Artık güvenilir olduklarını düşünmüyorum. Güvenmediğin insanlarla arkadaşlık kurmazsın, değil mi doktor?"
"Cinsel hayatına ne oldu peki?" dedi başka bir konuya geçerken. Notlarına baktı. "Üç hafta önce lezbiyen olduğunu söyledin. Ondan sonraki hafta aseksüel, geçen hafta panseksüel. Bu hafta nasıl?"
Güldüm. "Bu hafta yine lezbiyenim." Derin bir nefes aldı.
"Baban kesin olarak heteroseksüel olduğunu söyledi." Omzumu silktim.
"Babam beni tanımıyormuş." Kesinlikle lezbiyen değildim. Sadece babamın bana psikolog tutması sinirlerimi zıplatıyordu. Ben de onu sinir etmeyi seviyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırka
ChickLit+18 Hikaye Ben ki, klasik bir lise son sınıf öğrencisiydim. Ve son iki yıldır peşimden düşmeyen bana takık bir müdürüm vardı Allah razı olsun. Adam resmen manyamıştı, benimle uğraşmayı hobi haline getirmişti. O günlük eğlence gibi benimle eğlenirke...