Ben geldiiim.
Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar!
Dudaklarımı büzmüş kalemi üst dudağımın üstünde dengede durdurmaya çalışıyordum.
Sınıfın kapısı çalınmadan sertçe açılıp herkes suskunlaştığında kimin geldiğine bakma gereksinimi bile duymadım. "Su!" diye öfkeyle bağırmasıyla dudaklarım kıvrıldı. "Odama geliyorsun, hemen!" Kapıyı çarparak tekrar sınıftan çıktığında dudaklarımdaki sırıtma genişledi.
Herkesin gözleri bendeyken ve düşüncelerini, "Acaba bu sefer kim kazanacak?" oluştururken ayağa kalktım sakince.
Sınıftan çıkıp odasına yürümeye başladım. Beni sinir etmişti, dolayısıyla ben de onu.
Odasına girdiğimde öfkeyle ayağa kalktı. "Sorunun ne senin?" dedi dibime girerken. "Amacın ne?"
"Yekta'nın benimle olan özel ilişkimize karışmayacaktın." Adam ile alış verişe çıktığımızda anlatmıştı onu tehdit ettiğini. Ama Yekta, Korel herkes için ne kadar korkutucu olursa olsun bana hastası gözüyle bakıyordu ve umursamamaştı.
"Videoyu bana verdiğini sanmıştım." Omzumu silktim.
"Başımdan gitmen için yaptım, yedeği bana lazımdı." Kaşları çatıldı. Yüzündeki sinirli ifade silinmişti.
"Başından gitmem için mi?" Bir an sorduğu soru ile duraksasam da başımı salladım.
"Başımdan gitmen için." Yakınlığımız olması gereken bir şeyin dışındaydı. Ya da normal şeylerin. Başımıza gelecekleri çok iyi tahmin edebiliyordum ve bundan vaz geçmemiz lazımdı.
"Biliyor musun?" dedi dudaklarından alaylı bir gülüş dökülürken. "İnsanlar sana iyi davranmaya çalışıyor. Çünkü senden korkuyorlar. Seni gerçekten seven bir insan bile hiçbir zaman bulamayacaksın çünkü kötüsün." Gözlerine baktım şaşkınlıkla. Bana doğru birkaç adım attı. "Kimse seni sevmiyor. Ne o iki kız arkadaşın, ne de bir başkası. Ömrünün sonuna kadar kötü düşüncelerinle yanlız kalacaksın."
Bir şey diyemedim. Sadece canım acımıştı.
Gülümsedim kendimi bozmayarak. "Hatırlattığın için teşekkür ederim." Ardından kapıyı açıp odasından çıkıp hızla sınıfa yürümeye başladım.
Kapıyı çalmadan girip, sırama yöneldiğimde sınıftakiler bana şaşkınlıkla baktı. "Su ne oldu?" diye Beyda sordu ama takmadım. Sinirden titreyen ellerimle çantamı topladım hızla. Ardından sırtıma asıp montumu da aldım ve sınıfın çıkışına yürümeye başladım.
"Su!" diye arkamdan Emine bağırdı. Dolu gözlerime hakim olmaya çalışırken ellerimi saçlarıma geçirdim. Ben kötü birisi değildim.
Okuldan çıktım. Ardından sınırlarından. Arkamdaki adım sesleri duyuluyordu ve bana durmam için sesleniyorlardı. Ben her pazar yetimhaneye gidip çocuklara hediye dağıtırdım. Barınaktaki hayvanların yuva bulmasına yardım ederdim. Kötü birisi değildim.
Kolumdan tuttuğunda ona döndüm. "Ne oldu?" diye sordu yeşil gözlerini endişeyle gözlerimde gezdirirken. Elimin tersiyle dolu gözlerimi kuruladığımda arkasından Beyda koşarak yanımıza geldi.
"Hiçbir şey." dedim burnumu çekerken.
"O yüzden mi yüzün sirke satıyor?" Güldüm. Ardından omzumu silktim.
"Mal mal konuştu yine. Boşverin." Ardından konuyu dağıtmaya çalışarak genişçe sırıttım. "Tehtit ettim yine. Kaldıramayınca kuduruyor." Emine ve Beyda da gülümsemeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırka
ChickLit+18 Hikaye Ben ki, klasik bir lise son sınıf öğrencisiydim. Ve son iki yıldır peşimden düşmeyen bana takık bir müdürüm vardı Allah razı olsun. Adam resmen manyamıştı, benimle uğraşmayı hobi haline getirmişti. O günlük eğlence gibi benimle eğlenirke...