Taehyung'un ağzından:
Eve gelmiştik ve ben çok yorgundum. Jungkook ile barışmıştık ama hala ona biraz kızgındım.
Beni salona bırakıp mutfağa gitmişti. Elinde biberon ile geldiğinde sevinmiştim. Canım süt istiyordu (yazar sütten nefret ediyor). Beni kuçağına alıp yan yatırmıştı. Ağzıma biberonu vermişti ve bende hemen emeye başlamıştım. Içine çilek atmıştı sanırım ve bu hoşuma gitmişti.
Gözlerim kapanıyordu ve sol elimle babacığımın işaret parmağını tutuyordum. Bu beni rahatlatıyordu. Sütümü bitirememiştim ve gözlerimi kapatıp, kendimi uykunun derinliklerine bırakmıştım.
Jungkook'un ağzından
Bebeğim işaret parmağımı minik eliyle tutuyordu ve sütünü içiyordu. Dudaklarımda küçük bir gülümseme belirmişti.
Sütünü bitirememişti ve kolarımın arasında uyumuştu. Onu kuçağıma almıştım ve merdivenlerden yukarıya çıkmıştım. Bebek odasına girdikten sonra dikkatlice bebeğimi bez değiştirme masasına yatırmıştım. Bezini değiştirdikten sonra ses yapmamaya özenerek dolaptan bir kaç kıyafet çıkarmıştım.
Uyandırmamaya çalışıp kıyafetleri giydirmiştim. Taehyung'u beşiğe yatırıp odadan ayrılmıştım.
Merdivenlerin başına geldiğimde kapı zilli çalmıştı. Kimseyi beklemiyordum. Kapıya doğru yöneldiğimde sağ taraftaki aynadan kendimi görmüştüm. Sütlü kahve renginde kot pantolon ve beyaz bir gömlek vardı üstümde.
Kapıyı açtığımda beklemediğim ve 3 yıldır görmediğim kişiyi görmüştüm.
Jessica, eski sevgilim. Bana bir takıntısı vardı ve eskiden en iyi arkadaştık. Birlikte heryere giderdik ve asla ayrılmazdık. Sarı düz saçları, yeşil gözleri, ince vücudu ile her adamı baştan çıkaran bir kadındı. Ben herzaman ona "arkadaş" gözü ile bakmıştım ama işler üniversitede değişmişti.
Beni sevdiğini söylemişti, herkezin önünde. O gün suratına bile bakmadan ,,Üzgünüm, ama umutlarından vazgeç." demiştim. Beni rahat bırakmamıştı ve sürekli yanımda dolanmıştı. Ne yaptıysam boşa gitmişti ve benden vaz geçmemişti.
En son ona bir şans vermiştim. Artık beni yanlız bırakmıyordu ve belki benden bıkar gider diye düşünmüştüm.
Bir parti vardı, büyük bir parti. Herkez davetliydi ve bende gitmek istemiştim. Keşke de gitmeseydim.
Arkadaşım ile bir kenarda duran masada tek başımıza oturuyorduk. Müzik güçlüydü ondan birbirimize bağırarak konuşmak zorundaydık. Kahkahalarla hikayelerle zamanımızı orada geçirmiştik. Tabiki birinin beni partinin sonuna kadar izlediğini bilmeyerek.
İkimizde sarhoş olmuştuk. Kapının yolunu bulmaya çalışırken biri beni kolumdan çekmişti. Aklım yerinde değildi ve önümü bile doğru düzgün göremiyordum. Bir odaya girmiştik ve beni yatağ atmıştı. Yüzümü ekşiterek ayağ kalkmaya çalışmıştım ama bir işe yaramamıştı. Suratını biraz görebilmiştim ve geri kalanını hatırlamıyorum.
Sabah uyandığımda çıplaktım ve yanımda Jessica yatıyordu. Ne olduğunu kavramam uzun sürmemişti. Jessica'yı uyandırdıktan sonra ona herşeyi sormuştum oda dün gece seviştiğimizi ve prezervatif kunlanmadığımızı söylemişti.
Kafamı ellerimin arasına alarak ne yapacağımı bilmeyerek orda oturmuştum.
Jessica hamile çıkmıştı.
Ona hediyeler verirdim ve bir kızımın olaçağı için bir yanım sevinirken öbür yanım bunun erken olduğunu söylerdi. Jessica benimle kalmaya başlamıştı. Ona iş yaptırmazdım, birlikte uyurduk ve onun için sabah kahvaltısını hazırlardım. Onu dışarda gezdirirdim ve her cumartesi günü onun için bir buket çiçek alırdım.
O gece bir adam gelmişti eve. Tanımadığım biri ve onlara kulak misafiri olmuştum. Sessiz konuşmaya çalışmışlardı ama yinede olsun ben onları duyabilmiştim.
Duymamam gereken şeyler duymuştum. O bebek benden değildi. Benimle yatmıştı çünkü hamile olduğunu öğrenmişti. Beni kullanmıştı.
Herşey o günden sonra bitmişti. Onu birdaha görmemiştim ama şimdi önümde duruyordu.
,,Merhaba Jungkoooookieee.", birden boynuma sarılmıştı. Onu geriye itmiştim ve kendimden uzaklaştırmıştım.
,,Ne işin var burada? Hem evimi nasıl buldun?", dudaklarını büzmüştü ve benim midem bulanmıştı.
,,Ama ben seni çok özledim. Seni beni özlemedinmi?", gözlerimi yuvarlamamak için kendimi zor tutmuştum.
İzinsiz içeriye girdiğinde sinirim katlanmaya başlamıştı. Sanki kendi eviymiş gibi koltuğa kendini atmıştı.
,,Ne yaptığını sanıyorsun sen?"
,,Ah hadi ama Kooookkiiieeee'm, biraz dinleniyorum sadece.", tatlı olmaya çalışıyordu ama işe yaramıyordu.
,,Ne için geldin buraya? Derdin ne senin? Bizim ilişkimiz bitti ama sen bana Kookie'mi diyorsun?", ayağ kalkmıştı ve yavaş adımlar ile bana yaklaşmıştı.
Dibime girmişti resmen. Bir ellini kaldırıp yanağıma koymuştu. Baş parmağı ile yanağımı seviyordu.
,,Seni çok seviyorum Jungkook. O kadar çok seviyorum ki. Aklımdan çıkmıyorsun. Her gün seni düşünüyorum ve eski fotoğraflarımıza bakıp özlem gideriyorum.", dedikleri beni şoka sokmuştu. Bir piskopatı bu kadın.
,,Beni kabul et Jungkook. Tekrar bir araya gelelim. O sıçandan daha çok mutlu ederim seni.", bir kaşım havaya kalkmıştı.
,,Sıçan derken?", umarım Taehyung'dan bahsetmiyordur.
,,Taehyung. Bebeğin olan."
Damarıma basmıştı ve elimin tersi ile ona bir tokat atmıştım. Kafası sola dönmüştü ve iğrenç bir yaratık gibi gülmeye başlamıştı. Komik birşey yoktu ortada. Gülmekten gözlerine yaşlar birikmişti. Kendini sakinleştirdikten sonra pis bir sırıtış ile bana bakmıştı.
,,O çirkin sıçanı nasıl sevdin, Kookie?", artık dayanamamıştım ve kolundan tutarak onu kapıya doğru sürüklemiştim.
Jessica'yı kapıya atmıştım. Sarı saçlarını savurarak bana bakmıştı.
,,Taehyung'u ben seviyorum. O benim herşeyim ve sen ona nasıl sıçan dersin? Seni hiç sevmedim ben ve bunuda adım gibi biliyordun. Benden ne bekliyorsun bilmiyorum ama bırak peşimi.", gözlerime derince bakmıştı. Bana gülümsemişti.
,,Şimdi gitmem gerek Kookie'm. Bunu aklında tut. Bu son görüşmemiz olmıycak.", arkasını dönüp gitmişti ve beni endişe ile bırakmıştı.
Bu kadın Taehyung'a zarar vermezdi umarım.
-----------------------------------------------------------------------------------
Bukadardı. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! Sizi seviyorum. ♡
09.05.2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ageplay- Vkook
FanfictionAğlıyordum. Son zamanlarda yaptığım gibi. Göğsümde bir ağrı vardı. Bebeğimin gözleri dolmuştu ve alt dudağı titriyordu. Birden boynuma sarılmıştı ve bende ona karşılık vermiştim. ,,B-bir daha böyle b-bir şey yapma. Tamamı, babacık?", ona daha sıkı...