Kafamda hayaller girdim kapıdan ana kapısı acı olmaz dedim elbette beni bırakmazdı çaresiz olmasaydı dedim usulca yaklaştım parmaklarım Zile bir okadar umutla yaklaştı bir umutsuzluk la uzaklaştı gel gitlerim arasında gittim geldim bu kireç boyalı ev benim yüregimdi ve yüreğim gibi onunda bazı yerleri kurumuş dökülmüş yara almıştı ama yinede ayakta kalmıştı
Usulca ayak sesleri geldi içeriden ince inceye anne sesi olsa gerek bu dışarda yavrusu vardı onu almaya geliyordu birden irkilip uzaklaştım kapıdan yüreğim bana sanki vefa kaç diyordu daha hazır değilsin diyordu ama gözlerim gör birkere kalbim ağzımda kapının açılışını bekliyordum ve kapı açıldı
İçeriden mini etekli kırmızı tişört topuklu ayakkabılı bir kadın çıktı
Siyah saçlarını kırmızı toka ile tutturmuş gözleri ihanet yeşili dudakları dolgun yıpranmış yüzüyle edepsizce gülümseyiverdi bahçedeki masuma sonra hızlanmaya başladı adımları üzerinde zorlukla durduğu ayakkabisiyla geçti gitti hayallerimin üzerinden
ŞiirEyyy sahte kapının sahte dünyası
Yaşamaktan yıpranmış kireç duvarlar
Ömrümün boyalı kuklası
Güneşe çalmıyor saçların
Ve bu bahçede ötmüyor kuşlar
Kaç türkü söyler bizi
Kaç yağmur demler
Kaç günahtan aklar bizi
Ve hayat hangi kaldırım da karşılaştırır bizi
Şimdi bize ne demeli
Hangi cama hangi özlem gizlenmeli

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPI
SachbücherBir de susanlar konuşsun geceye Yaşamak ve katlanmak zorunda olduğumuz bir dünya var dışarda ve deli sarhoş gariban diye yanından geçip gittikleri misin hayatlarina uzanalim Suskun konuştukça bizde nelere sustuklarımızı anlayalım belki diretmek...