Kapıyı çaldım,ama bu kez gir komutunu beklemeden içeri girdim. Ziya ALEMDAROĞLU siyah çerçeveli yuvarlak gözlüklerini boynuna asmıştı. Beni baştan aşağı süzdükten sonra;" geç, otur" dedi.Karşısındaki deri koltuğa oturdum odanın ışığı sönüktü.Masada duran masa lambası ve duvarda asılı olan bir gece lambası odayı biraz da olsa aydınlatıyordu. Bu loş ışıklı ortamda gözlerini gözlerime dikmiş bana bakıyordu. Süzme işlemi bittikten sonra:
-"Bazen her şeyi bilmek iyi değildir "Nil kızım,dedi.Ve söze şöyle devam etti:Şimdi sana söyleyeceklerimi iyi dinle kızım ve sözüm bitene kadar da sakın ola kesme !
kafamı sallayarak peki dedim .Her şeye bu cevabı vermeye mahkumdum çünkü.
Ziya ALEMDAROĞLU önünde duran kafesinden bir yudum aldı ve bana dönerek:
-Seni severim Nil,Serdar'ı da severdim bazen sevmek yetmiyor öyle degil mi?"İnsanlara çokta güvenmemek gerektiğini Serdar sana çok iyi kanıtladı zaten". Simdi gelelim benim sana olan güvenime.
Sana güvenebilirim değil mi kızım?
-Be ,ben nasıl yani?Ben yalnızca oradan geçiyordum. O,o adam önüme çıktı ve Selim onu vurdu.Sonra onu gömdüler, gözlerimin önünde şimdi siz bana ne konuda güveneceksiniz anlayamıyorum?Bakın Ziya Bey diye devam ediyordum ki sözümü yarıda bırakarak:
-Nil!"Bu olayın açıklamasını dahi yapmayacağım öyle olması gerekiyordu ve oldu".
Şimdi burada bunların hepsini kendin ve ailenin iyiliği adına unutman gerektiğini ikimizde biliyoruz."Unutman gerekiyor ve unutacaksın."
Araban yarın kapının önünde olur şimdi Selim seni eve bıraksın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN AYDINLIĞINDA
Mystery / ThrillerDizlerimin üstüne basıp kan kokan topraktan kalktım.O ana kadar hiç konuşmamıştım.İçimden :Delirmek için en uygun zaman bu dedim,kendi kendime.En kolayı bu olur.Buna onu unutarak dayanabilirim,unutmak içinde;"aklımı kaybetmem gerekir. "