- Yaş farkı vardır-
Mahalledeki gençler olarak uzak tavırları, suskunluğu, sert mizacı sebebiyle aramızda onun adı "Yaban"dı.
Beş yıl sonra mahalleye geri döndüğünde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Özellikle benim için.
...
"Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen, İnsan insan bakan gözbebeklerin, Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta, Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder."
Rıfat Ilgaz
•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba canlar... 🌺
⭐️⭐️⭐️⭐️💫Hikâyeye başlamadan birer beğeninizi alırım. Çünkü heyecana kapılıp unutulabiliyor. Emeğine sağlık, demek sadece birkaç saniye. ⭐️⭐️⭐️⭐️💫
Bu bölümde yavaştan Adem cephesine giriş yapıyoruz. Mehter takımları hazır mı? sjssjs Adem tarafından olayların yansımalarını artık bazı bölümlerde görmeye başlayacağız. Buna Sevda'yı ilk fark ettiği zamanlar da dahil. Bu kısımları, ilahi bakış açısıyla yazacağım. 🌸
İyi okumalar sevgili okur...🌺
* "Oğlum, babanın yanına bir uğrayıver. İlacını unutmuş yine. Kaç kere de diyorum işyerine de koy birkaç tane diye de işte kime diyorum?" Genç adam, annesinin söylenmeleri bitince verdiği tansiyon ilacını üzerindeki siyah, kısa deri montun cebine attı, arabanın anahtarını da elinde bir iki çevirerek evden çıktı.
Dışarıda sıcak bir haziran hüküm sürüyordu. Öğleden sonra iki suları olduğu için hava, öğlenin o bunaltıcı sıcağını iyice toplamış, kaldırımlara, asvalta aktarmıştı ve insanın yüzüne gökten değil de yerden adeta ateş yağıyordu.
Aracı açıp içine yerleştiğinde direksiyon simidine, aldığı keyfi belli etmek için bir iki kez vurdu. Babası her ne kadar araba kullanmak için henüz erken olduğunu düşünüyorsa da bir ay evvel on sekizine bastığına göre artık gizli saklı araç kullanmasına da gerek yoktu. Hemen ehliyet kursuna da yazılmıştı ama henüz ehliyeti yoktu. Bu nedenle de sadece mahalle içinde kısa mesafelerde araba kullanıyordu.
Aracı hareket ettirip ilerleyecekti ki sokağın başında aniden beliren saçı başı dağılmış, kıyafetleri her zamanki gibi muntazamlıktan uzak, çatık kaşlarının altındaki yeşille mavi karışımı gözlerinden ateş çıkan, okul çantasını yanındaki ikizi gibi iki koluna geçirmeyip tek omuzuna attığı için okuldan kaçan serseri çocukları andıran kızla yanındaki iki oğlanı gördü.
Ateş parçası gibi çocuktu Sevda. Ama ne ateş parçası! Şuncacık çocuk mahalleyi birbirine katıyordu da onca insan baş edemiyordu. Öfkelendiğinde gözlerinde yetişkinlere mahsus bir öfke alazı yanıyor, içlerinden gözle görülür şimşekler çıkıyordu.
