Medya : FIRAT KARASOYBazı gerçekler en acımasız şekilde ortaya çıkardı.
İşte o zaman tüm yükler kalkardı insanın omuzlarından. Gerçekler kiminin kurtuluşu olsada bazılarının bitişi olurdu. Fıratın kapıdaki heybetli duruşu zeynep hanımın yenilmez duruşunu yıkıp geçerken meryemin içine yeni bir umut ışığı olmuştu. Bütün dünya dönmeyi bırakmış zaman kavramı anlamını yitirmişti. Bu olanları fıratın aklı almıyordu. Annesi sevdiği kadına nasıl yapardı bunu. Dizlerindeki bütün güç azalırken kapının pervazı karşılamıştı güçlü omuzlarını. Duyduklarını hazmedemiyordu ağzını açıp söyleyecek birşey bulamıyordu. Önüne gelen annesinin yüzüne bakmak bile öfkesini harlandırıyordu. Bakışları meryemin gözlerine değdiğinde o parıltıları bunca zaman nasıl göremediğine şaşırmıştı. Bersun bu kadar mı kör etmişti gözünü annesinin lafları bu kadarmı inandırmıştı meryemin onu sevmeyişine. Zeynep hanımın titreyen sesi odayı doldurmuştu .-Oğlum yanlış anladın sen , bu kadın senin aklını karıştırmak için-
Fırat bakışlarını bir an olsun annesine çevirmeden bütün öfkesi ile haykırmıştı
-dışarı çık
Bu haykırışı taş taş üzerinde bırakmayacağının kanıtıydı. Zeynep hanım ağlayarak odadan koşar adım çıkmıştı. Fırat ne yapacağını ne diyeceğini bilmiyordu. Koşup karısına sarılmak istiyordu. Bunca zamandır bakamadığı gözlerine bakmak istiyordu. Ama yapamazdı meryemi asla istemezdi başkasının günahına girmiş bir adamın ne ellerini nede gözlerini istemezdi. Ona çok yabancı olan bir ses ile sordu meryemine
-Neden sustun meryem, niye gelip anlatmadın herşeyi
Meryem karşısındaki kocasını her gördüğünde kalbi her zamankinden fazla atıyordu. Bir yanı bersuna dokunmuş olmasının gerçekliğini bas bas bağırırken diğer yanı koşup sarılmak saatlerce ağlamak istiyordu. Bildiği birşey vardı bu adam onun çocukluğuydu hayatıydı. Meryemin fıratı ona yuvaydı insan evinden yuvasından vazgeçebilirmiydi. Korkmayacaktı ertelemeyecekti kalbi yeteri kadar yara almıştı. Ama herşeyin düzeleceğine inanmak istiyordu. Adımları onu sevdiği adama kavuşturmuştu. Kokusu haftalar sonra ciğerine dolmuştu çoktan elleri sakallarına karışmış göz yaşları yanaklarını yakıp geçmişti. Bir cevap bekliyordu fırat ama meryemin bu soruya verecek bir cevabı yoktu. Sevdiği adamın ailesine hep saygı duymuş boyun eğmişti. Zeynep hanım aylardır onu kusurlu görmüş ve bir çocukları olması için onu bersuna yaklaştırmıştı. Ne diyebilirdi ne yapabilirdi. Fırat daha fazla dayanamamış ve meryemi çekmişti bağrına yumuşak siyah saçları avcunun içinde dudakları başının üzerindeydi. Tek ağlayan meryem değildi artık ikiside konuşmuyor sadece birbirlerine sarılıp özlemlerini gideriyorlardı. Fırat karısını kendinden ayırıp alnını alnına yasladı.
- Özür dilerim meryemim tüm bu olanlar için canını herkesten çok yaktığım için seni kendimden uzak tuttuğum için ne olursun affet beni
Meryemin yüzünde buruk bir tebessüm oluşmuştu. Nasıl olacaktı bilmiyordu. Bugün affetse 2 gün sonra o kadın geldiğinde yine gitmek zorunda kalacaktı kocası. Herşeyin farkındaydı bu eve gelinliği ile giren kefeni ile çıkardı.
-olmaz fıratım ben seni affedersem kalbim affetmez. Meryemle fıratın aşkını şu koca mardine sığdıramadılar ben ihanetini nasıl sığdırayım bu kalbime nasıl seni paylaşayım bir başka kadınla nasıl göz yumayım söyle bana
Meryemin haklı olması fıratın elini kolunu bağlıyordu. Dili bağlanıyordu diyecek lafın hükmü kalmıyordu karşısında. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi ağlıyordu fırat. Utanmadan çekinmeden akıtıyordu göz yaşlarını karısının avuçlarına
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
Teen FictionHer son yeni bir başlangıçtır. Aramıza hoş geldin. 1.bölümde görüşmek üzere Sevgiyle kal ❤️