Merhaba güzel okuyucularımm..Hikayeye başlamadan önce söylemek istediğim birkaç şey var. Hikaye yazmayı o kadar çok seviyorumki. Kendim yaşıyormuş gibi hayal etmeyi veya sizin istediğiniz gibi düzeltmeler yapmayı..
Son zamanlarda yazma isteğimin kaçtığını fark ettim son bölümden sonra evet herkesin fikri açık görüşleri benim için çok önemli fakat sürekli yazdığım konu ile ilgili olumsuz cevaplar almak beni çok fazla üzüyor. İlk defe bu kadar çok kişiye bir hikaye yazıyorum elbetteki olumsuz şeylerede alışırım zamanla ama bu süreçte yeni bölüm yayınlamam gelen yorumlar ve desteklerle artıyor. Herşey için teşekkü ederim siz yanımda olduğunuz sürece varoluyorum İyiki varsınız ❤️Genelde insanın kaderi , hak ettiği şey olacaktır.
A.EinsteinGünler geçiyor ve herkes yaşadığı tüm acılara kırgınlıklara bir şekilde göğüs geriyordu. Günler sonra ilk defa deliksiz uyuduğu gecenin sabahına uyanmıştı meryem. Yüzüne dağılan saçlarını aralayıp yan tarafındaki boşluğa baktı öylece. Acıların tarifi yoktu elbette ama en çokta bir ömür boyu yanlız geçireceği günlerini düşündü. Fırat neryemin herşeyiydi. Olmayan arkadaşı , özlemi ile yanıp tutuştuğu annesi, hayat arkadaşı, sırdaşı ...
Şimdi herşeyi elinden alınmış küçük bir kız çocuğu gibiydi. Tek çocuk olarak hep yanlız büyümüştü meryem. Küçüklüğü kaderi olmuştu belkide yanlız büyümüştü ve yanlız ölecekti. Yataktan kalkıp kahvaltı için hazırlandı. Uzun zamandır üzerinden eksiltmediği siyahları bir tarafa itip yeşil bir elbise çıkardı. Esmer tenine ne de yakışırdı yeşil. Saçlarını ensesinde toplayıp odasından çıktı. Mutfaktan çıkan zeynep hanım ufak bir tebessüm ile
-Günaydın
Demişti. Meryem kısaca şokunu yaşarken oda günaydın demeyi eksik etmemişti. Aylar sonra zeynep hanım ilk kez gülümsemişti hemde meryeme . Zeynep hanımın arkasından salona geçti. Herkes sofrada yerini almıştı. Aziz bey eli ile müsade vermiş herkes kahvaltıya başlamıştı. Kimse konuşmuyordu. Üzerindeki bakışları hissediyordu meryem ama kafasını kaldırmaya cesaret edemiyordu. Bu yakıcı bakışların sahibini tahmin edebiliyordu. Tam karşısında oturan Ali yasir nasıl olduğunu görmek için göz hapsine almıştı meryemi. Meryem rahatsızca yerinde kıpırdandı. Kafasını tabağından kaldırıp gözlerini ali yasire dikti. Ama o tabağına gömülmüş yemeğini yiyordu.
-Aşiret toplanacak bugün akşam
Ses tonunu ne kadar rahat tutmaya çalışsada içindeki şüphe tohumları sesine yansıyordu. Ali yasir babasına dönüp yani der gibi baktı.
-Sizde katılacaksınız bu akşam
Eli ile hakan ve ali yasiri işaret etmişti. Yasir gömleğinin yakalarını düzeltip masadaki telefonunu eline aldı.
- Bu saçma sapan aşiretinize dahil olmayacağımı size en başından söylemiştim. Ben yokum
Kararlı çıkan sözü aziz beye diyecek bir laf bırakmamıştı. Meryem için bu çok saygısızca bi davranıştı. Burada ne olursa olsun ataları saymak sözlerine gitmek gerekirdi. Zeynep hanım
-Onuda kaybedemem ısrarcı olma bey
Dedi. Bu söz sofraya bomba etkisi yaratmış herkesin boğazını düğümlemişti. Herkes kahvaltıdan sonra bir yere dağılmıştı. O kadar çok sıkılıyordu ki bu konakta nefes alamıyordu bazen. Aklına en son babasını cenazede gördüğü geldi. Odasına çıkıp çantasını ve telefonunu aldı. Kapının önüne çıkıp adımlarını meydana yönlendirdi. Sokak başlarındaki kadınların hakkında konuştuklarını duyuyordu hepsi kalbine bir ok gibi saplanıyordu sanki.
Kimisi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
Novela JuvenilHer son yeni bir başlangıçtır. Aramıza hoş geldin. 1.bölümde görüşmek üzere Sevgiyle kal ❤️