Her şeyin hazır olup olmadığına göz attı genç melek. Bugün büyük gündü. Haftalardır yaptığı hazırlığın sonunda bugünkü yapılacak olan ortaklığı bozmalıydı.
Yurt dışından küçük yaşlarda getirelecek olan kızları pazarlamayı düşünüyordu genç adam. Her ne kadar ilk başlardaki gibi bu konuda rahat olmasa da, geri adım atmayı düşünmüyordu James.
Sonuçta yıllardır yaptığı bir şeydi ve bir kez olsun pişmanlık duymadı bu konuda. Lakin son zamanlarda bu işlere yoğunlaştığında aklına Angel gelmeye başladı. O genç kızın gözleri ister istemez içindeki körelmiş vicdanı ortaya çıkarıyordu.
Kafasını dosyalardan çekip camdan dışarıya bakmaya başladı genç adam. Bu kadarı fazlaydı onun için. Angel'dan etkilendiğinin farkındaydı fakat işlerini sabote edebilecek kadar olduğunu tahmin etmemişti.
Derin bir soluk alıp ceketiyle birlikte şirketten çıktı. Birkaç gündür gitmediği mekanlarına göz atıp oyalandı. Saatin gelmesiyle adamlarını toplayıp yola koyuldu. Bu işi derhal bitirip eve gitmek istiyordu genç adam.
Genç adam bunları düşünürken evdeki ufak kargaşadan bihaberdi. Genç kız üzerindeki siyah deri takımı, deri eldivenleri, siyah beresi ve siyah kar maskesiyle tanınmaz haldeydi. Uzun saçlarını örüp berenin içine saklamıştı. Gözlerine kahverengi bir lens takmıştı genç kız. Bunca detaya durmasındaki tek sebep James'ti. Kızın saçlarından ve gözlerinden tanırdı çünkü genç adam.
Achaiah, Erelim ve Elimiel ile bütün her şeyi hazırlayıp, genç kızın çantasına koydular. Ay meleği ile her şeyin tam olup olmadığını kontrol ederlerken Erelim birkaç eşyanın fazlalık olduğunu ve gereksiz ağırlık yaptığını öne sürmüştü. Elimiel kardeşine sen anlamazsın bakışları atıp, genç kızın camdan aşağa inmesine yardımcı oluyordu. Balkonunun yanındaki kalın sarmaşıklar ile aşağa yavaşça tırmanan genç kızın yüreği çıkacakmış gibi atıyordu. Sonunda ayağı yere bastığında rahatladı kanatsız melek.
Son kez kapısını kilitlediği odasına baktı Angel. Kimsenin onu rahatsız etmeyeceğinden emindi. Akşam yemeğinden sonra herkes odalarına çekilirdi. Bu da Angel'ın işine geliyordu elbet.
Fazla vakit kaybetmeden Erelim'in sırtına atladı kanatsız melek. Işık hızıyla vardıkları yerde kocaman konteynırlar vardı. Deniz yoluyla kaçakçılık yapmak daha kolay olduğu için James hep bu yolu seçerdi. Elimiel'in söylediklerine göre şu an fiyatta hafif bir anlaşamamazlık yaşıyorlardı.
Achaiah dikkatlice James'e bakıyordu. Yanındayken tebessümünü eksik etmediği sureti şu an buz gibiydi. İçi ürperdi genç kızın. Gülmenin ona ne kadar yakıştığını geçirdi aklından Angel. Erelim ve Elimiel, genç kızın zihninden geçeni elbet duymuşlardı lakin iki kardeş birbiriyle bakışmaktan başka bir şey yapamadılar.
Limana yaklaşan gemi ile dikkat kesildi üç arkadaş. Bu, o gemi olmalıydı. 'Zaman geldi.' Diye içinden geçirdi genç kız. İki kardeş pusuda bekleyip etrafı kolaçan ettiler. Tehlike anında Angel'ı uyarıp kızın hazır olda beklemesine yardımcı olacaklardı.
Angel dikkatli bir şekilde, konteynırların arkasından yaklaşmaya başladı. Elindeki bebeği karşı konteynıra atar atmaz, bebeğe kaydettikleri sert adım sesleri duyuldu. Koruma oldukları her hallerinden belli olan iki adam temkinli adımlarla oraya doğru yürüdüler. Angel saklandığı yere iyice sinip beklemeye başladı. İçlerinden biri beline doğru elini götürünce Erelim'in 'Şimdi!' Diye bağırdığını duydu. Hızla davranıp adamın ensesindeki noktaya vurdu. Adam yere yığılınca bir diğeri arkasını döndü. Arkadaşına ne olduğunu göremeden boynundaki noktadan bayılacağı son saniyede karşısındaki ufak karartı ile ne kadar uğraşırsa uğraşsın gözlerini kapanmaktan alıkoyamadı. Genç kız çantasından ipleri çıkarıp onları bağladı. Her birinin ceplerine 'Özür dilerim.' yazılı küçük bir kağıt ve sevdiği şekerlemeden sıkıştırdı. Bu yaptığıyla vicdanını az da olsa yumuşatmıştı genç kız. Hoş, böyle bir şey yapmasına gerek yoktu lakin temiz kalpliydi Achaiah. Milletin kötü olup olmadığına bakmadan gönül alma derdindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want My Wings
Science Fiction"Nereden geliyorsun?" "..." "Neden buradasın?" "..." Karşısındaki genç kız konuşmayınca sinirle dudaklarını yaladı. Kızın üzerindekileri incelediğinde ince bir kumaştan oluştuğunu gördü. Üzerine bir t-shirt vermeyi aklına not etti. "Peki. Madem ko...