Kendi dersimin bitmesiyle birlikte hızlıca üst sınıfların alanına doğru koşmaya başladım. İki ders arasındaki süre kısaydı.Nefes nefese kaldığımda sınıf kapısını açmadan biraz bekledim yandaki heykele yaslanarak.
Büyük ahşap kapıyı tıklayıp içeri girdiğimde bakışlar bana dönmüştü. Çok umursamadan eğitmen doğru ilerledim.
" Evet yardımcım da geldiğine göre göstererek anlatabilirim."
Duyduğum cümleyle tedirgin bir şekilde eğitmen ve yanındaki üstü örtülü olan şeye baktım.
Kısaca çevreme göz atarken gördüğüm tanıdık simayla gülümsedim. Seungmin de beni gördüğünde hafif tebessüm etmişti.
Seungmin ile farklı sınıflarda olsakta iyi anlaşırdık. Aldığım cezalar yüzünden bazı dersleri kaçırdığım için ondan yardım istemiştim böylelikle arkadaş olmuştuk.
2. Sınıfların en iyi notlarına sahip olduğu yetmezmiş gibi birde üst sınıfların bazı derslerine giriyordu. Gerçekten saygı duyulacak birisiydi.
Dikkatimi eğitmene verdiğimde üstündeki örtüyü çekerek kafesi açığa çıkarmıştı.
Kafesin içindeki sevimli yaratığı incelerken gelmemi işaret eden eğitmenin yanına ilerledim.
Kafesin içerisinde küçük mavi mor renklerinden oluşan bir yaratık vardı.
Küçük gözleri ve biraz yuvarlak oluşu onu sevimli göstermişti." Gördüğünüz gibi çok zararsız ve sakin duruyor değil mi?"
Birkaç kişi eğitmeni onaylayınca
bende kafamı sallamıştım." Bu sevimli yaratığın adı Tatro ve şimdi size neden C seviyede bir yaratık olduğunu göstereceğim. Jisung masadaki çuubuğu alarak kafesin yanına git. "
Masaya doğru ilerlerken bu sevimli yaratığın nasıl C seviye olduğunu düşünüyordum. Çünkü üçüncü derece tehlike seviyesiydi.
Geçen gördüğüm yaratık bile E seviyeydi. İlk defa C seviye olan bir yaratıklar karşılaşmıştım.
Kafesin yanına dikilerken yaratığın gözleri üzerimdeydi.
Kısa sınıfa göz attığımda dikkatli bir şekilde bizi izliyorlardı." Şimdi eline dikkat ederek çubuğu kafesin içerisine doğru uzat. Kesinlikle elini içeri sokma yoksa kötü şeyler olabilir."
Eğitmenim gülerek söylediği şeylerle şaşırmış bir şekilde bakmıştım. Bu durum gülünecek bir durum muydu?
Elime dikkat ederek çubuğu kafesin içerisine uzattığımda Tatro bir süre onu incelemişti. Merakla onu izlerken aniden ağzını açması ve bıçak dolu ağzını göstermesiyle ağzımdan istemsizce oha kelimesi kaçmıştı.
Bıçağı andıran sivri ve keskin dişleri çubuğa değdiği an çubuk parçalanmıştı. Şaşkınlıkla bir iki adım geri çekildiğinde eğitmene dönmüş ve ağzını göstermiştim.
Küçük şeyden nasıl böyle dişler çıkabilmişti. Birkaç kişinin gülme sesini duyduğumda bakışlarımı sınıfa çevirdim.
Seungmin sesli bir şekilde güldüğünde istemsizce bende gülmüştüm.
Onun önünde oturan kişiyle bakışlarımı buluştuğunda bana gülerek bakıyordu. Bakışlarımı yeniden Tatro'ya çevirdiğimde ağzını kapadığını fark ettim. Böylesi herkes için daha iyiydi.
" Evet bugün ki dersimizin konusu Tatro. Ne kadar sevimli görünsede dişleri size değdiği anda büyük bir yara açar. Keskin dişleri yüzünden C seviye bir yaratık olarak kabul edilir."
Eğitmen Wong dersi anlatırken biraz eğilip Tatro ile göz göze gelmeye çalışıyordum. Gözlerinin rengi ilgimi çekmişti.
Odaklanmış bir şekilde rengi anlamaya çalışırken aniden ağzını açmasıyla kısık kesinlikle kısık bir şekilde çığlık atarak geri adımlamıştım. Ama aniden yaptıpım hareket yüzünden dengemi sağlayamamış ve yere popo üstüne düşmüştüm.
Tüm ilgi üzerimde toplanırken elimi saçlarıma daldırdım ve bozuntuya vermeyerek gülümsedim.
" Tatro'nun göz rengi çok güzelmiş."
Birkaç kişi halime gülsede eğitmen konuşmasına devam edince ilgi üzerimden çekilmişti.
Utandığım için tek tanıdık simaya yani Seungmin'e bakmıştım. Fakat onun önündeki kişiyle tekrar göz göze geldiğimde bakışlarımı çekerek yerden kalktım ve dersin bitmesini bekledim.
Neden böyle bir ceza seçtiklerini şimdi daha iyi anlıyorum. Dersin bitmesiyle Seungmin yanıma gelmiş ve birlikte kendi alanımıza doğru yürümeye başlamıştık.
" Benim yerimde Hyunjin olsaydı neler olurdu çok merak ediyorum."
Seungmin bununla kahkaha atmıştı.
" Büyük bir ihtimalle kendine yere atarak beni ısırmaya çalıştı diye ağlardı."
İkiside gülerek ilerlerken karşıdan gelen ikiliye el sallamışlardı.
Yemekhaneye gittiklerinde Jisung bugün yaşadıklarını anlatıyordu.Hyunjin ile Felix gülerken kendilerinden geçmişti hatta Hyunjin sandalyesinden düşmüştü.
" Keşke bizde olsaydık. "
" İsterseniz benimle gelebilirsiniz."
Seungmin'in teklifiyle Felix heyecanlı bir şekilde kafa sallamıştı. Arkadaşlarım rezil olmamı bu kadar çok görmek istiyorlardı işte.
" Jisung hangi günler eğitmen Wong'a yardım edeceksin?"
" Bugün yani salı, çarşamba, cuma ve pazar günleri. Neysek iki gün boş dersime denk geliyor diğerlerini de hallederim."
Seungmin kafa sallayarak karşısında oturan ikiliye döndü gülerek.
" O zaman yarın birlikte gitmeye ne dersiniz? Üstelik yarın ki ders açık alanda olacak. "
" Harika olur. "
" Kesinlikle gidelim. "
Gözlerimi devirerek önümdeki sandviçten bir ısırık daha aldım. Açık havada hangi yaratığı gösterbilirdi ki?
Oflayarak yemek yemeğe devam ettiğimde diğerleri halime gülmüştü.Umarım yarın rezil olmazdım çünkü bir yıl bununla dalga geçerlerdi. Harika arkadaşlara sahiptim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rare / Minsung
Fantasy"Görüntü değişiyor..... Bu sefer kendimi görüyorum.....Her zaman ilk olarak kahramanları gören ben bu sefer kendimi görüyorum...."