Felix karşısındaki eğitmeni dinlerken derin bir nefes aldı. Sabahtan beri onların konuşmalarına izin verilmemişti. Sadece eğitmenler insanlığın yaşadıkları zorluklara dair uzun bir nasihat çekmişti.En sonunda konuşma bittiğinde diğerlerine döndü. Hyunjin bunalmış bir şekilde başını Seungmin'e yaslamıştı.
Odalarına doğru giderken Seungminde onlarla ilerledi. Jisung gittikten sonra birlikte kalmaya başlamışlardı.
Açıkçası başına gelenlere hala inanmıyordu Hyunjin. Jisung başından beri eğlenceli ve kuralların dışına çıkmayan biri olmuştu. Şimdi ise Kraliyet onun peşindeydi. Ve Jisung'un tek arkadaşları da onlar olduğu için bazı gözler onlara dönmüştü.
Felix odaya girer girmez kendini yatağa bırakmış ve oflayarak arkadaşlarına bakmıştı.
"Ne olacak şimdi? Her şey karıştı ve Jisung'a dair bilgimiz de yok."
"Bilmiyorum. Zaten en son bilinci yerinde değildi. Belki de hala baygın haldedir."
Seungmin durgun bir şekilde düşüncesini belirttiğinde diğerleri de onu onayladı.
Sakince birbirlerine bakarken Felix başına giren ağrıyla birlikte hafif bir inilti çıkardı. Bu ses diğerlerinin başında toplanmasına sebep olmuştu.
" Mektup....... Dev Ağacında."
Felix başındaki ağrı yüzünden derin derin nefesler alıyordu. Hyunjin ise hemen dibinde elini tutuyordu.
Birkaç dakika sonra eski haline dönmüştü Felix fakat şüpheli bakışlarını arkadaşlarına çevirdi.
Jisung'un ne yaşadığını şimdi daha iyi anlıyordu.
" Bir ses vardı, zihnimde yankılandı. "
Felix olayın şaşkınlığını hala üzerinde taşırken arkadaşlarına durumu anlatmaya çalışıyordu.
"Ne sesi? İyi misin şimdi?"
"O ses mektubun Dev Ağacında olduğunu söyledi. Sonra baş ağrısı başladı ve kulaklarım çınladı."
"Ne mektubu? Okulun arasındaki ormanda olan ağaçtan mı bahsediyorsun? "
Felix derin bir nefes alarak arkadaşlarına baktı. O sesin kime ait olduğunu anlamıştı, anlamıştı ama aklı almıyordu bunu.
"Sanırım ses Jisung'a aitti. Hatta eminim. O ağaca gidip mektubu almamız gerekiyor."
"Gerçekten özel gücü var. Neyin içine düştük biz."
"Jisung olduğuna eminsen mektubu almalıyız. Alırken de dikkatli olmamız gerekiyor, gözler üzerimizde zaten."
"Haklısın, temiz hava almak için çıktık deriz ama mektubu nasıl alacağız?"
Seungmin arkadaşlarına biraz daha yaklaşıp kısık sesle konuşmaya başladı.
"Sanırım onu ben halledebilirim."
"Nasıl?"
"Orada görürsünüz, şimdi gidelim."
Hyunjin ve Felix kısa bir an bakıştıktan sonra çoktan ilerlemeye başlayan Seungmin'in peşine takıldılar.
Onlar koridorda ilerlerken birkaç bakış onlara dönüyor daha sonra bu bakışmalar yerini fısıldaşmalara bırakıyordu.
Okulun arkasına geldiklerinde boş bankalardan birine oturarak biraz beklediler.
Eğitmenlerden biri büyük işlemeli pencereden onları izliyordu fakat Felix ve diğerleri sanki onu görmemiş gibi davranıyordu.
Hyunjin dudaklarını ısırarak kısaca çevresine baktıktan sonra Seungmin'e yaklaşarak fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rare / Minsung
Fantasy"Görüntü değişiyor..... Bu sefer kendimi görüyorum.....Her zaman ilk olarak kahramanları gören ben bu sefer kendimi görüyorum...."