9

94 18 2
                                    

Yorumlarınızı bekliyorumm

~~~~~~~~~

Eğitmenin gelmesiyle yanına doğru ilerledim. Elindeki kağıt yığınını bana vererek onları öğrencilere dağıtmamı istedi.

Beşli sayfa şeklinde ayrılmış, üzerinde yaratık çizimleri olan defterleri dağıtmaya başlarken eğitmen de konuşmaya başlamıştı.

" Bugün dersimizde size dağıtılan defterdeki yaratıklardan bahsedeceğim. Yarın ise Işık Ormanına giderek bugün anlattığım yaratıkları canlı bir şekilde göreceğiz."

Eğitmenim dediklerini duyduğumda defterleri dağıtmayı bırakmıştım. Işık Ormanı'nı duymuştum. Küçük türlerin yaşadığı bir yerdi. Aklıma takılan soruyu sormak için eğitmene doğru döndüm.

" Ben de gidecek miyim ormana? "

Gitmeyi istiyordum. Böylelikle yaratıklarla nasıl bir ilişkim olduğunu anlayabilirdim. Çünkü orada zararsız türler bulunuyordu.

" Bu arada ormanda  bir gece kamp yapacağız. Hazırlığınızı ona göre yapın. Ve Jisung, evet sen de geliyorsun. "

Eğitmeni başımla onaylayıp defterleri dağıtmaya devam ettim. Seungmin'in yanına geldiğimde fısıldayarak konuşmaya başladı.

"Ders bittikten sonra eşyaları birlikte hazırlayalım."

Onu onaylayıp öne doğru ilerlediğimde sıra Minho'ya gelmişti.
Defterlerden birini sıranın üzerine bırakarak öndeki kişiye doğru ilerlemişken, elimin tutulmasıyla olduğum yerde durdum.

Bakışlarımı elime çevirdiğimde hala el eleydik. Sakince ona baktığımda 'teşekkür ederim' diyerek arkasına yaslandı.

Onun bu hareketlerine anlam veremeyerek işime kaldığım yerden devam ettim.

Tüm defterleri dağıttıktan sonra eğitmenin yanına gitmiş ve ders boyunca anlattıklarını dinlemiştim.

Hiçbir şey yapmadan ders bittiğinde Seungmin'in yanıma gelmesini bekliyordum. Elimdeki defteri incelerken birisinin yanıma geldiğini hissettim. Seungmin olduğunu düşünerek başımı kaldırdığımda kulaklarımda hissettiğim baskıyla öylece kalakaldım.

"Umarım Işık Ormanında bazı cevaplar bulabilirsin, kendi başına."

Minho konuşurken dudakları kulağıma değdiği için istemsizce huylanıyordum. Cümlenin altında yatan alayı anladığımda kaşlarımı çattım. Kendi başıma bir şey bulamayacağımı ima ediyordu. Bu durumda onun yanına mı gitmeliydim?

Biraz daha kendim araştırma yapmalıyım diye geçirdim içimden.
Derin bir nefes alarak yanıma gelen Seungmin'e döndüm. Merakla bir bana bir de giden Minho'ya bakıyordu.

" Ne konuştunuz?"

"Önemli bir şey değil. Sadece geziye gidecek misin diye sordu."

Çok üstünde durmadan yürümeye başladık. Yanıma ne almam gerektiğini düşünürken aklıma gelen şeyle Seungmin'e döndüm.

" Aynı çadırda kalırız değil mi?"

" Evet, önceden bir kere daha gitmiştim böyle bir geziye. Gerçekten güzel olıyor. "

Benim ilk gidişim olacaktı. Umarım güzel geçer diye düşünürken aklıma Minho'nun gelmesiyle dudağımı ısırdım.

Onun benim hakkımda bir şeyler bilmesi beni geriyordu. Çünkü ben daha onun kötü biri olup olmadığını çözememiştim.

Derin bir nefes alarak başımı Seungmin'in koluna yasladım. Bir kaç günde fazlasıyla yorulmuştum. Her şey ceza yüzündendi.

İlk olarak benim odama gelmiştik. Yanıma aldığım yedek kıyafetleri de çantaya koyduktan sonra Seungmin'e baktım.  Yanımıza başka ne alabiliriz diye düşünüyordu.

Rare / Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin