MAHSUR KALDIK !

Oyun~

Aradan 2 saat geçmişti. Ve herkes çok üşüyordu. Dershanenin küçük bir odasında normalde de bu kadar olmasa da soğuk olduğu için battaniyeler varmış, o battaniyelerden dağıttılar herkese. Hâlâ çok üşüyorduk, kızlarla dershanenin kantininden sıcak çikolata almaya indik. Herkes serbestti. Sıcak çikolatayı alıp kantinde tek boş olan en büyük masaya oturduk. ''Sizce neler olacak?"diye sordum Melike cevap verdi ''Normalde adrenalin severim fakat adrenalin içinde olunca pek de güzel olmuyormuş.'' dedi. O sırada sınıfımızda olan bugün tanıştığımız, gıcık olduğum "Maalesef hocam" diyen Zeynep, Deniz ve sevgilisi Buğra ile yanımıza geldiler. Zeynep izin almadan oturdu ve ''Selam kızlar." Dedi. Ela konuştu "Kız herhalde kendisini Selena sanıyor.'' (İroni amaçlı Selena da kızları her gördüğünde "Selam kızlar!" dediği için) Zeynep bunu duydu ve Ela'ya ''Hayır, kendimi Selena sanmıyorum ama sen üç kuruşluk beyninle kendini Hades sanabilirsin. ''dedi. Gülerek konuştum ''Zeynep bakıyorum da Selena çizgi filmi ile bayağı ilgileniyorsun Hades'i, Selenayı bildiğine göre. Bir şey diyeyim mi? Selena zekayı geliştirmiyor, ondan sen başka çizgi filme yönel.''dedim ve Zeynep bana sinirle bakıp sandalyeden kalkıp gitti. Arkasından köpek gibi Buğra ve Deniz de gitti. Kızlarla birbirimize bakıp güldük, o sırada yanımda oturan çocuk yani Yiğit, Melike'nin yanında oturan çocuk yani Sarp ve bizim sınıfta olan Efe isimli bir çocuk yanımıza geldi. Yiğit konuşmaya başladı ''Selam, langırtta kapışmaya ne dersiniz?" Dedi. O sırada Melike ve Sarp birbirleriyle bakışıyorlardı. Kızlarla aynı anda ''Olur!"dedik, bir asker edasıyla kalktık ve kantinin yanındaki oyun alanına girdik. Çocuklar kırmızı, biz mavi oyuncuyduk. ''Neyine?''diye sordum. Efe oradan ''Battaniyelere!''dedi. ''Tamam, oyunun sonundaki surat ifadenizi çok merak ediyorum!'' dedim. Yiğit ''Göreceğiz Hanımlar!" Dedi. İddalı olmamın sebebi bizim evde abim istediği için langırt vardı ve abimle çok kez oynamıştık. Yani günlük 20 kere langırt oynuyordum diyebilirdim. Oyun başladı ve top benim oyuncumun ayağına gelir gelmez gol attım. Erkekler şaşırmıştı fakat kızlar şaşırmamıştı. Benim iyi oynadığımı bildiklerinden gülüyorlardı ve sadece 1 dakika sonra oyun bitti. 6 - 0 biz kazanmıştık. ''Beyler battaniyeleri alalım!" dedim ve hepsi sarılı oldukları battaniyeleri bize verip bu fikri öne atan Efe'yi dövmeye başladılar. Kızlarla biz gülerken Ela onları durdurdu ve "Tamam tamam alın battaniyeleri bir daha da yapamayacağınız işlere girmeyin.'' Dedi gülerek o sırada sınıfta Efe'nin sevgilisi olan Tuğçe geldi yanımıza. ''Merhaba kızlar, sizinle pek tanışamadık da tanışmanın klasik oyun versiyonu olan şişe çevirmece oynayalım mı? Erkekler siz de dahil.''dedi.'' Bize farketmez.''dedi Melike ve daire olan kocaman bir masaya oturup oynamaya başladık.

Çok yakın bir zamanda yeni bölüm sizlerle olacak beklemede kalın ~😽🐾