Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
________________
Gece gözüme uyku girmemişti. Aklımda sürekli Klaus vardı. Beni öptüğü an, içimin kelebeklendiği an.. Kapımın açılmasıyla hemen yataktan kalktım. Klaus girmişti. Gülümseyerek yanıma geldi. "Günaydın aşkım," dedi. İki eliyle yüzümü avuçladı. Dudağıma bir buse kondurdu. {Napıyosunuz Klaus Bey:-)}
Gülümsedim. "Kahvaltı yaptıktan sonra dışarı çıkacağız aşkım, bir eğlence var." dedi.
"Ben gelmesem?" toplu eğlenceleri pek sevmezdim.
"Cık cık cık, olmaz aşkım." Klaus odadan çıktıktan sonra yüzümü yıkadım, kıyafetimi giyindim, saçlarımı yaptıktan sonra aşağı indim. Sıkıcı bir kahvaltıdan sonra herkes salonda oturuyordu. Elijah kitap okuyor, Klaus kitap sayfalarına bakıyor. Freya, Hope, Hayley, Rebekah sohbet ediyor. Kol ve Malia sohbet ediyordu. Ben ise oturuyordum. [Kitapta Finn olmayacak.] Klaus beni görünce yanıma geldi. "Merhaba aşkım." aşkım demekten yorulmamış mıydı bu adam? Gülümsedim.
"Hadi çıkalım, sevgili ailem." herkes ayaklandı. Klaus kolunu boynuma dolamıştı. Dışarı çıkıp yürümüştük. Öksürmeye başladım. Başım dönüştü. "İyi misin Lydia?"
"Birisi büyü yapıyor!" dedi Freya. Bir kaç söz mırıldandı. Daha çok öksürmeye başladım. Nefesim kesiliyor gibi. Hope bir şey yapmıştı, öksürüğün durmuştu. "Hey, istersen eve gidebiliriz." Klaus'un kolundan tuttum. Her yer karanlık olmaya başlamıştı. Sonrası tam karanlık zaten..
