016

408 29 6
                                    

Lydia: 

Klaus hemen kolumu tuttu. Beni hızlıca aşağı indirdi. Neden her gün bir şey yaşıyorduk? Onun benimle bir alakası olabilir miydi? Çünkü bu cümleyi hatırlıyordum. Adamın yüzünü görmem lazımdı. Tabii Klaus izin verirse.. Her yer kırıklarla dolmuştu. Bunu yapanın bir cadı olması gerekiyordu, fakat 'büyük kötü vampir' demişti. Klaus gibi bir melezse? Olabilir. Rebekah, Elijah, Kol vampir türlerine geçmişti. Hope ortada yoktu, Hope neredeydi? Malia da yoktu! Kapıda biri duruyordu, beni görünce kaşlarını çattı.

 Hope ortada yoktu, Hope neredeydi? Malia da yoktu! Kapıda biri duruyordu, beni görünce kaşlarını çattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kimdi bu adam? Hiç hatırlamıyordum.. Gülümsedi, Klaus'a baktım. Kol bıkkınlıkla, "ne zaman saldıracağız?" dedi. 

"Neden buradasın Damon Salvatore?" dedi Elijah. 

"Çünkü kardeşimi almaya geldim Elijah, bir sorun mu var?" 

"Evet var, evi mahvettin. Üstelik Stefan burada yok!" dedi Rebekah sinirle. "Oh, Stefan'ın nerede olduğunu zaten biliyorum. Diğer kardeşimi almaya geldim, burada yeterince fazla durdu." dedi Damon. 

"Ne saçmalıyorsun sen!" diye bağırdı Klaus. 

"Benim kardeşim Lydia." ne? Şaka falan mı yapıyordu bu? Herkesin kaşları çatıldı, benim de öyle. Ben hayatımda böyle birisini görmemiştim ki. Nereden çıkmıştı bu adam? Stefan diye birisi daha vardı üstelik. 

"Saçmalamayı kesin, Malia ve Hope yok!" dedim sitemle. Damon güldü. Klaus gerilmeye başlamıştı, bir yandan sinirleniyordu. Hissedebiliyordum.. 

"Hope'u istersen bırakabilirim ama Malia'yı asla. Çünkü o da benim kardeşim." deyip gülümsedi. Klaus'a baktım. 

"Sana saldırmamak için zor duruyorum." dedi. Damon kapının yan tarafına bakarak işaret verdi. Hope koşarak eve girdi. Bana doğru koşuyordu, ne olduğunu anlamamıştım. Bana sarıldı. İlk başta duraklasam da bende ona sarıldım. Kalbi deli gibi atıyordu. Benden ayrılınca hemen Klaus'un yanına gittim. Yavaş adımlarla Damon'ın yanına gittim. Klaus, "Lydia, hayır!" diye bağırdı. Onu dinlemedim. "Neler oluyor?!" 

Damon rahat bir tavırla kapıya yaslandı, "değerini bilmiyordu icabına baktım." dedi. Konuşmak için dudağımı araladığımda Damon konuştu. "Şimdi benimle geleceksin." dedi gülümseyerek. 

"O asla seninle gelmeyecek, Damon!" dedi Klaus. Yanıma geldi. 

"Klaus baksana, Kai'yi çağırmamı istemezsin değil mi? Bir de Malia'nın ölmesini." Malia deyince kalbim daha hızlı atmaya başladı. Klaus korktuğumu anlayarak kolunu omzuma attı. "Klaus.. Gitmeliyim.. Yoksa Malia ölecek.." 

"Asla!" sert çıkmıştı. Damon telefonunu çıkarıp birini aradı. "Stefan, Malia'yı öldürebilirsin." 

"HAYIR!" diye bağırdım. Çok korkuyordum şuan. "Bir saniye-" deyip telefonu kapattı. "Bir şey mi demiştin?" 

"Klaus, Malia ölecek!" 

"Klaus merak etme, sevgilini getireceğiz. Sadece bir kaç gün bizim." 

"Klaus lütfen! Klaus Malia ölecek yoksa.." Hope yanımıza geldi. "Baba.. Lydia'yı bırak, gitsin. Hem Freya ve ben buluruz onu, Malia-" onun sözünü kesen Kol oldu. "Malia ölürse bende seni öldürürüm sevgili abicim." dedi. 

"Tamam.. Git.. Ama iki gün sonra seni alacağım." gülümsedim. Dudağımdan öptü, ona karşılık verdim. Damon'a döndüm. Kapıdan çıktım, korkuyordum. Damon beni bir arabaya bindirdi...

______________________

Vote atmayı unutmayıın

Beni ciddiye alan 9 kisi..

𝐁𝐚𝐝 𝐇𝐲𝐛𝐫𝐢𝐝 ༄ 𝘒𝘭𝘢𝘶𝘴 𝘔𝘪𝘬𝘢𝘦𝘭𝘴𝘰𝘯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin