__________________
Yazardan:
Lydia iki gündür uyanmıyordu. Klaus ve Malia çok kötü durumdaydı. Her zaman Lydia'nın yanında duruyorlardı. Freya büyü yapmaya çalışmıştı, fakat işe yaramamıştı. Klaus aşık olduğum kadını kaybedeceğim diye korkuyordu, Malia ablamı kaybedeceğim diye.. Elijah ve Rebekah her zaman yanlarında oldular. Kol her zaman Malia'nın yanındaydı. Hatta birbirlerine karşı bir şeyler hissetmeye başlamışlardı bile.
Lydia imkansız bir şekilde gözlerini araladı. Klaus hemen ayaklandı. "Lydia.. Lydia'm, uyandın.." Lydia hiçbir şey hatırlamıyordu..
"Siz kimsiniz? Ben neden buradayım?"
Klaus, Freya ile bakıştı. Freya, "kısa bir zamanda büyüyü bulacağım Klaus." dedi.
Malia, "abla.. beni hatırladın mı..?"
"Siz kimsiniz?" Lydia hiçbir şey hatırlamıyordu. Malia gözlerini sildi. "Klaus o hiçbir şey hatırlamıyor.."
Klaus, "bunu ona yapan cadıyı bulacağım." dedi. Lydia'nın burnu kanamaya başladı. Klaus hemen bir peçete alıp burnunu sildi. Kan durmuyordu, Klaus bu cadıyı bulacak ve öldürecekti. Kararı kesindi.
"Ben, Neden buradayım?"
"Hayatım bak sen bi' hafıza kaybı geçirdin. Bak bu kardeşin Malia. Ben..-"
"O da Klaus, senin sevgilin.." dedi Malia. Lydia şaşırmıştı. Sonuçta bir şey hatırlamıyordu.
"Malia sen onun yanında kal, ben biraz cadı avına çıkayım." dedi Klaus. Evden hızlı adımlarla çıktı.
____________________
Klaus bütün New Orleans cadılarını soruşturmuştu, bir kaç şüpheli kişi vardı. Fakat şimdi eve gidiyordu.
Klaus eve geldiğinde hemen Lydia'nın odasına girdi. Lydia hala yatıyordu, ailenin diğer üyeleri ise ağlıyordu.
"Ne oldu?" dedi Klaus bir kaç adım atarak.
"O öldü.." dedi Malia perişan içinde. Klaus kaşlarını çattı. Hemen Lydia'nın yanına gelip nefesini kontrol etti. O yaşamıyordu.. O nefes almıyordu. Klaus " Hayır!" diye bağırarak ağlamaya başladı. "O beni bırakmaz!"
Klaus ağladı, duygusuz Niklaus Mikaelson ağladı. Hem de bir deli gibi.. O kadar çok ağladı ki, biraz daha ağlasa akli dengesini kaybedebilirdi..
___________________
Vote atmayı unutmayın♡