〰Özel Bölüm II〰

1.4K 100 72
                                    

"Emma'yı sadece birkaç saattir görmedik ama onu o kadar özledim ki!"

"Ben de öyle!"

Adrien ile fotoğraf çekimine gittiğimiz için Emma'yı Martha, Alya ve Nino ile birlikte bırakmıştık. Hem Emma'yı yakınlarımızdan başkasına bırakmaya güvenemiyorduk hem de akşam birlikte takılırız diye düşünmüştük.

Adrien kapıyı tıklattığında Nino kapıyı açtı. Kapının açılma sesi ile Emma bakışlarını buraya çevirdi. Alya eliyle bizi işaret etti.

"Bak Emma, anne ile baban gelmiş!"

Emma, Alya ve Martha'nın yanından paytak paytak yürüyüp gülerek yanımıza geldi. Adrien onu kucağına alıp havaya kaldırdı.

"Benim minik prensesim ne yapıyormuş?"

Emma'nın gülüş sesleri odayı doldurdu. Yanağına bir öpücük kondurdum.

"Yoksa biz yokken konuşmaya mı karar verdin Em?"

"Maalesef hayır ama Alya ile ilk kelimesinin 'teyze' olması konusunda çalışıyoruz."

Emma bir yaşını geçtiğinden beri heyecanla ilk kelimesini söylemesini bekliyorduk.

"O kadar çok teyze dediler ki teyze kelimesi kafamda yankılanıyor. Emma'nın ilk kelimesinin teyze olmasını bırakın yakında benim tek söylediğim kelime teyze olacak."

Nino'nun bu haline güldük.

Herkes koltukta oturmuş konuşurken su içmek için mutfağa geldim. Adrien'ı dünden sonra gülerken görmek beni mutlu etmişti. Dün gerçekten onun için zor bir gündü.

Elimde tuttuğum bardağı bırakıp dün yaşananları düşündüm.

"Bence hala vazgeçebiliriz Marinette."

Emma kucağımda oyuncağını sallıyordu.

"Kedi, biliyorum bu senin için çok zor ama torununu bir kez de olsa görmeye hakkı var."

Adrien'ın elini tuttum.

"Bunu biliyorum ama torununa onun yüzünden bir şeyler olabilirdi."

"Benim Uğur Böceği olduğumu bilmiyordu."

"Bu hiçbir şeyi değiştirmez."

Tabii ki bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini biliyordum. Sadece o kişi Hawk Moth da olsa torununu görmeye hakkı olduğunu düşünüyordum, en azından bir kere. Aslında Adrien da böyle düşünüyordu ama bu soğuk ortama geldikten sonra bir anda fikri değişti. Hiç kimse babasını böyle bir yerde görmek istemez.

"Sadece birkaç dakika sürecek."

"Tamam, öyle olacak."

Adrien da onu neredeyse iki senedir görmüyordu. Ben uyandıktan sonra bir gün bile babasını ziyarete gelmedi. Onu asla affetmek istemiyordu, haklıydı da.

Bir adamın açtığı demir kapıdan küçük görüşme odasına girdik. İşte orada, karşımızda Gabriel Agreste oturuyordu. Bir zamanlar hayran olduğum büyük tasarımcı şimdi bakımsız, sakallı ve dağılmış bir şekilde karşımızda duruyordu. Sanki Hawk Moth olarak içinde yaşayan kötülük dışarı çıkmaya karar vermişti.

Gabriel Adrien'ı görünce yerinden kalkıp Adrien'a sarıldı. Adrien ise karşılık vermedi.

"Oğlum!"

Bir oğlunun olduğu görünene göre ancak hapse girince aklına gelmişti.

Kalktığı yere tekrar oturdu. Biz de karşısına oturduk.

Unutulan Mucizeler (Miraculous) [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin