Tam ona çok yaklaşmıştım ki bir anda yukardan biri çıkıp Peacock'un mucizesini söktü.
"Çok beklersin Peacock!"
Artık vücudumu kontrol edebildiğimi fark ettiğimde gelen kişinin Kızıl Tilki olduğunu gördüm. Peacock da normal haline dönmüştü, tanımadığım birine ama görünene göre Kızıl Tilki onu tanıyordu.
"Nathalie! Senin hep gizemli bir kadın olduğunu biliyordum."
"Teşekkürler Kızıl Tilki, sen gelmeseydin az kalsın mucizemi kaybediyordum."
"Tabii ki bir şey değil kızım. İyi ki Kara Kedi son savaşımızda bir şey olursa hemen gelmemiz için Carapace ile bana mucizelerimizi vermiş."
Bu çok zekice bir hamleydi kedicik.
Dışarıdan sesler gelmeye devam ediyordu.
"Adalet Savaşçısı'nı normale çevirmek için yardım etmem gerekiyor."
"Şu an seni çok özlediğim için sarılmak istesem de gitmek zorundasın Uğur Böceği ama Adalet Savaşçısı'nın yanına değil. Onunla Carapace ve ben ilgileniriz. Senin Kara Kedi'nin yanına gitmen gerekiyor."
"Haklısın Kızıl Tilki."
"Dur bir dakika... işte oldu."
Kızıl Tilki yerdeki küçük şeyi ezdiğinde içinden renkli bir tüy ortaya çıktı. Onu arındırıp beyaz bir tüye çevirdikten sonra oradan çıktım. Carapace Adalet Savaşçısı'nı iyi idare ediyor gibi gözüküyordu.
Kara Kedi'nin yanına gitmeden şanslı tılsımımı kullandım. Köstekli bir saat çıktı. Bununla ne yapacağım ben? Sallayarak insanları hipnotize mi edeceğim?
O an bir şey bulamadığım için daha fazla vakit kaybetmeden Kara Kedi'nin yanına gittim. Hawk Moth neredeyse onu kapana kıstırmıştı.
"Kara Kedi!"
"Uğur Böceği hemen buradan uzaklaş!"
"Vay vay vay, Bayan Uğur Böceği de sonunda lütfetmiş."
Düşün Marinette düşün Marinette. Bir çözüm yolu bul yoksa her şey mahvolacak.
"Neden hareket etmiyorsun, yoksa dilini kedi mi yuttu? Ah yutamaz değil mi, çünkü kediciğin tam olarak elimin altında!"
Hareket etmiyordum, şok ile donup kalmıştım ama bunu kendi yararıma kullanabilirdim. Köstekli saati görünce aklıma gelen fikirle aydınlandım. Hipnoz. Peacock beni hipnoz etmiş gibi yönetiyordu ve Hawk Moth'un onu yendiğimizden haberi yok. Hala hipnozun altında gibi davranabilirim.
"Hayır, hayır. Hawk Moth'a mucizemi vermeyeceğim, olmaz!"
Sanki biri beni yönetiyormuş gibi Hawk Moth'a doğru hareket ettim.
"Demek bu yüzden hareket etmiyordun. Bana mucizeni kendi ellerinle vermek için geldin."
"Asla böyle bir şey yapmayacağım! Hayır, hayır, hayır!"
"Uğur Böceği! Tekrardan olmaz. Akumanın gücü bu değil, nasıl böyle bir şey olabilir?"
"Sen anlamadıysan söyleyeyim Kara Kedi, o başından beri bir his canavarıydı. Tabii bunu şimdi öğrenmenin sana ne gibi bir faydası olursa."
"Uğur Böceği ona karşı koyabilirsin!"
"Bunun hiçbir faydası olacağını sanmıyorum. Gel minik böcek, hatırlamasan da sana bir gün bunu bana kendi ellerinle vereceğini söylemiştim."
Hawk Moth'a yeterince yaklaştığımda kelebek şeklindeki mucizesini çekip aldım.
"Asla!"
"Ne, bu nasıl olur?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulan Mucizeler (Miraculous) [Tamamlandı]
Fanfic∆Özel bölümler gelecek! Marinette gözlerini açtığında gördüğü ilk şey ona bakan yemyeşil gözlerdi. Tanımadığı yemyeşil gözler... *Bu kitabın çoğu 4. sezon çıkmadan önce yazıldı.*