Haberde neyden bahsettiklerini anlayamadan arkadan geldiğini bile fark etmediğim Adrien televizyonu kapattı.
"Hey! Neden kapattın?"
"Kafanı gereksiz şeyler ile doldurmanı istemediğim için."
Gereksiz mi? Bu bir haber ise nasıl gereksiz oluyor?
"Paris'in kahramanları Uğur Böceği ile Kara Kedi de kim?"
"Onlar... onlar Paris'in... maskotları, evet onlar Paris'in maskotları ve birkaç gündür gözükmedikleri için insanlar onları merak etti."
"O zaman onların nerede olduğunu neden bulmuyorlar? Bu çok kolay değil mi?"
"Hayır, onlar kimliklerini saklıyorlar. Kimse onların kim olduğunu bilmiyor. Hatta... hatta onlara kahraman demelerinin nedeni de bu."
"Şimdi anladım. Gerçekten gereksizmiş."
"Evet öyle, şey hem hatırladığın şu kostüm partisindeki kedili kostümü de bu yüzden giymiştim."
"Oh, şimdi her şey açıklığa kavuştu."
Adrien derin bir nefes verdi.
"Ben mısırı almaya gidiyorum. Lütfen televizyonu açma."
"Tamam, zaten yanlışlıkla açmıştım."
Adrien mutfağa gidip mısırı getirdi ve filmi izlemeye başladık.
Şu an izlediğim tek film bu olsa da -çünkü diğerlerini hatırlamıyorum- hayatımda izlediğim en güzel film. Gerçi bir sürü film izlediğimde bile en sevdiğim film bu olmuş. Yani gerçekten hayatımda izlediğim en iyi film bu olmalı.
Ne kadar Adrien filmi önceden defalarca seyrettiğimi, söylese de film izlerken hiçbir şey hatırlamadım.
Akşam yemeği için sipariş ettiğimiz yemekler geldi. Akşam yemeğini yerken filmden bahsediyorduk.
"En çok beğendiğin yer sonu oldu, değil mi?"
"Evet, o kadar beğendim ki keşke bu film hafızamdan silinse ve tekrar izleyebilsem."
"Önceden de hep bunu diyordun. Şanslısın ki dileğin kabul olmuş."
"Galiba dileklerimi dilerken daha dikkatli olmalıyım. Baksana bu dilek yüzünden bütün hafızamı kaybetmişim!"
Buna birlikte güldük.
Aslında üzücü olan bir konuyu şakaya vurmak bazen iyi olabiliyor.
"Filmi izlerken hiçbir şey hatırlamadın, değil mi?"
"Hayır maalesef hatırlamadım... Aslında iyi ki hatırlamadım. Ya filmin sonunu baştan hatırlasaydım. Film berbat olurdu."
Tamam tamam bu sefer komik olmadı. Çünkü Adrien üzgün görünüyordu.
"Şey film berbat olurdu belki ama hayatım daha iyi olabilirdi."
"Yok yok, ne demek istediğini anladım. Sadece aklıma başka bir şey geldi."
Yemeğimizin sonuna gelmiştik ki Adrien'ın telefonuna bir bildirim geldi. Sarışın bir anda telaşla masadan kalktı.
"Şey, acil bir toplantım vardı! Tamamen unutmuşum! Hemen çıkmam gerekiyor."
Saat gerçekten geç oldu ve günlerdir işe gitmezken şimdi bir toplantısı mı var?
"Bu saatte mi?"
"Evet, toplantılarımızın saati pek belli olmaz. Hatta çoğu zaman son dakika haber verirler."
Bu ne kadar saçma bir şey. Neden önceden haber vermiyorlar ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulan Mucizeler (Miraculous) [Tamamlandı]
Fanfic∆Özel bölümler gelecek! Marinette gözlerini açtığında gördüğü ilk şey ona bakan yemyeşil gözlerdi. Tanımadığı yemyeşil gözler... *Bu kitabın çoğu 4. sezon çıkmadan önce yazıldı.*