You Have to Give Up to Be Reunited

460 41 27
                                    

"Ash, hadi ayrılın. Harry hadi." Yaklaşık beş dakika uğraşmış ama ne onları ayırabilmiş ne de battaniyeyi üzerlerinden çekebilmişlerdi. Üşümekten hem battaniyeye hem de birbirlerine sıkı sıkı sarılmış, öylece bayılmışlardı.

"Çocuklarım! Neler oluyor burada böyle?" Madam korkuyla içeri girip herkesi kenara ittirdi ve Harry'le Ash'in alınlarına elini koydu. "Bu çocuklar çok yanıyor! Hemen ailelerine haber verilmesi lazım!" Madam odada dört dönüp panikle dışarı çıkıp geri girdi. "Üzerlerini açın! Hemen, geliyorum ben!"

"Esty?" Harry mırıldanarak Ash'a biraz daha sokuldu. Genç kız lakabını duymanın sevinci ile gülümsedi ve gözlerini kırpıştırıp geri kapadı. "Jey.. Jey?"

"Esty..? Nerdesin..?" Sanki içinde bir yerlerde tek başına kalmış gibiydi. Ash az önce yanındaymış ama şuan yokmuş gibi davranıyordu.

Terden vıcık vıcık olmuşlardı. Battaniye çok kalın olmalıydı. Hermione kollarını sıvayıp tekrar battaniyeyi çektiğinde sonunda üzerlerinden almayı başarmıştı.

"Bunlar gece harbi üşümüşler." Draco söylenip saçlarını geriye doğru attı.

Harry bir elini Ash'in beline sarmış bir eliyle de Ash'in kendine sardığı kolu tutuyordu. Gece onu ısıtmak için elini koluna sürttüğü belliydi. Ash'ın da bir eli Harry'nin arkasındaki boşluğa düşmüş, diğer elide Harry'in bacağına yaslanmıştı. Gece onun karnında tuttuğu eli bilinci kapandığı için bacağına düşmüştü. Ama Harry hala kendini sıktığı için kolları boşluğa düşmemişti. Gece yarısı kıkırdayarak konuşurken gerçekten havale geçireceklerini düşünmememişlerdi.

"Onları ayırmalı mıyız?"

"Sıcak su atalım!"

"Ron salak salak konuşma!"

"Ama çil yavrularına öyle yapıyorl-"

"Arkadaşların çil yavrusuna benzeyen bir hali var mı?"

"Evet." Herkes gözünü devirip ofladı. Odanın gerilim seviyesi daha da artarken Ash bişeyler mırıldanıp Harry'e biraz daha sokuldu. Gülümsediği çok belliydi. Hermione başını sallayıp önlerine çöktü ve Harry'in ellerini ayırmak için ikisini çekiştirmeye başladı.

"Çok terlemiş bunlar. Gece n'oldu acaba." Cebinden çıkardığı bezle ikisinin de suratını silip pufladı. Ateşleri gram düşmemişti. "Bunları ayırıp üstlerini değiştirmemiz lazım."

"Çocuklar?" Snape, Remus ve Madam içeri girip kalabalığı dağıtmak için seslenmişlerdi. "Potter ve Bell'ler birkaç dakika sonra buraya gelirler. Hemen ayırıp hastane kanadına götürmeliyiz bunları."

"Hogwarts'a cisimlenmek yasak değil mi?"

"Sen öyle bilsen daha iyi Weasley." Snape çemkirerek Hermione'nin yanına çöktü ve ellerini iki çocuğun alnına koydu. Endişeyle tekrar Madam'a döndüğünde gözleri kısılmıştı. "Bunlar sürekli başlarına bela mı açacaklar yoksa bir gün büyümeyi başarırlar mı?"

Önce Harry'in sol elini Ash'in omzundan ayırıp boşluğa düşmelerini sağlamışlardı. O sırada Ginny Ash'in dolabından iki tane gri oversize tişört çıkarıp yanlarına koydu. Ron diğer elini de Ash'in omzundan ayırmayı başarınca Hermione kendine doğru çekip ayırdı ikisini de. Sanki hissetmiş gibi kaşlarını çatıp mırıldanmaya başlamışlardı.

Draco Harry'in gömleğini çıkarıp Ginny'in verdiği tişörtlerden birini üstüne geçirdi. Kızlar da Ash'in iki koluna girip banyoya sokmuş ve üzerine diğer tişörtü geçirmişlerdi. Ash'i yürütmüyor resmen sürüyorlardı. Remus Ash'i kucağına alıp kapıdan çıktığında Snape de sinirle Harry'i kucağına aldı ve söylene söylene dışarı çıktı. İki Profesör'de hızla hastane kanadına gidip çocukları yatağa yatırıp Madam'ı beklemeye başlamışlardı.

La Douleur Exquise | Harry Potter FanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin