AVM de o mağaza benim bu mağaza senin diyerek 3 saat boyunca dolaşmıştık. Nil pudra rengi vücudunu saran süper mini bir elbise, Öykü bej belden aşağıya doğru bollaşan derin göğüs dekolteli bir elbise alırken bende deri kalçalarımın hemen altında biten sıtraplez bir elbise almıştım.
Öykünün neden bu aralar soğuk olduğunu sorduğumda büyük bir kahkahayla karşılık verince donup kalmıştım evet biraz dengesiz bir kızdı fakat... garipti. Bende bu tepki karşısında daha fazla üstelemeyip sessiz kalmayı tercih etmiştim. Şimdi ise taksinin arka koltuğunu üçlemiş bizim eve gidiyorduk. Uzun sürmeyen bir yolculuğun ardından eve geldiğimizde taksinin ücretini ödeyip indik. Ağır adımlarla eve doğru yürürken torbalardan birini AVM de unuttuğumuz aklıma gelince aniden durdum. Kızların dikkatini çekmiş olacak ki onlarda durup bana baktıkların da birbirlerine ne oldu buna bakışlarını atıyolardı bende bir anlık şokla sadece "unuttuk" diyebildim.
Bana anlamayan gözlerle baktıklarında devam ettim.
"Şey yani ayakkabıların olduğu poşeti AVM de unuttuk."
Söylediğim sözlerle birlikte kızlar bir saniye kadar bana boş boş baktıktan sonra ne dediğimi anladıklarında ikisininde gözleri kocaman oldu ve Öykü azarlarca konuşmaya başladı
"Ne sana inanamıyorum rana o kadar söyledik sana unutma diye buna rağmen nasıl unutabildin pes yani."
Ben onlara yavru köpek bakışlarımı atarken onlar bana çatılmış kaşlarıyla karşılık veriyorlardı. İşe yarmayacağı aşikar yavru köpek bakışları atmayı bıraktım ve konuşmaya başladım.
"Ayy tamam kızlar abartmayın siz eve geçin saç, makyaj, kıyafet işlerini halledin bende geri dönüp ayakkabıları alırım."
Uzanıp çatılan kaşları düzeltip geri çekildim ve "Hadisenize kızım ne bekliyosunuz."deyip arkamı dönüp yürümeye başladım.
Hızlı adımlarla yola çıkıp bir taksi durdurup bindim AVM nin adını verdikten sonra arkama yaslanım telefonumu çıkardım. Mesaj bölümüne girip sabah ki gelen mesaja tekrar baktım sabahtan beri zihnimin içinde yazanlar dönüp duruyor ve beni tedirgin ediyordu gerçekten kimden geldi bu mesaj. Düşüncelerimin arasından sıyrıldım ve sabahtan beri belki 1000. Kez aradığım numarayı tekrar aradım. Mesajın atıldığı numarayı tekrar tekrar çaldırdım ama her aradığımda telesekreterin o lanet sesiyle karşılaşıyordum. Daha fazla direnmeyerek telefonu cebime tıkıştırdım kafamı kaldırdığımda AVM ye yaklaştığımızı fark ederek toparlandım taksi durduğunda ona beklemesini söyleyerek hızla arabadan çıkıp koşar adımlarla AVM ye girdim.
Kızları bekletmemek için ayakkabıları aldığımız mağazaya doğru koşmaya başladım. Bu esnada telefonum çalmaya başlayınca bakışlarım cebime kaydı. Hem koşuyor hemde cebimdeki telefonu çıkarmaya çalışıyordum ki birine çarpmamla yeri boyledım. Kafamın büyük bir hızla mermer zemine çarpmasıyla ağzımdan küçük bir inilti çıktı. Kafamı tutarak bakışlarımı çarpıştığım kişiye çevirdim. Gerisi karanlık...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
RomanceYani bir yaşa merhaba diyordum. O ana kadar her şey gayet güzel ilerliyordu. En yakın arkadaşlarım bana 21. yaş günüm için güzel bir parti düzenlemişler. Ta ki o ana kadar... Nereden bilebilirlerdi ki 21. yaş günümde karanlığa mahkum olacagımı...