'Kerem Derin. İşte karşında. Merak ediyordun Rana merakın dindi mi?'
Hayır dinmedi kes sesini!! Kerem Derin, o kim? Benden ne istiyor? Neden peşimde? Neden bana öyle bir mesaj attı. Neden? Neden? Neden?
Hala karşımda telefon kulağında bir şey dememi bekliyordu. Yavaş adımlarla yanına doğru ilerledim, yüzümde alaycı bir gülümseme ile iki adım ötesinde durdum. Kulağındaki telefonu indirdiğimde o da benimle birlikte indirdi. Başımı hafif yana yatırıp onu incelemeye başladım. Kusursuz bir yüzü vardı, benden uzundu sadece omuzlarına gelebiliyordum karamel rengindeki gözleri insanın içini ısıtıyordu belki farklı bir zamanda karşılaşmış olsaydık onu sevebilirdim.
Karşımda durmuş bana şaşkın bakışlarla bakıyordu böyle bir tepki beklemediği aşikar.
Beni daha tanımıyorsun Kerem Derin daha yeni başlıyoruz.
Yüzümdeki alaycı ifadeyi bozmadan tam gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım.
"Senin sorunun ne? Gözümün önünde olup benim görmediğim şey ne ha? Sen misin? Senin gibi birini neden göreyim. Benim için hiçbir anlam ifade etmeyen egoist birini. Sen kendini ne sanıyorsun tehdit mesajları, gizemli konuşmalar falan. 'Bir gün sende öleceksin Rana ölümün benim elimden olacak.'Bu mesaj. Beni korkutmaya mı çalışıyorsun bilgin olsun başaramadın. Evet bir gün öleceğim bu ister senin elinden olsun ister başkasının umrumda değil. Ölmekten korkmuyorum bilhassa ölüm huzura etmektir. Hadi öldür beni. Savunmasız bir şekilde karşındayım. Hadi silahın vardır mutlaka çıkar ve vur beni. Susacak mısın? Sus bencede sus.
Bir kızı korkutmak kolaydır ama ben o her şeyden korkan küçük kız değilim KEREM DERİN. BENİ KORKUTAMAZSIN."
Söyleyeceklerim bittikten sonra yanından geçerek ilerlemeye başladım. Duyduğum sesle olduğum yere sabitlendim.
"Tekrar görüşeceğiz Rana o zamanda böyle konuşabilecek misin merak ediyorum."
"Görüşelim Kerem bey."
Bu seferki daha heyecenlı olacak.
Arkama bakmadan söylediğim sözlerin ardından adımlarımı hızlandırarak ilerlemeye başladım. Gerçekten kendini ne sanıyor bu çocuk. Görüşecekmişiz görüşelim o zamanda böyle konuşacağım. Bende Rana Deniz isem senin de senin gibilerin de eline koz bırakmam.
Düşüncelerine dalmış yürürken eve geldiğimi fark ettim hızlı adımlarla bahçeden geçerek kapıyı çaldım.
Nil kapıyı açar açmaz beni kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.
"Kızım dursana ne oluyor bırak kolumu."
Ben sızlanmaya başlamışken Nil beni odanın içine sokup ardımdan kapıyı kilitledi ben anlamsız bakışlarla bir Nil e bakıyorum bir de bize arkası dönük oturan Öyküye.
Sakin olmaya çalışarak Öykü ye doğru ilerledim elimi omzuna koyduğunda kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerim fal taşı gibi açılmış şaşkınlıkla karşımda gözleri şiş şiş bana bakan Öyküye bakıyordum. Öykü ani bir hareketle ayağa kalktı ve bana sarıldı. Onu kendimden uzaklaştırarak koltuğa oturttum.
"Biriniz bana bir açıklama yapabilir mi acaba."
Sorduğum sor üzerine Nil ayağa fırladı sakinleşmek istercesine ellerini yüzüne kapadı. Derin bir nefes aldı ve yüzündeki ellerini indirerek konuşmaya başladı.
"Bir açıklama mı istiyorsun. Önce sen bize açıkla Kerem Derinle ne Alkan var?"
Lanet olsun.!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
RomanceYani bir yaşa merhaba diyordum. O ana kadar her şey gayet güzel ilerliyordu. En yakın arkadaşlarım bana 21. yaş günüm için güzel bir parti düzenlemişler. Ta ki o ana kadar... Nereden bilebilirlerdi ki 21. yaş günümde karanlığa mahkum olacagımı...