Hatırlatma
"Neye kızmıştı şimdi bu kadar. Ruhumdaki meraklı Rana baş göstermeye başlamıştı bile telefonumu çıkarıp annemi aradım öğrenmem lazım hemen şimdi. Bir kaç çalıştan sonra telefon açılınca konuşmasına fırsat tanımadan lafa girdim."Kerem Derin kim anne bizimle ne bağlantısı var?"
....
"Anne lütfen artık bir şey söyle.""Anne ordamısın?"
"Peki anne öyle olsun."
Yeter artık neden herkes benden onun kim olduğunu saklıyor. Anneme soruyorum cevap vermiyor, Kerem 'e soruyorum annenden öğrenmelisin diyor. Bu iş çok uzadı artık birinin artık bir açıklama yapması gerekiyor. Eve dönmek için ayaklandığımda tekrar yerime oturdum daha tam olarak nerede olduğumu bile bilmiyordum nasıl geriye döneceksem.
.......
Saatlerdir bu dört duvar arasına sıkışmış keremin gelmesini bekliyordum. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Bedenimi saran uyku gözlerimi açık tutmamda bana hiç yardımcı olmuyordu.
Oturduğum koltuktan kalkıp su bulmak üzere odada keşfe çıktım. İleride gördüğüm küçük bir buzdolabı dikkatimi çekti. Yanına ilerleyip önünde diz çöktüm. Buzdolabını açtığımda içerisinde ismini bile telafuz edemediğim içkilerle doluydu. Ahh hadi ama burada bir yerlerde su olmalı.
Buzdolabını kapatıp bulunduğum odadan çıktım gerçi bu zamana kadar neden çıkmasdıysam. Kapıyı açtığımda etraf karanlıktı. Duvarda ışığı açmak için anahtar arıyordum elim yumuşak bir cisme değdiğinde elimi hızla geri çektim. Elimi biraz daha duvarda gezdirdiğimde anahtarı buldum. Işıkları açtığım anda karşımda gördüğüm şeyle çığlığı bastım.
"Lanet olsun ödümü kopardın geldiğini haber verebilirdin."
Elimi kalbimin üzerine koyup derin nefesler alıyordum. Aptal beni çok korkutmuştu insan bi haber verir ben saatlerdir onu bekliyorum burada bir anda karşıma çıkıyor.
"Hala neden buradasın?"
Sorduğu soruyla kafamı kaldırıp yüzüne baktım.
"Nasıl gitmemi bekliyorsun nerede olduğumdan bihaber tekrar sokaklara çıkıp peşime azman sürüsünü takmaya niyetim yok ya beni evime bırak ya da.."
Yada Rana yada ne burada kalırım mı diyeceksin.
"Ya da..."
Ya da.
"Başka bir seçenek yok beni evime bırak."
Sesim sandığımdan fazla sert çıkmıştı sanırım bir anda yüz ifadesi sertleşti. Ne olduğunu anlayamadan kolumdan tutup beni kendine çekti. Yüzlerimiz birbirine okadar yakındı ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Kolumu git gide daha fazla sıkmaya başlayınca ağzımdan küçük bir inilti çıktı.
Bakışları dudaklarıma kaydığında aklından geçen düşünceleri tahmin edebiliyordum. Yanaklarım ısınmaya başlamıştı bile. Dudakları git gide yaklaşırken aklımdan geçen şeyi yapmaması için dualar ediyordum. Onu engellemek istiyordum fakat hareket edemiyordum olduğum yere sabitlenmiştim. Dünya durmuştu zaman akmıyordu sanki neler oluyor bana böyle.
Dudakları dudaklarımı es geçip kulağıma doğru ilerledi. Nefesi boynumu gıdıklıyordu. Bu duygu karmaşası da neyin nesiydi böyle. Sonra o içimi ısıtan yumuşak ve bir o karar tehtitkar ses duyuldu.
" Eğer bir daha bana emir verirsen sana tahmin edemeyeceğin şeyler yaparım."
![](https://img.wattpad.com/cover/33774047-288-k717044.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
Storie d'amoreYani bir yaşa merhaba diyordum. O ana kadar her şey gayet güzel ilerliyordu. En yakın arkadaşlarım bana 21. yaş günüm için güzel bir parti düzenlemişler. Ta ki o ana kadar... Nereden bilebilirlerdi ki 21. yaş günümde karanlığa mahkum olacagımı...