◄ [MP:3] - BÖLÜM 41 ►

351 66 83
                                    

(Bilgilendirme: Kapalı havada sahile gelmiş kızın kayalıklara baktığı fotoğrafıdır.)

(Bilgilendirme: Finale son 1 bölüm.)

👁‍🗨: "Bir farkındalık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Bir farkındalık."

[x]

İrkilerek gözlerini aralayarak yavaşça yerinde doğrulan Rose, sıkıntılı bir ifadeyle ayak uçlarına bakarken yavaşça yutkundu.

Gördüğü kabûs da neydi öyle?

Jimin'in bir beyaz sedye üzerinde yattığını ve gözlerinin bir bandajla kapalı olduğunu, bandajın altından gözlerinden kan aktığını görmüştü.

Tekrar irkildiğinde yeniden yutkundu ve derin bir nefes alarak yanında usul usul yatan Jimin'e çevirdi bakışlarını.

Neyse ki iyiydi.

Sadece, gördüğü kabûsun Polianna kendisi için istemeseydi Jimin'e olacak olanları gösterdiğini fark etmemişti.

Bilmiyordu.

Bilmiyorlardı.

Titreyen nefeslerini düzene sokmaya çalışarak yerinden kalktı ve palmiye ağaçlarının altından çıkıp kararmış havanın sert ve soğuk rüzgarlar estirdiği deniz kıyısına doğru adımladı. Sarı dalgalı uzun saçları rüzgarın yönüyle savrulurken hafif çatık kaşları ve derin bakışlarını kararmış denizin ufkuna doğru çevirdi.

Korkuyordu. Hala bitmemişti tüm her şey, bunca zamandır sadece neler yaşadıklarını ve hala bu noktada nasıl sakince durabildiklerini düşünüyordu.

İnsanı yaşadıkları şeyler birleştirirdi, her ne kadar birbirlerine ihanet etmiş de olsalar birbirleri olmadan asla bir çıkış yolu bulamaz ve bu beladan kurtulamazlardı.

İlk kez dirildiğinde duygularını feda etmişti, bir daha geri gelmemesi üzerine yemin ettirilmek zorunda kalarak. Ancak içinde yeniden yeşermesine sebep olan Jimin'di ve onun da bedeninde tıpkı kendisindeki gibi dikiş vardı Polianna'nın izi olan. Aklında hep aynı düşünce dolanıyordu.

Jimin, dirilmek için neyini feda etmişti?

Cevabı onu korkutuyordu. Bir insan, öldükten sonra neyini feda ederdi ki yeniden yaşamak için?

Sevdiğine kavuşmak için, ona ait olan neyi feda ederdi? (Siz olsanız neyinizi feda ederdiniz?)

Sert rüzgar saçlarını yüzüne doğru savurunca dikkati dağıldı ve saçlarını yüzünden çekmeye çalışırken başını yanına çevirdiğinde biraz uzaktaki deniz fenerine takıldı gözü. Kaş çattı.

Buralarda bir deniz feneri mi vardı?

Aslında tuhaf değildi, sahilde oldukları için gayet normaldi.

Bakışları palmiye ağaçlarının altında uyuyan kızlara ve adamlara kayınca başını deniz fenerine çevirdi.

Gitmemeliydi belki de, yeniden 2. Defa ölümüne sebep olacak bir yaratık çıkabilirdi. Ancak iç sesi bir şeyler olduğunu söylüyor, ve gitmesi için onu ikna etmeye çalışıyordu.

Rose, bir kez daha şeytanın vesveselerine uyarak iç sesini dinledi ve deniz fenerine doğru ilerlemeye başladı.

[MEZAR PARTISI: UÇUNCU KITAP]

"Hadi bakalım, kendinizi şoka hazırlayın.
Dikkat edin de A101'e uğramayalım."

◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.III) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin