◄ [MP:3] - BÖLÜM 27 ►

361 67 49
                                    

(Bilgilendirme: Peşinden atlı kovalar gibi vampir hızıyla koşan kameraman gifidir./Sanki olimpiyatlara hazırlanıyor, az yavaş koş lan.)

👁‍🗨: "Geliyorlar, dikkatli ol

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Geliyorlar, dikkatli ol."

[x]

Rose Lalisa'nın yanından ayrılarak etrafa bakındı. "Anahtarı bulmalıyız."

Lalisa derin nefesler alarak kırık aynanın kalan parçalarında kan sıçramış yüzüne baktı. "Öldürdüm..."

Rose anahtarı bulduğunda eğilerek yerden aldı ve doğrularak ayağa kalkıp arkasına döndü. "Buldum!"

Lalisa yüzünü yıkayıp kanları temizleyerek Rose'ye baktı. "Yakalanacağız."

"Ne?"

"Kanın içinde bir çeşit iz var." Lalisa dikkatle açıklamaya çalıştı. "Sen kanı ne kadar yıkarsan temizlersen temizle, o iz gitmiyor ve polisler ya da bir başkası kanın bulaştığı yeri incelerse öldürdüğümüz anlaşılır..."

Rose yutkundu gerilerek. "P-Parfüm sıkalım."

"Kokusunu giderir ama üzerine pudra döküldüğünde parmak izi gibi görünür." (Bilgi gerçektir, kanı özel yapan budur. Polisler cinayet silahının üzerindeki kurbanın kanlarından katilin kim olduğunu bu sayede bulabilir.)

Rose etrafa bakındı. Kabinlerin kapılarını itikleyerek açıp tuvalet kağıtlarını kaptı ve Lalisa'nın kan sıçramış südyenini arkasını döndürerek kopçağından çıkarıp üstteki yarı açık kirli pencereden dışarıya fırlattı. Lalisa çekinerek korku ve gerilimle duvara bakarken Rose tuvalet kağıdını Lalisa'nın göğüslerine sardı sıkıca defalarca üzerinden geçerek. Kopmadığından emin olmak için kapının arkasındaki temizlik arabasına ilerledi ve koli bandı alarak genç kızın bedenine sardığı tuvalet kağıdını bir beden sıkıştırarak bantladı. Lalisa yere düşmüş tişörtünü alarak musluğu açtı ve suyun altına tutup tişörtün emdiği kanları temizledi. Rose üzerini kontrol etti. "Bende bir şey yok, tişörtü bırak arabada kıyafet var."

"Aklıma bir şey geldi." Lalisa tişörtü iyice ıslatıp suyunu sıktıktan sonra kapının arkasında el kurutmak amaçlı konulmuş kurutma makinesini açtı ve tişörtü kurutmaya başladı. Açık pembe tişörtü koyu kırmızının suyla karışıp rengini akıtmasıyla açık kırmızıya dönmüştü.

Tişörtü iyice kuruttuktan sonra Rose'ye döndü. "Sabun var mı?"

"Hayır ama bekle." Ceplerine bakındı Rose. Eline küçük bir vazelin geldiğinde Lalisa'ya uzattı. Lalisa kısakollu tişörtünün değeceği hizalara, koluna vazelini sürmeye başladı tişörtün emdiği kanın koluna bulaşıp iz bırakmaması için. Rose'yle bakışırlarken kabine çevirdiler başlarını.

Yaratık bu defa gerçekten ölmüş gibi görünüyordu.

Lalisa vazelini sürdükten sonra küçük kutuyu Rose'ye verdi ve tişörtü üzerine geçirip belini bağlayarak pantolonunun üzerine model yaptı şüphelenmemeleri için. Saçlarını düzeltip kan bulaşmış yerlerini ıslatarak yıkadı ve kurutma makinesiyle güzelce kurutup arkaya doğru saldı. Rose anahtarı kapıya takarken Lalisa omzuna dokundu. Rose arkasına dönüp kendisine baktı.

"Katil olduğumuzu sadece ikimiz bileceğiz." Dedi Lalisa. Rose kaş çatarak anlamadığını belirtince Lalisa elini sallayarak gelmesini işaret etti ve kapısı açık kabine doğru ilerledi. Rose yanına gelip gösterdiği yere bakınca şoka girdi.

Lalisa, yaratığın patlamış kafası etrafa dağıldığında gövdesinin içinde kırık ayna parçasıyla boynundan bıçaklanmış bir şekilde ölüymüşcesine baygın yatan orta yaşlı adamı gösteriyordu işaret parmağıyla.

[MEZAR PARTISI: UÇUNCU KITAP]

"N'asıl yani?"

◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.III) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin