◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.III) | #thriller (✓)

◄ [MP:3] - BÖLÜM 37 ►

(Bilgilendirme: Üzerinde deney yapılan bir kurban fotoğrafıdır.)

👁‍🗨: "Kendini boşlukta hissettiğin zamanlarda sadece derin bir nefes almayı dene. Ciğerlerine ulaşan soğuk hava seni titretecek ve boşluğun sarsıldığını fark edeceksin."

[x]

Ormanın çıkışında yokuşa geldiklerinde bakıştılar. Lalisa market arabasını gösterdi. "Sanırım bu şekilde indirmek epey zor olacak."

"Uyandıralım?" Diye sordu Rose. Jennie başını iki yana salladı. "Biz uyandırırsak tüplerin içindeki yeşil sıvıdan etkilenmişlerse bizi karşı hedef alıp saldırabilirler, diğer yandan uyandırmamız da çok zor."

"Uyanmazlar mı? Yürü git, şurada ayağım kayıp düşsem Jimin anında uyanır." Dalga geçti Rose. Lalisa market arabasına üst üste yığarak sıkıştırdıkları uyuyan genç adamlara baktı yeniden. "O zaman, sırtımıza alıp tırmana tırmana inelim."

"Yokuş fazla dik, düşmeden inebilecek miyiz?" Jennie başını eğerek aşağıya baktı. "En azından deniz yok, direkt sahile iniyor."

"Demek bunca zamandır deniz manzaralı bir akıl hastanesinden kaçıyorduk ha?" Rose ve Jennie Lalisa'nın sözü üzerine bakışıp göz devirdiler.

"Neyse, Lalisa sen Jungkook'u al." Lalisa Jennie'nin sözü üzerine kendisine göz kırpıp Jungkook'u kucaklayarak market arabasından çıkarıp yavaşça arkasını döndü ve Jungkook'un kollarıyla bacaklarını bedenine sardı. "Eee, böyle tutarak mı ineceğiz? Düşeriz be!"

"Bir bez gibi bir şeyle sararız bedenimize." Diye yanıtladı Rose Jimin'i kaldırıp Lalisa gibi arkasına alırken. Jennie kıkırdadı. "Bebek taşır gibi."

"Koca bebek." Lalisa'dan gelen söz üzerine bir kahkaha patlattılar. Jennie V'yi kaldırmaya çalışırken Lalisa etrafa bakındı. "Bir bakalım, belki işe yarar bir şey buluruz."

Ormana doğru adımlayıp yapraklara baktı. "Birleştirirsek olabilir. Ya da..." Bakışları ağaçların gövdesindeki kalın ve sağlam sarmaşıklara kaydı. "Bu!"

Dakikalar sonra kızlar, sırtlarında bedenlerine bağladıkları genç adamlarla yokuştan aşağı ellerinde küçük kazıklarla toprakta delikler açıp saplayarak merdivenden iner gibi sahil kumları üzerine iniş yaptıklarında soluklandılar.

"Düşeceğim sandım..." Lalisa başını yanına çevirip şikayetlendi. "Biraz kilo versen fena olmayacak gibi ha Jungkook?"

"Aynen Jimin!" Rose çatıp kaşlarıyla yanına çevirdi başını, daha sonra soluklanarak önüne baktı. Jennie doğrularak etrafa bakındı. "Tamam, devam edelim." Omzunun üzerindeki V'nin saçlarına götürdü bir elini ve okşadı soğuktan burnunu çekerken.

"Gidelim?" Lalisa önden ilerleyince ikisi de peşinden takip ettiler.

Taşlı kumların üzerinden ilerledikten sonra denize yaklaştıklarında durdular.

"Şimdi ne yapacağız?" Rose her iki tarafa da bakınırken Jennie arka tarafa dönerek ormanın gözükmeyen ucuna bakmayı denedi hastaneyi görebilmek için. "Epey uzaklaşmışız, bulacaklarını sanmıyorum."

"O halde bu geceyi burada geçirelim. Olur mu? Zaten hepimiz yorulduk." Lalisa yorgun bir nefes vererek başını yana çevirip Jungkook'un şakağına dokundurdu dudaklarını. Rose Jennie'ye baktı. "Sen ne diyorsun?"

"Olabilir, şu palmiye ağaçlarının dibinde geçirelim. Gözükmeyiz orada, yapraklarla kapalı." Dediğinde kızların bakışları arka çaprazlarındaki palmiyelere kaydı. Başlarını salladılar. "Olur."

"O zaman geceyi burada geçireceğimize göre, biraz vakit geçirelim?" Dedi Lalisa kızlara bakarak.

[MEZAR PARTISI: UÇUNCU KITAP]

"Bakalım, nasıl vakit geçirecekler?"