Multimedya: Baba kız bıraktım 🖤
Multimedya : "Radiohead -- Let Down"(Bence çok tatlılar.)
Merhabalar
ve
İyi okumalar 🖤
_______________Bu işin buralara kadar gelmesini sorgulamak için sanki arkamdaki kapının kilitlenmesini beklemişçesine kafamda fırtınalar koparıyordum. Bir yandan da önünde kıvırcık saçları ve ağzındaki oyuncakla bana bakan bebeğin tatlılığını düşünüyordum.
Neden doğru düzgün araştırmadım?
Kız ne güzel saçların var senin
Neden hemen kabul ettin?
Masmavi de gözleri var. Hayata 1-0 önden başlamış resmen.
Sabahtan beri neden konuşmuyorsun?
Annesine mi çekmiş yoksa babasına mı?
Bok yolunda geberip gideceksin hala bebekle mi oynuyorsun?
Gülüşe bak, amanın gamzelerin mi var senin?
Kendi kendime oluşturduğum beyin fırtınasından Marko'nun sesiyle sıyrıldım. Heyecandan ve korkudan kupkuru olmuş dudaklarımı ıslatırken konuşulanlara kulak kesilmeye çalıştım.
Çalıştım diyorum çünkü Türkçe konuşmuyordu. Daha çok Slav dillerinden gibi geliyordu kulağa. Acaba hangi ülk-
"Efendim sizden rica etsem beni reddedebilir misiniz? Eğer mümkünse Ural Beyin adayı olarak devam etmek istiyorum."
Şaşkın bakışlarımı yanımda, bütün cümleyi tek nefeste bitiren Yasemin'e döndürdüm. Korkuyla rahatlık arasında bir yerde takılı kalmış bakışlarına kocaman açtığı gözleri eşlik ediyordu.
Tamam, ben de geldiğimden beri bu adamdan acayip çekiniyordum ama bu kadar korku da tedirgin edici yani.
Gözlerimi odaya girdiğimden beri bakmaktan çekindiğim adama çevirdim.
Boyu fazlasıyla uzundu belki 1.90 dahası da olabilir. Yüzü keskin ve maskülen hatlara sahipti. Uzaktan su yeşili gibi gözüken gözlerinden birinin üzerinde saç diplerinden başlayıp burun bitimine kadar uzanan bir yara vardı. Dudakları... dolgun, öpülesi...
Dön ordan dön başka yerlere bak!
Hmm sakalları, saçları, geniş omuzları...
Yavaş Yakut!
Tembel bir şekilde üzerinde gezdirdiğim gözlerim aşağı doğru kayınca kalın puroyu tutan elindeki alyansa takıldı.
Demek evli.
'Aman evli olmasa ne olacak, adamı nikah masasına mı oturtacağım. Allah sahibine bağışlasın.' diye düşünürken aniden başımı kaldırınca göz göze geldik. Kendime güvenerek kaçırmadım bakışlarımı. Yüzünü biraz daha incelemek için vakit bulmuştum nasılsa.
Belki iki belki üç dakika sonra odadaki sessizliğin ve yalnızlığımızın farkına varamazken bir gerçek içimi titretmişti.
'Korkutucu Güzellik' bu olsa gerek.
Gözlerimi benden ayırmayıp önünde durduğu cam kenarından ayrılarak bana doğru ilerledi. O sırada yerde oyuncaklarla oynayan adını daha öğrenemediğim bebeğin çıkardığı garip mırıltular odadaki tek sesti.
Bu sırada önüme gelip bana sanki anne karnına düştüğüm günü biliyormuşçasına bakan gözler kısılarak purodan derin bir nefes alan dudaklara eşlik etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/268339174-288-k517116.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖR KRAL [Vladimir]
Dla nastolatkówKurgunun eski adı: SERBIAN Gerçek hayatla bir ilgisi yoktur. Kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Şiddet ve yetişkin içerik bulunabilir. _________________________________ Kör bir Kralın Küçük acemi bir tavşanla soluksuz mücadelesi... Kimsesiz...