Acımasızlıktı bu..
Kaderime razı olmak zorundaydım ama bunu istemiyordum.Bu ansızın gelen acı yakıp kavurdu içimizi.Daha bizim hayallerimiz vardı.Umutlarımız,yaşayacaklarımız..
Hepsini yakıp gittin Damla.
Yıktın beni,çocuklarımızı..
Herkesi..
Hani söz vermiştin beni yalnız bırakmayacaktın?Birlikte yaşlanacaktık.Çocuklarımıza daha o kadar çok şey vardı ki anlatacağımız..
Nasıl tanıştığımızı anlatacaktık mesela.İlk el ele tutuşumuzu,yağmurda ıslandığımızı,parasız kaldığımızda eve yürüyerek gittiğimizi,evlendiğimizi,sevgimizi..
Daha anlatılacak tonlarca şey varken sen nasıl bıraktın beni?
Sensiz şimdi ben nefes alamıyorum.
Her şey anlamsız geliyor bana.
Bugün ilk defa ikizlerimiz güldü biliyor musun?
Bana baktılar ve güldüler.Ellerini tuttum sıkıca.
Bırakmayacağıma dair söz verdim.
Ömür..
Perişan oldu.Annem bana söz verdi bırakmaz beni diye dolaşıyor ortalarda.
Gül..
Adeta boşlukta gibi.Seni daha yeni kazanmışken kaybetti.Kendini suçluyor.
Ben..
Hissetme yetkimi kaybettim sanırım.Nasıl davranmam gerektiğini bile bilmiyorum.İsyan etmeli miyim hayata?Yoksa kabullenmeli miyim bu karanlığı?
Kalbim ağrıyor Damla..
Bugün ilk defa kalbim ağrıyor.Hançer saplanmış gibi kalbim.Birini kaybedince daha çok severmiş insan.Sana olan aşkım asla tükenmeyecek.Gözyaşlarım kurusa da sana olan sevgim asla bitmeyecek.
-----
Mezarının başında geçirdiğim bu düşüncelerimle ona veda ettim.
Son kez öptüm toprağını.Saçlarını öper gibi..
Sarıldım mezarına.Son kez sarılır gibi..
Uzun uzun baktım.Onu görüyormuş gibi..
Son kez.
Herkesin perişan olduğu mezarlıktan ayrılırken ağlayan Ömür'ü kucağıma aldım.İkizlerim Gül'ün ve annemin kucağındaydı.
Ömür bana baktı ve mezara el salladı.
Bu tabloyu görmektense ölmeyi isterdim.
Keşke ben ölseydim.Damla olmadan yaşamak anlamsız geliyor.Çocuklarım olmasa..N'aparım ben?
-----
Eve gelince taziyeleri kabul ettim.Evde Kur'an okunuyordu.
Ömür kucağımda uyuyakalmıştı.Onu odasına götürdüm.
Yatağına yatırdıktan sonra saçlarını kokladım.Aynı Damla gibi kokuyordu.Biraz bekledikten sonra odadan çıktım.
Bizim odaya gelince annem Emre'yi uyutuyordu.
Emre ve Eylem koyacaktım adını.Damla ile hayalimizdi bu.
"Uyudular mı?"Sesim bile ruhsuzdu.Kalbim gibi.
"Evet oğlum.Mışıl mışıl uyudular."
"Tamam anne sen gidebilirsin içeri."
"Oğlum kalayım istersen."
"Lütfen anne.Çocuklarımla yalnız kalmak istiyorum."
"Peki annem."Annem odadan çıkınca kapıyı kilitledim.Kimsenin rahatsız etmesini istemiyordum.
Kızım ve oğlumun yanına gittim.
İkiside herşeyden habersiz uyuyorlardı.
Bu koca dünyada bir başımıza kalmıştık.Onların koruyucusu artık sadece bendim.Hem anneleri hem babaları olacaktım bu hayatta onlara.
Yavaşca elini tuttum Eylem'in.Hemen o minik parmaklarıyla sıktı ellerimi.Aynı şekilde Emre'nin de ellerini tuttum.O da kavradı parmaklarıyla.
Tek dayanağım onlar.
-----
"Hastane kayıtlarına baktığımızda gizlenen kişileri tespit ettik."
"Elle tutulabilir bir kanıt var mı?"
"Evet hastanenin 50 km ötesinde bulunan silahı bulduk.Bir çöp konteynırındaydı.Analiz sonuçlarına göre parmak izi.."
"Evet.Kime ait?Karımın katili kim?"
"Pelin Karasu."Gözlerimi kocaman açtım.Bunu yapan gerçekten o olamazdı değil mi ?
"P..Pelin mi?"
"Evet tanıyor musunuz?"
"Evet..Ama o tutuklanmış olmalıydı."
"Araştırdığımız bilgilere göre tutuklandıktan sonra birkaç kez intihara kalkışmış.Koluna jiletle D harfi kazımış.Kliniğe gittiklerinde ise deli raporu vermişler.Fakat geçen hafta oradan da bir yolla kaçmış.Ve sonra.."
"Tamam anladım memur bey."
"Katilin tutuklanmasına yardımcı olmanız gerekiyor."
"Elimden ne gelirse yaparım.Karım için!"
"Tamam benimke karakola gelin Derin Bey."-----
"Evet Derin Bey.Karşımızdaki zanlılardan suçluyu bulun."
"Pelin..Ortada olan.."
"Peki yardımcı olduğunuz için teşekkürler."
"Şimdi ne olacak?"
"Büyük ihtimalle savcılık onu hapishaneye sevk edecek ve müebbet alacak."
"Bir kere görüşme imkanım var mı?"
"Iı.."
"Lütfen."
"Tamam ama 5 dakika."-----
"Derin?..Derin ben.."
Yanına yaklaştım.Sadece gözlerine baktım.Gözlerimdeki nefretten korkmuş olmalı ki geri çekildi.
"Sen.Benim.Hayatımı .Çaldın."
Her kelimeyi vurgulayarak söylemiştim.
"Derin ben..Ben ssni sevdiğim için yaptım ne yaptıysam..O kadın hayatımıza girmeseydi biz.."
Daha fazla konuşmasına izin vermeden bir tokat attım.İçim rahatlamıştı ama nefretim o kadar büyüktü ki.
"Lan bana bak!Suratıma bak!Sen ne yaptığının farkında mısın?Sen benim Damla'mı nasıl öldürürsün ha?Şimdi aynısını ben sana yapacağım."
Cebimdeki silahı ona doğrulttum ve tetiği çektim.
Bir çığlık koptu...
Onun çığlığıydı.
Silahı gerçek sandı ve ölüm korkusunu o da yaşadı.
Suratındaki korkuyu gördüm ve ardıma bakmadan odadan çıktım.
Karakoldan çıktım ve sokaklarda yürümeye başladım.
Sokaklar bile dar geliyordu artık..
Damla olmadan yaşadığım nefes bile almak boştu.
Sadece çocuklarım için yaşayacaktım.
Güneşli bir günde tanıştığımız gibi güneşli bir günde veda ettim ona..
O mezara hayatımı bende gömdüm aslında..
Güneşin içimi ısıtması bile yetmiyordu.Kalbim buzlanmıştı çünkü.
Ve bu buzları eritebilecek çocuklarım vardı.
Ömrümü onlara adadım.
~SON~