Merhabaaa güzellerimmm...
Besmeleyle girmeyiniz
---
"Dangshin..." demişti jungkook içinde bulunduğumuz özel uçakta tam yanımda oturmuş başı omzumdayken.
"Efendim sevgilim?"
Dedim saçlarına bir öpücük kondururken.
"Biz şimdi nereye gidiyoruz?"
Evet, biz gidiyorduk. Yalandan bir kaza haberi uydurmuş ve şöhretten tamamen uzaklaşmıştık. Biz şuanda ölüydük, ama yalandan. Yaşadığımızı bilen tek ailelerimiz ve arkadaşlarımızdı. Bang pd'den zar zor izin almış ve artık özgürlüğümüze kavuşmuştuk diyebilirim."Arjantin'e gidiyoruz." Dedim gülümseyerek o ise heyecanla başını omzumdan kaldırmış ve yüzüme bakmıştı.
"Sen ciddimisin dangshin? Orası çok güzel... böyle büyük, uzun bir şey var orada yolun ortasında... çok güzel bir yer orası." Küçük bir kıkırdamayla dudaklarımızı birleştirdim. Dudaklarım dudaklarının üzerindeyken hareket ettirdim dudaklarımı ve fısıldadım."O büyük, uzun şey bende de var." Dediğim an dudaklarını çekip omzuma vurdu.
"2 dakika rahat dur ya! Kaç gündür böyle şeyler söyleyip duruyorsun. Azgınlaştın iyice!" Dudağını büzüp arkasına yaslandığında gülerek iki yanağınıda avuçlarımın arasına aldım ve kendime çevirip yüzüne yaklaştım. Dilimi büzdüğü alt dudağında gezdirmeye başlayınca güldü."Hyung... seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" Başımı salladım kendimden geçmiş bir şekilde sevgilimin dudaklarına bakarken.
"Ayrıca..." dedi ve tereddüt eder gibi gözlerime baktı.
"Ben... özürdilerim." Kaşlarımı çattım usulca ve yüzüne dahada yaklaştım. Sıcak nefesemi yüzüne üflediğimde gözlerini yumdu.
"Neden bebeğim?"
"Âşkının ve kalbinin sahte olduğunu söylemiştim ya hani?... ondan." Boynuna ıslak bir öpücük kondururken fısıldadım tekrar.
"Bunu güzel bir sex le telefi edebilirsin güzelim." Boynuna bıraktığım küçük öpücükler sert ısırıklara evriliverdiğinde, omuzlarıma tutunarak küçük bir inilti bıraktı dudakları arasından."Dangshin..." derdemez bir inilti daha bıraktı. Elim sweetinin altındaki bedenini okşarken elini kolumun üzerine yerleştirdi.
"Olmaz... burasa olmaz dangshin... lütfen." Kısık kısık çıkan sesi beni tahrik ederken elimi sertliğini üzerine yerleştirdim ve bol pantolonunun üzerinden erkekliğini tuttup fısıldadım.
"İstersen tuvalete gidelim... burayı boşaltabilirim." Başını salladı hızlı hızlı.
"Hayır... burada olmaz." Kolumun üzerindeki eli titrerken ellerimin arasındaki sertliği sıkmamla büyük bir inlemeyle başını geriye attı.
"Hyung... yapma." Titreyen sesiyle fısıldadığında sıcak nefesimi tekrar yüzüne üfledim.
"Hyung... lütfen... lütfen gidelim." Zafer içinde gülümsediğimde ayağa kalktım. O da aynı şekilde titreyen bacaklarıyla ayağa kalktığında özel uçağın küçük tuvaletine doğru ilerledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oh My Daddy | Taekook ✔
Fanficİlk ficim olduğu için içeride yazım biçimim biraz ergence gelebilir. Ona göre okunması tavsiye edilir ^.^