▪33▪

6.6K 345 137
                                    

________

Keyifli okumalar <3

________

"Laaan ne oluyor orada!"

Gelen sesin arkasından birkaç saniye sonra üzerindeki gömleğin yakasından tutulup çekilen Oğuzhan'la birlikte hâlâ tutuyor olduğu saçım da çekilince ağzımdan kaçan
"Ahh!" nidasına engel olamadım.

Benim inlemem ateş püsküren Yağız'ın iyice delirmesini sağladığında
"Ulan şerefsizz!" Diye adeta haykırıp sırtını sertçe hemen önünde durduğumuz evin duvarına çarptığı Oğuzhan'ın elmacık kemiğine yumruğunu  geçirdi.
"Kimsin lan sen, ona dokunma cesareti gösterebiliyorsun kimsin sen?"
Bir yumruk daha.
"Öldürürüm lan seni şerefsiz."
Bir tane daha.

Onun fazlasıyla sert yumruklarının ardı ardına yüzüne indiği Oğuzhan sersemlemiş bir halde elinden kurtulmak için çırpınıyordu. Az önce bana gösterdiği gücü şuan onu terketmiş gibiydi.

Bir yumruk daha atınca burnundan gelen kanla çğılık atıp Yağız'ın kolundan tutarak engel olmak istedim.
"Yağız tamam yeter bırak artık yeter."

Elbette Oğuzhan'ın acısı umrumda olduğu için durdurmuyordum onu, sadece benim yüzümden başının belaya girmesini istemiyordum o kadar.

Öfkesinden alev alev yanan yeşilleri korku dolu gözlerimi bulduğunda sakinleşir gibi oldu. Yumruk olan elini yavaşça yanına indirip yine ürkütücü bir hal alan bakışlarını tekrar Oğuzhan'a çevirip yakasından tuttuğu eliyle ileri doğru çekip sonra daha sert bir şekilde yeniden sırtını duvarla buluşturdu. Oğuzhan acıyla inlerken "Bir daha," dedi "Bir daha bırak ona dokunmayı gözünün ucuyla baktığını görmeyeceğim. Bu kadar kolay kurtulamazsın elimden. Pişman ederim seni."

Sonra hâlâ yakasını tuttuğu eliyle ileri doğru savurdu.
"Şimdi s**tir git elimde kalmadan." 

Tökezleyerek son anda dengesini sağlamayı başardıktan sonra arkasına bakmadan hızlı adımlarla geldiğimiz yöne doğru ilerlemeye başladı.

Şiddet yanlısı bir insan değildim ama bazı insanlar gerçekten haddinden fazla hak ediyordu şiddet görmeyi. Gücünün yettiğine aslan kesilirken, kendisinden güçlü olanın karşısında kuyruğunu kıstırıp kaçmaları acizliklerinin en büyük göstergesiydi.

Kuyruğunu kıstırmış kaçan Oğuzhan'ın arkasından onun bu iğrenç haline tiksintiyle bakarken yüzüme konan eller boş bulunup sıçramama neden oldu.

"Şşt tamam korkma buradayım." Dedi sıçramamı korktuğuma yorarak. Avuç içlerini yanaklarıma bastırıp baş parmaklarıyla usul usul incitmekten korkarca okşadı yüzümü.
"İyi misin güzelim?"

Kısa bir an demin Oğuzhan'ın yüzüne sert yumruklar indiren ellerin naif dokunuşlarının üzerimde bıraktığı içimi ısıtan hissin tadını çıkarma isteğime karşı koymasam da, bu karşı koymayış çok kısa sürdü ve geriye doğru bir adım atıp sıcak avuçlarından kurtardım yüzümü.

"İyiyim," dedim umursamaz görünmeye çalışarak. "Ben de halledebilirdim karışmana gerek yoktu ama yine de teşekkürler" diye tamamladım buram buram sana ihtiyacım yoktu kokan cümlemi.

Dalga geçer gibi güldü birkaç saniye.
"Halledebilir miydin?" Dedi ciddileşerek " Gerçekten mi? Çünkü dışarıdan öyle görünmüyordu da. O it herif kolunu sıkarken, saçlarına dokunurken..." yine yeşilleri öfkeyle alev alırken "benim dokunmaya kıyamadığım saçlara o pis dudaklarını dokundururken hiç öyle görünmüyordu." Dedi hırsla. "Gebertmeliydim o iti ben." Öfkeyle baktı gözlerimin içine. "Niye durdurdun beni, ağzını yüzünü kırsaydım o şerefsizin."

Acı Tatlı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin