1.4

23K 1.3K 584
                                    

2013 (Londra)

MICHAEL

"İşte bu gerçek bir partiydi!" diye bağırarak aldığı alkolün anlık enerjisine kapılıp, olduğu yerde zıplayan Calum'ın üzerindeki bakışlarımı gözlerimi devirerek başka yöne çektim.

"Sakin ol, birazdan nasılsa mayışacaksın." dedi Niall gülerek. "Kendini daha fazla yormayı kes."

"Onu odasına taşımam!" diyerek bağırdığımda Luke hızla üzerime doğru yürüdü. Gülerek uzun koridorda ileriye doğru yavaşça koştuğumda o da güldü. Ellerimi havaya kaldırarak, "Üzgünüm dostum. Oda arkadaşı artık sensin!" dediğimde inanamayarak bana baktı.

"Bir karar ver, Michael! Sabahtan beri odaları dolaşıp orada kalacağını söylüyorsun!" diye yakındığında kaşlarını çatarak bana baktı. "İzin vermiyorum. Ben Ashton'la aynı odadan memnunum."

Gözlerimi devirerek ellerimi saçlarıma daldırdım. "Ashton nerde?" diye sorduğumda omuzlarını silkti. Calum'ın yanından geçeceği sırada durdu ve sarhoş olan esmer arkadaşına baktı. "Tanrım!" diyerek gözlerini sıkıca yumup açtığında Calum'ı görmezden gelmeye çalıştı. Ama malesef Calum elindeki alkol şişesiyle duvara yaslanmış bir şekilde, alt dudağını sarkıtarak ona bakıyordu.

Luke gözlerini devirerek başını bana çevirdiğinde ona baktım. "Ashton nerde?" diye tekrar sorduğumda kaşlarını çatıp bana inanamayarak baktı. "Bilmiyorum, dedim ya!"

Yanından gülerek geçerken, "Hayır, demedin." dediğimde kaşlarını çatık tutmaya devam etti. Süt çocuğu değildi. O da içimişti ve şuan beyni bulanıyordu. Konserden sonra başım ağrımaya başladığı için Liam bana ağrı kesici almamı önermişti. Siktiğimin önerisi yüzünden bira bile içememiştim.

"Dedim." diyerek direttiğinde benimle inatlaşmaya çalışmasına güldüm. "Demedin, Luke." diye devam ettirdiğimde ağzını açıp yine aynı şeyi söyleyeceği sırada yüzümü buruşturup, "Kapa çeneni, Luke!" dedim.

Harry'nin gülmeye başlamasıyla ona döndüm.
"Gerçekten inanılmaz bir çiftsiniz!" diyerek gülmeye devam ettiğinde yüzümü buruşturarak ona baktım. Yeşil gözleri kızarmış, kıvırcık saçları dağılmıştı ve durmadan gülüyordu. Eğer içmiş olduğunu görmeseydim onu kesinlikle terslerdim. "Git, uyu."

Verdiğim kısa cevaba karşılık işaret parmağıyla beni işaret etti. Kaşlarını çatıp, suratındaki muzip ifadeyi dağıtıp bana kızgın bakmaya çalıştı. Konuşurken kelimelerini yuvarlamasaydı başarılı olabilirdi. "Siz çocuklar abilerinizi ciddiye almıyorsunuz!" dediğinde kendime engel olamayarak yüksek sesle güldüm.

"Abilerimiz mi?" dediğimde başını sallayarak beni onayladı. Üzerlerinde zor durduğu bacaklarını iki yana açarak ellerini beline koyup bilmiş bir havayla gözlerini yumdu. "Evet."

"Siktir!" dedim gülerek. "Abim Ashton nerde?" dediğimde tek gözünü açıp bana baktı. "Tanrım! Hepinizin abisi benim! Ve- bir saniye." dedi ve gözlerini ovuşturup tekrar bana baktı. "Sen Ashton değil miydin?" dediğinde Calum'ın kulaklarımı tırmalayan kahkasına karşılık sinirli bakışlarla ona döndüm.

Bakışlarımı farkedince bir an için sesi kesildi ama sonra eliyle ağzını kapatarak gülmeye devam etti. Niall, Calum'ın gülmesine katıldığında Luke olayı anlamamış bir şekilde bize bakıyordu. Harry elini omzuma koyup yüzüme yaklaştığında, "İyi misin, Ashton?" diye sordu.

Gözlerimi sıkıca yumup derin bir nefes aldım. Göz kapaklarımı araladığımda Harry hala meraklı bir şekilde bana bakıyordu. Elini omzumdan itip Calum'ın elindeki şişeyi aldım. Calum elindeki boşluğu hissedince gülmekten kapanan gözlerini açıp bana baktı. Kaşlarını çatarak, "Hey!" dediğinde arkamı dönüp yürümeye başladım.

Me And My Baby // a.i (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin