☆6☆

96 10 3
                                    

Kolumu hızla Bahadır'ın elinden çektim. Ardından hemen kapının koluna asıldım.

Önüme bakmadan dışarı çıktım. Hızla koşmaya hazırlanırken bir gövdeye çarptım. Kalbimin hızla atışını boğazımda hissediyordum. Sanki ağzımı açsam kalbim ağzımdan dışarı fırlayacakmış gibi hissediyordum. Bahadır'a bir anlık güven hissetmiştim ama hiçkimseye güvenmemeliydim. Bunu her saniye hissediyordum. Bir yönden inanmıyordum Bahadır'ın bana öyle bir harekette bulunabileceğini. Hala da inanmıyorum. Bana karşı öyle samimi davranmıştı ki sanırım bu yüzden böyle tepki vermiştim.

Ben kendi hızlı soluklarımı dindirmeye çalışırken başka birinin nefesini kafamın üstünde hissettim. Hızla kafamı kaldırdığımda ise birkaç santim ötede Doruk'un yüzünü gördüm.

Bir şey anlayamadan ona bakarken o kendini geri çekti.

O an aklıma Bahadır geldi ve arkamı korkuyla döndüm.

Sanki o da benim gibi korkmuş gibi nefes nefeseydi. Bana endişeyle ve şaşırmış bakıyordu. Bana bir şey yapacak korkusuyla Doruk'un arkasına geçtim ve tişörtünü sıkıca tuttum. Doruk omzunun üstünden bana tuhaf tuhaf baksa da ben korkuyla gözlerimi kırpıştırıyordum.

Doruk bir nefes aldı ve bana dönüp omuzlarımdan tuttu. Tam gözlerimin içine bakarak konuştu.

"Ne oldu? Yine başına ne geldi bakalım." tuhaf bir muziplikle söylemişti kelimeleri. En son gördüğümden bu yana keyfi yerine gelmiş gibi duruyordu.

Onun gibi soğuk birinin sesindeki keyif kırıntılarını duyunca içimden gülmek geldi ama Doruk'un arkasından gördüğüm Bahadır gülme isteğimi geldiği gibi geri gönderdi.

"Arkandaki şu pislik bana tecavüz etmek istedi." kaşlarımı çatarak Bahadır'a bakıyordum.

Bahadır'ın gözleri sanki mümkünmüş gibi şaşkınlıktan daha da çok açıldı. Dudakları aralandı. Kaşlarımı daha çok çattım ben de.

Duyduğum gür kahkaha sesiyle kafamı Doruk'a çevirdim. Bana bakarak kahkahalarla gülüyordu. Neye güldüğünü anlayamadan başka bir kahkaha sesi de eklendi Doruk'un sesine.

İlk kaşlarımı çatsam da şimdi bana güldüklerini anladığımdan dolayı yanaklarım kızarıyordu.

Nihayet kahkahaları dinmeye başladığında kafamı kaldırabildim. Bahadır'ın ağzından kıkırtı sesleri geliyordu daha. Ama Doruk'a baktığımda yine aynı sert ifadesine geri döndüğünü gördüm. Onu bu şekilde görünce gülerkenki halinin ne kadar hoş olduğunu düşündüm. O gülünce ben de gülmek istemiştim şimdi o suratını asarken ben de suratımı astım iyice.

En sonunda Bahadır'ın da gülmesi bittiğinde sordum.

"Bu kadar gülmenizin sebebi neydi?"

"Benim sana tecavüz edeceğimi düşünmen. Asla öyle bir şey yapmam. O kadar şerefsiz değiliz herhalde."

Söyledikleriyle gözlerimi sonuna kadar açtım.

"Nasıl yani?... Ben yanlış mı anladım?. Ama kolumu falan sertçe çekince ben de başka bir şey yapacağını sandım." derken sessizce mırıldandım.

"Sana yardım etmeye çalışıyordum aslında. Öyle samimi davranmamın sebebiyse senin üstünden şu ürkekliğini atmaya çalışmaktı. Senin kolunu sertçe çekmemin nedeni ise.. Öyle konularda hassasım biraz. Yani bir şey oldu sandım. O anın şeyiyle ben de sert davrandım kusura bakma."

Üzgün görünüyordu gerçekten.

"Asıl ben özür dilerim. Sen bana yardım etmeye çalışırken benim düşündüğüm şeye bak."

YILDIZIM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin