☆5☆

70 10 4
                                    

Ayakta kalmış şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırıyordum.

Şaşırmıştım. Kirpiklerimin arasından o çocuğa bakarken sessizce mırıldandım.

"Eğer sizi bu kadar rahatsız ettiysem bir daha gelmem."

Duyabileceklerini düşünmüyordum ama hepsi duymuştu.

Benimle konuşan çocuk tekrardan kapının pervazına yaslanmış ifadesiz bir suratla beni izliyordu.

Saçları daha açık renk olan çocuk konuştu bu sefer.

"Bak senin bizi rahatsız ettiğinden değil. Sadece bizim gibi hataya düşme diye böyle yapıyoruz. Burada başına almak istemeyeceğin belalar var ve sen bize göre çok masum görünü..."

Konuşmasını kesen kısa bir küfür ve kapı çarpma sesiydi.

Sokaktaki çocuk sinirle dışarı çıkmıştı. Ve hemen ardından onun yanındaki çocuk "Doruk bekle!" diyerek dışarı çıktı. Böylelikle çocuğun adının Doruk olduğunu öğrendim.

"Çok sinirli biri Doruk. Sen ona bakma." dedi yanımdaki çocuk içtenlikle.

Bir anda ona ısınmıştım ve yumuşak bakışlarıyla üzerimdeki gerginliği atmaya çalıştım. Bana yardım etmeye çalışıyordu ve çok sevimli gözüküyordu. Üstelik odadaki diğerlerine kıyasla en adamakıllı görünen bu çocuktu.

"Önemli değil." diye mırıldandım tekrardan. Ne kadar sevecen olsa da çekinmeden duramıyordum. Ben yıllarca Sevda'dan başkasıyla samimi olamamıştım ki. Şimdi tek başıma nasıl girişken olabilirdim?

"Hey bu kadar gergin olma. Sana zarar vermeyeceğiz gerçekten. Güven bana. Üstelik ayakta durma hala tam ayılmış sayılmazsın. Gel otur buraya." diyerek oturduğu koltuğun yanını gösterdi.

Ben biraz çekinerek yanına oturdum. Kucağımda birleştirdiğim ellerime bakıyordum. Aslında bu kadar da çekinden değildim ama Doruk'un bana karşı sert konuşmasından dolayı daha da çekindim karşımdaki insanlardan.

Yanımda oturan çocuk yumuşak bir sesle yine devam etti.

"Biz daha doğru düzgün tanışamadık değil mi? Ben Bahadır. Senin ismin ne?"

Biraz rahatlamaya karar verdim. Bana yardımcı olmaya çalışıyordu. Ve ayrıca gerginliğimi yenmem de gerekiyordu. Ben de yavaşça cevap verdim ama bu sefer sesimin çıkmasına izin verdim.

"Benim ismim Derin. Tanıştığıma memnun oldum Bahadır."

Yumuşak ve sakin konuşmaya dikkat etmiştim. Daha sonra da hafifçe gülümsemiştim bir de.

"Ha şöyle. Biraz kendine gel. Eğer Doruk'tan çekindiysen o sana hiçbir şey yapamaz. Yapmaz da zaten. Her neyse kapatalım bu konuyu."

Hızlıca ve çok şirin bir şekilde konuşmuştu bana doğru.

Eğer böyle yerlerde takılmasaydı onunla arkadaş olmayı deneyebilirdim daha sonra. Çünkü çok eğlenceli birisine benziyordu.

Bir anda irkilerek yanımızdaki kızlara bir şey unutmuş gibi baktı.

"Ah kusura bakma. Sizi tanıştırmayı unuttum."

Ardından benimle sert ama yumuşak şekilde konuşan kıza baktı,

"Bu..." diye başlamıştı ki kız gözlerini devirerek "Kes Bahadır. Ben kendim de tanışabilirim." diyerek sözünü kesti.

Sonra bana gülümseyerek yaklaştı "Ben Buket. Tanıştığımıza memnun oldum Derin." dedi ve yumuşakça gülümsedi. Konuşma tarzı sertti ama yüz ifadesi ve bakışları yumuşaktı. Buket çok hoş bir kızdı ve ben onu da sevmiştim. Ben de ona içten bir gülümsemeyle baktım.

Ben Buket'e bakarken bir öksürük sesiyle diğer tarafa döndüm.

"Ben de Yasemin. Şimdi tanışma işiniz bittiyse gidebilirsin. İşimiz gücümüz var bizim." dedi köşede duran kız. Bakışları çok soğuktu.

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım bir iki saniye.

Ardından hemen ayağa kalktım. Tam kapıya doğru yürüyecekken duyduğum çığlıkla arkamı döndüm hemen.

"Senin kafan mı güzel ? Bizim hakkımızda konuşmana kim izin veriyor senin. Asıl gitmesi gereken sensin. Defol şimdi!"

Buket çok fazla sinirli gözüküyordu ve elini Yasemin'in saçlarına dolamış dişlerinin arasından konuşuyordu. Tüyler ürpertici görünüyordu. Bir kızı ilk defa böyle görmüştüm ve bir kızın da en az bir erkek kadar korkutucu olabileceğini anlamıştım.

"Hadi çabuk defol buradan! Zaten hazmedemiyorum sana. Elimden bir kaza çıkmadan git." diyerek onu saçlarından yere fırlattı. Nefretle bakıyordu Yasemin'e. Neler oluyor anlamamıştım ama Yasemin'in sevilmeyen bir kız olduğunu anlamıştım.

Korkuyla Bahadır'a baktım. O da sanki gülmemek istermiş gibi dudaklarını sıkıca birbirine bastırmıştı. Benim ona baktığımı anlamış gibi başına bana doğru çevirdi.

Benim korku dolu bakışlarımı görünce daha yeni kendine geldi ve hızla ayağa kalkıp kızların arasına girdi.

"Hey yeter Buket. Derin yanımızda ve baya korktu kız. Sonra edersiniz kavganızı. Ve bence Doruk ile Emre gelmeden bırak kızın saçını."

Şaşırmış bir halde onlara bakıyordum.

Buket hala Yasemin'e çok büyük bir öfkeyle bakıyordu. Eğer bakışlarla ölünebilseydi şuan Yasemin diğer tarafı boylamış olurdu.

Sonunda Yasemin yerden kalktı koşarak kapıdan çıktı. İlk defa böyle bir kız kavgası görüyordum. Anlamadığım olay ise eğer Yasemin sevilmeyen bir kız ise niye hala onlarla takılıyordu ki?. Sanırım sorunu sadece Buket'leydi.

Şaşkınlıkla ve hayret dolu bir şekilde Buket'e baktım. O da biraz sakin olmak istermiş gibi hem kırgın hem de sinirli bir şekilde yere bakıyordu. Daha sonra gözlerini uzun bir süre yumdu ve kafasını bana kaldırdı. Gözleri şimdi daha iyi bakıyordu ya da duygularını iyi gizliyordu.

"Kusura bakma. Böyle bir görüntü beklemezdin herhalde. Yasemin hayatımda en nefret ettiğim insan."

Ona sorar bakışlarla baktığımı da fark edince kafasını iki yana salladı.

"Boşver sen. Pek de önemsenecek bir olay değil zaten. Düşünmek bile istemiyor insan. Ben çok yorgunum. Eve gideceğim. Bahadır sen bırakırsın Derin'i." deyip hızla Dorukların çıktığı kapıdan dışarı çıktı. Bir süre kapıya bakakaldım.

Bir öksürük ve bir kıkırtı sesi duyduğumda tek olmadığım aklıma geldi ve korkuyla hemen yanıma döndüm. Karşımda Bahadır'ı görünce korkum yerini telaşa bıraktı.

"Sanırım baş başa kaldık."

Bahadır bunu gülerek söylemişti. Ama ben daha çok telaşlandım ve hızla kapıya döndüm. Tam çıkacakken kolumdan sertçe tutulmasıyla diğer tarafa döndüm.

Sanırım başım gerçekten beladaydı.

Umarım beğenirsiniz arkadaşlar. Bölüm çok kısa oldu ama en kısa zamanda devamı gelecek. :). Multide de Bahadır var .

YILDIZIM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin