Merhaba canlar öncelikle sizden özür diliyorum neredeyse 1 Aydır hiç bölüm yazamadım nedeni ise ben hikayemi yazınca nedeni bilinmeyen bir şekilde dosyam silindi. Üstüne üstlük bu üç defa meydana geldi. Cihazımda sorun var zannediyordum fakat cihazda herhangi bir sorun yok bende artık başka bir yerden yazıyorum ve bu nedenden dolayı beni affetmenizi istiyorum beni destekleyen herkese çok tşk lerim iletip sizi bolümle başbaşa bırakıyorum...Bazen öyle bir duruma düşersin ki, ne yapacağını nasıl hareket edeceğini bilemezsin. Bazen öyle birşey olur ki, ne tepki vereceğini veyahut ne diyeceğini bilemezsin. Birçok şeyi feda edersin bir ihtimal dahilinde mutlu olabilmek için,lakin o feda ettiklerin boş bir israftan başka birşey değildir. Öyle bir yorgun düşersin ki kolun kanadın kırılmış hale gelir Gecenin zifiri karanlığında hapsolmakla kalırsın. Geceler senin gündüzün gündüzlerin gecen oluverir. Gecelere sadece sığınırsın.
Karşımdaki tanrılar hem şaşkınlıkla hemde öfke dolu bakışlarla bana gözlerini dikmiş, sanki bu olayı kabullenmemiş gibi affalanmalar yaşıyorlardı. Ortamda rahatsız edici bir hava vardı ve bunun kaynağının benim ortaya çıkışım olduğu her halinden belliydi. Sonunda zeus'un konuşmasıyla ortamdaki rahatsız edici hava azda olsa dağılmıştı. " hades ne saçmaladığının farkında mısın? Senin kızın öldü ve bir daha çocuk yapma şansın yok! Hem nerden bileceğiz yalan söylemediğini bu kızın senin kanından olduğunu? " zeusun konuşması beni epeyce bir sinirlendirmişti. Babamın konuşmasına müsade etmeyerek konuşmaya dahil oldum. " senin kızın olmadığım aşikar zaten! Veya buradaki hiçbir tanrıya ne bir benzerliğim nede bir bağ hissim var. Ayrıca konuşmalarınıza dikkat etseniz iyi olur saygıdeğer tanrım burda her şeyden önce babamla konuşuyorsunuz adabınızı sakının lütfen"
Diyip sinirle nefes almakla yetinirken, taht odasında haşin bir sesin yankılanmasıyla dikkatlice sesin sahibini dinledim. " Hades'in kızı olduğunu öğrendik artık değil mi zeus? Bu kızda onun gibi merhametsiz,gaddar,sefil,kötü kalpli, acımasız biri. Babasına çekmiş demekki ." Bakışlarıyla adeta beni lime lime etmeye hazır diğerlerinden nazaran genç tanrının konuşması beni alevlerin içinde kalmışım gibi kavurur iken annemin intikamı için susmayı tercih ettim. "Bu sizi ne ilgilendirsin tanrım, ister gaddar olayım ister acımasız bu sizin çıkarınıza uymayacaksa bu sizi ilgilendirmez!" Tahttan kalkan genç tanrı yanıma yaklaşırken babam 'yanındayım'der gibi kolumu hafifçe sıkıp benden az öteye gitti. Yanıma yaklaşan tanrı her adımında sinirlerimi hoplatırken az önce konuşması beni derinden etkilemişti. Ne hakla babama bu lafları derdi hemde suçun onlarda olduğunu bile bile!
Sonunda karşımda dikilen genç tanrı konuşmaya devam etti. " ben savaş tanrısı ares sende…"
"Alice" diyip ismimi söylempemle dudaklarından belli belirsiz bir tebessüm pey daha geldi. "Tanıştığımıza memnun oldum alice, lakin konuşma tarzına böyle devam edersen senin için iyi olmayacağını söylemek isterim beni anlamışsındır umarım." Küstahça konuşmaları beni delirtirken içimden ona saydırıyordum. Aslında bende karşımda ki tanrılarla bu konuşmama şaşkındım. Hangi deli cesaret bende vardı bilmiyorum fakat şunu çok iyi biliyorum ki bütün bu konuşmaları babam sayesinde yaptığımdı.
Gözlerim onun siyah gözlerinde takılı kalırken oda benim gözlerime odaklanmıştı. Dışarıdan biri bizi böyle görseydi eminim iki sevgili çift zannedebilirledi fakat odadakiler ciddiyeti algıladıkları için yanlış bir anlaşma yoktu. Allahım ben ne diye böyle düşüncelere girmiştim ki diye kendime saydırmaya başladım şuan kafayı yediğim aşikardı. Ne saçmalıyorum ben? Deyip kendimi azarlarken gözlerini ilk kaçıran o oldu. Arkasını dönerek benden uzaklaşıp Tahtına yürüyüp yeniden yerine oturmuştu lakin gözleri hala üstümdeydi.
Ortama yeniden ciddiyeti bir hava meydana gelirken zeus boğazını temizleyip konuşmasına devam etmeye başladı. " Bu kız nasıl hayatta bilmiyorum fakat bunun kötü sonuçlar doğuracağını sana söylemek isterim hades." Babam sinirli bakışlarla her an onu öldürmek ister gibi bakarak," emin ol zeus onun saçının teline zarar geldiği vakit değil sen en güçlü ilah bile karşımda duramaz!" Babamın neler yapabildiklerini bildikleri için hepsi sessizleştiler sadece.
"Konuşmalar bittiğine göre kızım burda kalacak. Her hangi sorunda affetmem bilmiş olun." Deyip sözünü bitirip gelip bana sıkıca sarılırken bende kollarımı boynuna doladım. Şimdiden babam gidiyor diye içimde büyük bir üzüntü meydana gelmişti onu çok özleyecektim. Babamla ayrılırken babam hüzünlü bir tebessüm bana yollayarak kayboldu. Afrodit denilen tanrıça bir hizmetkârı çağırıp beni diğer tanrı çocuklarının yanına götürmelerini söylerken sadece olup bitenleri sessizce izlemeyi seçtim.
Ordan ayrılışımın ardından büyük bir şatoya benzeyen bir yere gelirken hizmetkâr beni odama kadar eşlik edip tekrar yanımdan ayrıldı. Etrafa meraklı gözlerle bakıp yatağıma biraz dinlenmek amacıyla uzanıp gözlerimi yumdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ḦÄĎỆṨÏ̇Ń ḲÏẒÏ /WATTY 2020-21 -ARA VERİLDİ-
ActionÖncelikle kitap yazıldıktan sonra düzenlenecektir. Kitabı yazarken yaptığım hatalardan dolayı affolla... mutlu bir hayatım vardı beni seven arkadaşlarım her daim sevgisiyle, huzuruyla bir ailem ve tabiki hayatta atığım zaferlerim.hep inanırdım derdi...