Lina'nın bakışından
Toplantı sonunda bazı finansal ve hukuki boyutlar konuşulurken gözüm masanın ilerisindeki bir noktaya takılmıştı ve ne yazık ki kitlenmiştim. Dalgın olduğum bazı zamanlarda genelde bir noktaya gözüm dalabiliyordu. Yüzümde hissettiğim bakışlarla kafamı kaldırıp karşıma baktım. İsmini toplantı sırasında öğrendiğim Ateş bir bana birde masanın baktığım köşesine bakıp ne gördüğümü anlamaya çalışıyordu. Ona sorun yok dermiş gibi kafamı eğdikten sonra masada ne konuşulduğunu takip etmeye döndüm.
Birkaç saniye uyum sağlamakta zorlansam da konuşmanın bittiğini ve Ateş Bey ile benden bir hareket beklediklerini fark ettim. Ateş'in konuşmayacağını anlayınca söze girdim
" Programınız boşsa eğer bir kutlama yemeğine çıkalım derim, ne dersiniz? Bildiğim ve sıkça gittiğim bir restoran var ve buraya oldukça yakın. Hemen bir rezervasyon yaptırabilirim."
Aklıma gelen düşünceyle Zeynep'e döndüm
" Herhangi bir işimiz yok değil mi?"
Zeynep programı kontrol ederken göz ucuyla baktığımda Ateş'in asistanının –adı sanırım Ela'ydı-, Ateş'in kulağına sıkıntılı bir ifadeyle bir şeyler söylediğini fark ettim. Gözlemim boşa çıkmamıştı ve konuşmaları biter bitmez Ateş'in yerinde diklenirken planı reddedeceğini anlamıştım
"Ne yazık ki buradan hemen sonra şirkete gitmem gerekiyor, deri tedarikimizde bir sıkıntı çıkmış ve bunun planlamasıyla ilgilenmem lazım."
Gözleri onay bekler gibi Ela'ya değdikten hemen sonra tekrar konuştu
"Ama yemeği akşama alırsak büyük bir zevkle katılmak isterim. Uygun mudur sizin için Lina Hanım?"
Bugünkü programımı hatırlamaya çalışırken Zeynep imdadıma yetişti ve elindeki tabletten notlarına bakarken konuştu
"Lina Hanım saat yediye kadar programınız dolu, ama yediden sonra tamamen boşsunuz."
Ateş Beyle göz teması kurduktan sonra yarım bıraktığı cümlesine devam etti
" Eğer iki taraf içinde uygunsa saat 8'e rezervasyon yaptırabilirim, uygun mudur sizin içinde?"
Ateş'in onaylamasıyla beraber bir rezervasyon yaptırırken yemekte sorun çıkmaması için sorduğu rutin soruların hepsini sorup not aldı. Bir şeye alerjiniz var mı, uymanız gereken bir diyet var mı, vegan veyahut vejeteryan mısınız, menüye ekletmek istediğiniz bir yemek içecek veya ara sıcak var mı gibi milyon tane soru.
Hepsinin cevabını aldıktan sonra iki tarafında ayaklanmasıyla beraber bende sandalyeden hafifçe kalktım ve yüzüme her şey mükemmel gülümsememi ekledim. Herkesle el sıkışırken tanıştığımıza ne kadar memnun olduğumuzu belirten minik diyaloglar yapıyorduk. En sona Ateş kalınca ona da aynı şekilde elimi uzattım
"Tanıştığımıza memnun oldum, umarım başarılı işlere imza atarız."
Benzer bir gülümsemenin daha samimisiyle bana cevap verdi
" Başarılı olacağımıza inancım sonsuz. Umarım ilk işimiz olmaz ve devamı gelir. Sizle iyi anlaşacağımıza inanıyorum."
Dediği şeylerle yüzümdeki gülümseme arttı ve ellerimiz ayrıldıktan sonra yüzünü incelemeye devam ettim. Yanlış görmediysem çilleri vardı ama aramızdaki mesafe sebebiyle tam emin olamadım bu düşüncemden. Hala bana tanıdık gelirken zihnimi nereden hatırladığımı veya nerde gördüğümü hatırlaması adına zorladım. Ancak bir türlü bulamadım. Bu durumu bu akşamki yemekte çözmek üzere zihnimin bir köşesine kaydettim. Elbet yemekte iş dışında bir şeyler konuşulacaktı ve o sırada ortak bir nokta bularak bu merakımı gidermeye çalışacaktım. Kötü bir özelliğimdir ki ne yazık ki aklıma bir şey takarsam sonucuna kesinlikle varmak isterim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limerence
Ficção AdolescenteModa sektörüne yön veren bir şirket ve onun sahibi. Lina Şeyhanlı. Sektöre yön veren, trendleri belirleyen bir markanın herkesin çok sevdiği magazinsel yüzü. Çalışanlarına çok değer veren bir patron. Başarılı bir iş kadını ve düzenli bir hayata sahi...